Bu basketbol maçı olayı hoşuma gitmişti. Okulda aktif olabileceğim tek aktivite buydu. Met iyi bir çocuktu. Tipi de fena değildi. Ama onunla o yönde ilgilenmezdim. Dediğim gibi, bir erkek çocuğu gibiydim. Hakan'a anlattığımda bir şeylere katılıyor olmamdan dolayı çok sevinmişti. Tuğba ise katıldığım şeyin feminen bir özellik taşımamasından yakınıyordu.
Erdal'la süregelen gizli çatışmamız hala devam ediyordu. Kimsenin anlayamadığı ezici hissettiren şeyler yapıyordu. Sanki paranoya yapıyormuşum gibi hissedecektim neredeyse. Pis oynuyordu. Sınır noktama gelmemi bekliyordu. Bu istediğini eline veremezdim. Dayanıyordum.
Okulda cidden tanınmama rağmen bana düşmanlık besleyen yoktu. Erdal'ın saçını kesen ama onun arkadaşı olan, kız denmeye şahit isteyecek bir kişiydim. Ama bu sakinliğin Erdal'ın bir lafıyla, hatta bir mimiğiyle değişebileceği fikri ürkünçtü.
Çünkü tüm kızlar ona deli gibi hastaydı erkeklerin çoğunluğuysa onun egemenliği altında gibiydi. Ama erkeklerin alttan alttan beni desteklediğini farkındaydım. Tüm kızları ellerinden umursamazca kapıp bir kenara paçavra gibi fırlatan bir piçin güzel saçlarını kesmiştim. Bana saygı duymalıydılar .s.ss.
Evet, dediğim gibi kızları kullanıp bir kenara atıyordu. Erdal'ın ilişki hayatı tam bir sır gibi görünse de hafif hafif gidişatı anlamıştım. Tüm kızların sevgilisi halinde takılıyordu. Bahse değer bir tane bile ilişkisi görülmemişti.
Tüm kızların onunla ilgi boş ümitleri vardı. Böylesine bir çocuk için harcanmalarını görmek asap bozucuydu. Melek yüzlü bir şeytandı o. Saç kesme olayından sonra dolabıma tehdit mektupları bile konmuştu. Onu her daim sevip savunuyorlardı.
Maçın olduğu sabah okula gittiğimde birkaç kişi bir panoya birikmişti. Yaklaşınca bunun sınav sonuçları olduğunu gördüm. Herkesin önüne mi asıyorladı, oha. Normalde merak edeceğim bir şey değildi, çünkü her daim yüksek not alırdım. Ama bu sefer sırf Erdal'ınkini merak ettiğim için panoya göz gezdirdim. Herif matematikte paso uyuyordu.
Listeye en düşük alandan bakmaya başladım, adı daha yoktu. Sonra kanı beynime sıçratacak şeyi gördüm.
1-Erdal Derin:100
2-Derin Özal:98
BENDEN YÜKSEK Mİ ALMIŞTI ?!?!Sinirimi bozmadan sınıfa geçtim. Arkadaş yine uyuyordu. Listeyle ilgili benimle dalga geçmesini istemiyordum. Sessizce dibe geçip oturdum. Kafasını bile kaldırmadı. Ders başlamadan hemen önce birkaç kız gelip onu dürttü
"Erdaal, yine birinci olmuşsuuun."
Erdal kafasını kaldırmadan "Bana ne bundan? Ben uyuyorum rahat bırakın." dedi baygın baygın. Kızlar homurdanarak gitti. Listeye bakmamıştı bile. Bu ilginçti.
Maç öğleden sonraydı. Herkes toplanmaya başlamıştı, vay be bu kadar çok kişinin ilgileneceğini sanmazdım. Oynayacak tek kız ben olduğumdan kızlar soyunma odası bomboştu. Üzerimi değiştim.
Tam Metleri bulmak için sahaya gidecekken, soyunma odasının diğer tarafından çarpma sesi geldi. İki tane 12. sınıf kız, bizim sınıftaki bir kızla uğraşıyorlardı. Normal şartlarda bu pek de umrumda olmazdı yani bana ne ki? Ama kızın yerdeki ağlamaklı halini görmek midemi kaldırmıştı, çantamı karıştırıp makasımı buldum.
Onların yanına gittim "Rahat bırakın onu."
12. sınıf kızları affedersiniz at gibilerdi, yanlarında küçük kalmıştım. Bana alaycılıkla bakıp "Kızlar soyunma odasına giremeyeceğini bilmiyor musun oğlum?" dedi bir tanesi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanımdaki Şeytan
Teen FictionSessizce geçmesi için yıllarca uğraştığınız hayatınızı birden nasıl mı bok edersiniz? Huzurlarınızda Derin Özal..