Gün Boyu

13 3 2
                                        

Sabah olmuştu. Kalktığımda Barış yanımda yoktu. O zaman elimi yüzümü yıkayayım bari. Dün olanlar neydi öyle. Kendim istesem yapamazdım. Barış benim mutluluğum için ayrılmıştı. Ben Barış Demir'den mi bahsediyordum. Üstelik aldığım kolyeyi takmış, çok beğenerek aldığım deniz mavisi tshirt ü giymişti. O kumral saçları ve kahverengi gözleriyle
Çok yakışıklı gözüküyordu. Gün boyunca Barış'a iki kere sarılmıştım. Neyse. Pijamalarımla iki gündür beraberim. Ama hiç değiştiresim yok. Aşağıya doğru indiğimde burnuma harika kokular geliyordu. Barış mutfaktaydı. Yani gitmemişti. Oturmuş beni bekliyordu. Günaydın Deniz. Sanada günaydın. Ya Allahım bu tatlılık nedir?. Saçlarıyla oynayasım var şu an. Kalbim pır pır atıyor. Gözlerine dalmışım. Barış'ın üç kere Deniz demesiyle kendime geldim. Hadi otursana. Ya inanamıyorum. İlk defa Barış la başbaşayız. Kahvaltıyı zar zor yaptım. Sonra Barış'ı birisi aradı. Benim gitmem gerek Deniz. Akşam saat 7'de hazır ol. Ama mümkünse üstünde pijaman olmasın. Yüzüm kızarmıştı. Ne diyeceğimi bilemeyip sadece tamam dedim. İyide bu çocuk akşam benimle ne yapacaktı ki?. Hilal'i aradım ve tüm olan biteni anlattım. Hilal ise; Deniz belki rüya görmüşsündür, dedi. Hayır kanıtım var. O uyurken bir sürü fotoğraf çekmiştim. Fotoğrafları attığımda ise; Deniz bunu niye daha önce söylemedin, e bu çok iyi. Ama sen yine de dikkatli ol. Berfin konusunda. Kızım ben sana ne diyorum dinlemiyormusun?. Barış Berfin le sırf ben mutlu olayım diye ayrılmış. Ses kaydınada aldım tüm konuşmaları. Deniz olmadı gizli kamera koysaydın daha rahat olurdu. Akşam biryere gidelim mi?. Hayır olmaz Hilal cim. Neden?. Çünkü Barış akşam 7' de hazır olmamı istedi. Oooo e iyi o zaman Deniz Hanım ben sizin mutluluğunuzu bölmeyeyim. İyi olur Hilal hanım. Bir kahkaha patlattım. E o zaman benim güzel bir elbise ve ayakkabı seçmem lazım. Barış maviyi çok sever. Dolaptaki mavi olan üç tane elbisem vardı. Biri bebek mavisi sade. Diğeri koyu mavi taşlı. Diğeri ise gökyüzü mavisi olan desenli elbisem. Bebek mavisi daha hoştu. Onun altına ya beyaz yada toz pembe bir ayakkabı mı giyseydim ?. Ya da bir dakika... Barış'ın doğum günümde aldığı mavi mat bir ayakkabı vardı. Barış ayakkabı düşkünü olduğumu biliyordu. Ve o ayakkabıları daha önce hiç giymemiştim. En iyisi onları giymekti. Hemen eşyalarımı aldım ve kuaföre gittim. Hafif dalgalı olmasını istiyorum. Birde üzerime uygun hafif bir makyaj. Kuaför bunları yapasıya ben telefonla uğraşıyordum. İnstagram'da dolaşırken Berfin'in bir fotoğrafını gördüm. Kız ayrılalı daha bir gün bile olmadan yeni sevgili yapmıştı. Kız ruh hastası falan mıydı?. Neyse beni ilgilendirmiyor. Ayyyy saçım. Biraz dikkatli olun. Maşayla kafamı yakmıştı. Makyajı yaparken kaç kere sildi Allah bilir. Sonunda kuaförde işim bitmişti. Daha saat 5. E Hilal'e uğrayayım bari. Topuklularla yürürken ayağım acıyordu. Daha çok spor ayakkabı kullandığım için topukluya pek fazla alışkın değilim. En sonunda kapının önüne geldim. Kapıyı açtığında ayakkabıları elime alıp içeri girdim ve derin bir oh çektim. Hilal beni görünce; hayırdır özel biryere mi gidiceksiniz?. Hayır nereye gideceğimizi bilmiyorum ama çocuk beni iki gündür pijamalı gördüğü için değişiklik yapmak istedim. İyi iyi saat kaçta gideceksiniz?. Bana sadece saat 7'de hazır ol dedi. Hilal'le havadan sudan konuşurken saat 7 olmuştu!. İyi ki evimiz aynı sokaktaydı. Koşa koşa eve geldim. Barış kapıda beni bekliyordu. Kızacağını düşünürken; çok güzel olmuşsun gidelim mi artık ?. Tamam diyip arabaya bindim. Arabanın içindeki o 15 dakika bana 15 saat gibi gelmişti. Sinema salonun önüne geldik. Ne yani. Barış 'la başbaşa film mi izleyecektik?. İçeriye girdiğimizde çok kalabalıktı. Barış elimi sıkıca tuttu ve sakın elimi bırakma demişti. Ya acaba ben öldüm de cennetemiyim?. Korku filmine iki bilet almıştı. İyide Barış ben korkarım, çığlık atarım, hatta ağlarım. Deniz yanında ben de varım birşey olmaz merak etme. Ya bu çocuk nasıl birşey e dönüşmüştü ya. Acaba kafayı mı yedi. Yoksa şizofren falan mı?. En arka koltuğa bilet almıştı. Film başladı. Bir gerilim müziğiyle hemde. Kendimi çok kasıyorum. Ama en son korku filmi izlediğimde ağlamıştım!. Film daha başlarında kötüydü. Kadın aniden çıkınca bir çığlık attım. Barış elimi tuttu ve sakin ol Deniz. Birşey yok. Evet hiçbirşey yok o kadının o tiple aniden çıkması çok normal sanki. Tabi bunları içimden söylüyorum. Filmde bir kız bodrum katına iniyor ve orda kilitli kalıyor sesler geliyor ve gerilim müziği başlıyor. Barış'ın elini sıkıca tuttum ve gözlerimi kapattım. Öyle bir elini sıkıyorum ki eli acımıştır. Sonra gözlerimi açtığımda arkadan birisi çıktı ve kızı deşmeye başladı. İğrençti. Bir an midem bulandı. Kızın organları olduğu gibi ortadaydı. Barış benim kafamı onun omzuna koyarak sakin ol istersen gözlerini kapatabilirim?. Cevap vermedim. Sonra elleriyle gözümü kapattı. Film bittiğinde ise müzik sesleri hala kulaklarımdaydı. Sonra ise Barış beni evine götürdü.

SALINCAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin