Mutluluk

8 1 0
                                    

Fotoğraf işini hallettikten sonra bir markete girdik. Şimdi Barış ilk önce yumurta. Tamam ileride alıp geleyim. Sonra süt ve Mısır gevreği. Salatalık, kahve, çay, çikolata:-), şeker, tuz, yoğurt,baharatlar başkaaa tereyağı. Meyve olarak şeftali, üzüm, kavun, kiraz, erik. Temizlik malzemesi olarak ise set alsak daha uygun. Deniz'im istersen marketi satın alayım. Yok gerek yok Barış bana şu anlık saydıklarım yeter. İyi o zaman kasaya gidelim madem. Kasaya gittiğimizde sigara paketlerini gördüm. Allahtan Barış'ın öyle kötü bir alışkanlığı yoktu. Uyuşturucu da kullanmıyor çok şükür. Ben eşyaları arabaya yerleştirirken Barış arabanın içini düzenliyordu. Eşyaları yerleştirdikten sonra arabaya bindim. Deniz gidelimmi artık eve?.  E bir zahmet Barış yoruldum. Yalnız biz birşey unuttuk. Neyi unuttuk Barış?.  Enes'e daha bu durumu açıklamadık. Aaa doğru ya!. E nasıl söyleceğiz Barış malum olanları biliyorsun. Bak Deniz şimdi Enes'in yanına gidiyoruz ve herşeyi açıklıyoruz. Ama Barış. Aması maması yok bu işin başkasından öğrenirse daha mı iyi olucak?. İyi madem hadi gidelim. İçimi bir huzursuzluk kaplamıştı. Ya Enes'in de sonu benim ki gibi olursa?.  O da aylarca benim yüzümden depresyona girerse?.  Of yaa nereden çıktı bu iş. Ama eninde sonunda öğrenecekti. Birisinin mutluluğu bir başkasının mutsuzluğu olabilir derler. Şimdi o sözü doğruluyorum. Enes'in evine gelmiştik. Kapıyı açtığında gözündeki mutluluk beni iyice üzmüştü. Biraz sonra o mutluluğun yerine gözyaşları gelecekti. İçeri geçtik. Biraz havadan sudan konuşunca Barış asıl konuya geçti; bak kardeşim sana açık açık herşeyi söyleyeceğim biz Deniz le beraberiz. Aniden söylemişti. Ve suratındaki soğukkanlılığı beni bile ürpertti. Şu an ki sessizlik hiç iyi değil. Keşke bayılsamda şu ortamdan kurtulsam. O sırada Enes; tebrik ederim kardeşim dedi. Nasıl yani, üstelik gülüyordu. Ya acaba sinirdenmiydi?.  Kardeşim benim de sana birşey söylemem gerek. Ben de Elif ile çıkıyorum. Barış'ın suratına baktığımda o da gülüyordu. Ya ikiside ruh hastası resmen. Şizofrenler! E o zaman biz kalkalım Enes, malum işler çok. Tabi abi. Görüşürüz, baybay. Sonunda. Evimize gidiyoruz. Hilal ise hala geri dönmedi. Ne oldu ki acaba. Neyse eve gidince ararım. Eve girdiğimizde çığlık attım. Barış ne oldu diye sorduğunda; ben Maviş'i unuttum Barış hemen onu almamız lazım. Nasıl unuturum!. Tamam sakin ol Deniz. Madem kuşlara bu kadar düşkünsün. Hayır ben Maviş'e düşkünüm. O zaman sen benim mavi kuşum sun. Ne yani bana isim mi buldun?.  Neyse esprinin sırası değil hadi gidelim. Eve geldiğimizde maviş kafeste yoktu!.  Maviş! Maviş!  Neredesin?. Annen seni almaya geldi. Sonra bir cikleme sesi. Ayy dolabın üstündeymiş, ödüm koptu. Maviş'i de aldıktan sonra eve nihayetinde gelebildik. İçeriye girdiğimizde eşyaları yerleştirdik. Barış gelip; birşeyler hazırla, akşama abinler geliyor. Ya bu çocuk cidden şizofren! Deli!.  Barış sen kafayı mı yedin!.  Niye çağırdın. Abine de anlatalım kurtulalım şu işten minik kuşum. Minik kuşum mu?. Evet bundan sonra minik kuşumsun. Hem Maviş'e de bir çift alalım. Yazık onunda bir eşi olsun değil mi?. Barış bak önce yengemi bir odaya çekip anlatayım. Sonra beraber anlatırız. Ama senin Aleyna ve abimi oyalaman lazım. Deniz Bunu da hemen söyleyip geçelim işte.  Bu sefer olmaz Barış. Abim öyle birisi değil. Hadi inat etme. İyi tamam sırf senin için. Yarım saat sonra abinler gelmişti; hoşgeldin abi, sende hoşgeldin yenge, ooo prenses te gelmiş. Hoş buldukta senin ne işin var burada Deniz?.  Şeyy abiiii.  Oğuzhan abi Deniz bana bir iş için geldi ondan. İyi bakalım. Barış'a teşekkür edercesine baktım. Ona minnettardım. Yenge sen bi benimle getirmişsin?. Tamam Deniz'cim. İçeriye geçtik. Konuşmaya başladım. Yengecim Barış'ı tanıyorsun biliyorsun. Şimdi biz Barış'la ciddi düşünüyoruz. Kararlıyız. E sende anlayış gösterirsin değil mi. Abimi de bu yüzden çağırdık anlatmak için yardımcı olursun değil mi?. Tabi ki de Deniz' cim. Hem baksana kararlıymışsınız. Biz birşey diyemeyiz. Ben anlatmanızda yardımcı olurum sen hiç merak etme. Derin bir oh çektim. İçeriye girdik. Eee abi nasılsın?  Nasıl gidiyor işler. İyiyiz abicim işte sen nasılsın?. Bende iyiyim abi. Ve Barış araya girip; abicim biz Deniz le ciddi düşünüyoruz. Evlenicez. Hem Deniz'in 18 yaşına girmesine bir ay kaldı. Biz bu yıl sözlenip, 9 ay sonra nişanlanacağız. Bir yıl sonra da evleneceğiz. Ne nişanı? Ne sözü?. İyi de biz bu konuları konuşmamıştık. Neyse bir bildiği vardır sevgilimin. Barış sen ne diyorsun farkındamısın!. Oğuzhan sakin ol hayatım ne var bunda çocuklar evlenmek istiyorlar niyetleri kötü değil ki?. Yahu hep onlar mı şok edecek bizi. Biraz da ben şok edeyim değilmi. Ardından gülüşmeler. Ödüm kopmuştu. Ee çocuklar madem ciddisiniz Barış sen o zaman 1 ay sonra Deniz'i istemeye gel. Abi nasıl yani doğum günümde mi?.  Evet ne var ki bunda. Bir günde iki mutluluk işte. Ha bu arada sözden önce annemin mezarına gideceğiz haberiniz olsun. Tamamdır abi. İyi o zaman biz kalkalım hem Aleyna'da uyuyakalmış.  Tamam görüşürüz abi.onlar gittikten sonra Barış bana; neden annenin mezarına gidiyoruz?.  Annem benim doğumum yüzümden öldü Barış. Binevi katilim!  Anne katiliyim!. Deniz sakin ol. Hem ne alaka. Sen katil değilsin. Annen senin yüzünden ölmedi. Demek ki ömrü o kadarmış. Keşke sormaz olaydım. Benim yüzümden yine gözleri dolmuştu. Ona sarıldım. Deniz bir kural daha koyuyorum. Bundan sonra seni yatak odasına ben götürüyorum. Sonunda güldürebilmiştim Deniz'i. Onu yatağa götürdüm ve uyuttum. Bugün çok yorulmuştu. Dinlenmesi gerekiyordu. Uyuduktan sonra yanına yatıp saçlarını okşamaya başladım. Ve bende uyudum...

SALINCAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin