Onu karşımda görünce ayağımın ağrısını unutup, koşar adımlarla yanına gittim.
Konuşmama bile fırsat vermeden, sıkıca tutup beni kendine çekerek , sarıldı.
Nefesim kesildi sandım. Çok tuaf 2 gündür benden kaçan adam, şimdi hiç bırakmayacak gibi sarılıyordu bana.Kulağıma...
" O gün onu isteyerek öpmediğini,aslında o fotoğrafın göründüğü gibi olmadığını biliyorum.
2 gündür senden dil kendimden kaçıyorum,yalnız kalıp düşünmeye ihtiyacım vardı" dedi.Ben ise ona bunu nasıl açıklayacağımı düşünmekten ve onun için endişelenmekten ölmüştüm.
Sözleri beni çok öfkelendirmişti, bu yüzden onu ittim ve yüzüne doğru bakarak " kaç gündür benim ne halde olduğumdan, ne çektiğimden haberin var mı ya senin.
Defalarca kez aradım, mesaj attım, senin için çok endişelendim,sen ise şimdi karşıma geçip,benim suçumun olmadığını bildiğini, fakat yanlız kalmak için benden kaçtığını mı, söylüyorsun" diyerek bağırdım.Gözlerim doldu, ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.
Yüzümü iki elinin arasına alarak "seni bu şekilde endişelendirdiğim için özür dilerim, seni seviyorum, ne olursa olsun asla bırakmayacağım,bunun için sana söz veriyorum" dedi.
O anda sadece boynuna sarılıp ağlamak istedim.
Atmosfer bir süre böyle devam etti, sonra Henry iyi görünmediğimi gördüğü için beni eve bırakmak istediğini söyledi, arabayı caddede park etmişti,oraya doğru yürümeye başladık.
Ayağımı sekmeye başlayınca, ayağıma ne olduğunu sordu.
Yıkılan evlerden dökülen parçalara takıldığımı,bu yüzden burktuğumu söyledim.Beni yakındaki bir oturağa oturttarak ayağıma baktı. Ayağım kötü burkulmuştu, bu yüzden de şişmişti, hastaneye gitmeyi teklif etti.
Fakat ben, beni eve bırakmasında ısrar ettim.
Oda beni arabaya kadar sırtında taşımak zorunda kaldı.Arabaya bindikten bir süre sonra elimi tuttu ve eve gelinceye kadarda bırakmadı, hislerini kontrol ettiğimde birden çok duygu hissettim,karışık hisler içerisindeydi. Fakat ağır basan ikişey vardı "endişe ve korku " elimi sıkıca tutmasından da anlaşılıyordu.
Eve vardığımızda,Amari teyze beni kapıda bekliyordu.
Endişelenmiş olmalı geldiğim günden beri onu endişelendirip duruyordum.
Neyseki bana kızgın değildi.
Henry' le vedalaştıktan sonra içeri geçtik.Amari teyze aç olup olmadığımı sordu, saatlerce birşey yememiştim çok açtım, ona " evet " diyerek başımı sağladım.
Masaya geçtik, yemek yedikten sonra kalkıp odama geçecekken,telefonuma bir mesaj bildirimi geldi, mesajı açtım Henry' den di.
mesaj da ;" Seni şimdiden çok özledim.
Yarın seni almaya geleceğim,hafta sonunu birlikte geçirelim istiyorum. Saat 10:00 hazır ol"Yazıyordu.