Karşılaşma

16 7 0
                                    

Hemen üzerime siyah bir pantolon giyip üzerime düz bir bluz giydim. Aşağıya indiğimde Hilal kapının önünde bekliyordu. Yavaş yavaş yürüyerek çarşıya doğru gittik. Bir mağazaya girdim. Ve mağazaya girişimle kıyafetlerin arasına saklanmam bir oldu. Oradaydı. Biz aynı mağazadaydık!. Tam eskilere dalacakken Hilal kıyafetlerin arasında ne yapıyorsun diye sordu. Hilal'e Barış'ın burada olduğunu ve ona gözükmemem gerektiğini söyledim. Hilal ise "istersen başka bir mağazaya girelim daha fazla kıyafetlerin arasında kalma, dedi ve hafifçe gülümsedi. Hızlı bir şekilde yürüyordum. Bir Cafe'ye geçtik. Aklımdan çıkmıyordu. Nasıl aynı mağazada olabilirdik!. Hem onun o mağazada ne işi vardı. O mağaza kızlar içindi acaba bir sevgilisi mi vardı?. Bunları düşündükçe kafam allak bullak oldu. Hilal bana doğru parmaklarını şıklatarak; Deniz hey oradamısın?diye bana sesleniyordu. Dalmışım. Sonra efendim dedim. Denizcim istersen bu akşam sende kalayım hem sadece maviş yetmez sana, dedi. Bende kafamı sallayarak olur dedim. Cafe'den kalktık. Canım yürümek istemediği için taksi ile gittik. Eve geldiğimizde saat 10 olmuştu. Hilal'e pijamalarımdan birini verdim. E kız biraz rahat olsun değil mi?. Ben de üstümü değiştireyim geliyorum Hilal cim, dedim. Canım hala sıkkındı. Onun yüzünü dahi görmek istemezken karşımda duruyordu. Ben onu görmek istemiyordum. Çünkü bana acı çektiriyordu. Tamam onu seviyor olabilirim ama o beni sadece arkadaşı olarak görüyordu. Ve bu canımı yakan birkaç şeylerden bir tanesiydi. Bunu Hilal ile konuşmam gerekiyordu yoksa bu gece hiç uyuyamayacaktım. Hilal alt katta beni beklerken ben hala oyalana oyalana pijamamı giyiyordum. Aşağı indiğimde Hilal mısır patlatmış beni bekliyordu. Ayrıca film de seçmişti. Hilal; anlatmayacakmısın?. Dedi. Bende neyi dedim. Hilal ise; hadi ama anlamadığımı mı sanıyorsun? Onu gördüğünden beri yüzünden düşen bin parça dedi. Gözlerim dolmuştu. Sonunda ağlayarak Hilal'e sarıldım ve anlatmaya başladım. Hilal çok acı çekiyorum. Beni arkadaşı olarak görmesi. Bu beni çok sinirlendiriyor. Sevdiğimi söylediğimden beri bana soğuk davranıyor. Sevdiğimi söylemeden önce bir keresinde beni parka götürmüştü. Beni salıncakta salladığında verdiği huzur ve mutluluğu başka hiçbirşey vermemişti. Sonunda içimi dökebilmiştim. Bak Deniz biraz toparlanmanın zamanı geldi. Başka birisini bulsak olmaz mı?. Mesela Enes seni seviyor. Onu sevsen olmazmı?. Olmaz diye bağırdım. Asla olamazdı. Ben Enes'i sevmiyordum. Ama bir dakika. Ben onu sadece arkadaşım olarak görüyordum. Barış'ta beni sadece arkadaşı olarak görüyordu. Ama bu haksızlık! Onunla bu aynı değildi. Öyle olsa bile ben kabullenemiyordum. Beni sevmesi için ne gerekiyorsa yapardım. Herşeyi. Hiçbirşey istediğim gibi olmuyordu. Ne zaman yüzüm gülecekti benim yüzüm, ne zaman?.

SALINCAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin