Barış:
Sabah kalktığımda Deniz'i uyandırmak istemiyordum. Çok güzel uyuyordu. Bugün değişiklik olsun. Kahvaltıyı dışarıda yapalım. Ama önce uyuyan meleğimi uyandırmak zorundayım. Meleğim uyan hadi sabah oldu.
Deniz:
Ufff beş dakika dahaa.
Barış:
Olmaz eyvahh Deniz abin kapıda!.
Deniz: Ne tamam kalktım abi geliyorum.
Deniz şaka yaptım sen uyan diye. Hadi kalk gidiyoruz kahvaltıyı dışarıda yapacağız. Bugünlük değişiklik olsun. Ondan sonra söz için alışveriş yapıcaz. Ee neredeyse bir hafta kaldı. Biraz hızlı olmamız lazım değil mi?.
Deniz:
Aaaa ben sözü tamamen unutmuşum. İyide bunun elbisesi var, yüzüğü var, ayakkabısı var... Var da var. E hadi sen çık ben üstümü giyeyim. Barış:
İyi tamam ama hızlı ol.
Tamam.
İyide ben ne giyecektim. Şimdii iyisimi etek ile bluz giyeyim elbise seçiminde rahat olur. Bordo mini eteğimi giydim. Üzerime siyah bir bluz la harika olmuştu. Ayakkabımda bordo idi. Bir eyeliner çeksem yeter. Eyelinerimıda çektikten sonra Barış aşağıda beni bekliyordu. Aşağıya indim. E hadi madem binelim arabaya. Arabaya bindiğimde aklıma Hilal geldi. Ya ne oldu bu kıza bi arayayım. Alo Hilal ne yapıyorsun kızım ya merak ettim.
Hilal: Deniz senin için sevindim hayırlı olsun ama ben şu an şeydeyim eee şey hastanedeyim de anca alabildim telefonu elime. Ama endişelenme iyiyim ben.
Deniz: kızım sen manyakmısın neden haber vermiyorsun hangi hastane konum at geliyorum ben.
Hilal: Deniz sakin ol birşeyim yok hem Emre var benim yanımda. Biraz sonra çıkarız hastaneden.
Deniz: peki neden hastaneye gittiniz?.
Hilal:sana iyi bir haberim var Deniz. Teyze oluyorsun.
Deniz: neeeee teyzemiii!. Sen ciddimisin!. Bu çok iyi bi haber. Ben seni yormayayım konumu at kahvaltıdan sonra geliriz biz.
Hilal: tamam görüşürüz.
Deniz: tabi ben size söylemeyi unuttum. Hilal Emre ile evli. Hilal 22 yaşında. Veee anne adayı.
Barış kahvaltıdan sonra hastaneye gidiyoruz.
İyi de noldu Deniz?
Hilal hamileymiş.
Ee emre baba oluyor desene!
Kahvaltıdan sonra hastaneye Barış hadi hemen gidelim.
Sonunda biryer bulmuştuk.
Şimdi beyefendi siz ne varsa getirin.
Garson: tamam hanfendi.
Ya kurt gibi açım.
Ee Deniz kaç aylıkmış öğrendin mi?.
Barış fazla şey sormadım orada sorarız.
İyi o zaman Hilal de seneler sonra o haberi bizden alır.
Lafı kıvırmaya çalıştığımda kahvaltı gelmişti.
Buyrun hanfendi kahvaltınız.
Ayy resmen saldırasım var ama Barış var. Nazikçe yiyerek kahvaltımızı yaptık. Sonra Hilal'in attığı konuma gittik. Hilal'in odasına gittik. Hilal'e öyle bir sarıldım ki kızı boğdum resmen. Hilal çok mutlu oldum ya kaç aylık.
Hilal: Deniz cim daha iki aylık ama aylar çabuk geçer.
E ama benim sözüme geleceksin dimi Hilal?.
Gelicem tabi gelmezmiyim hiç. E ne zaman söz?.
Bu hafta Hilalcim.
Ee erken değil mi Deniz cim?.
Abim öyle istedi e bizde hayır diyemedik.
İyi madem e hazırlıklara başlayalım Deniz. Daha bunun elbisesi var ohoooo.
Tatlı telaştı bunlar. Şu an o kadar mutluyum ki...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SALINCAK
RomanceKarşılıksız bir sevgi yüzünden depresyona giren bir kıza sadece ne iyi gelebilir? Bir çikolatamı? Tabiki de hayır. Onun için salıncakta sallanmak geçicide olsa mutluluk veriyor. Hayallerini sadece salıncakta iken kurabiliyor...