Hemen konuya gireyim istisnasız YENİLİYORDUM. Her konuda. Erdal'ı yenemiyordum lanet olsun. Herifin yapamadığı iş yoktu.
Bahar geldiği için spor karşılaşmaları olacaktı. Orada onu yenebilme şansım olabilirdi. Şöyle bir şey vardı, ben neredeyse 2 aydır bu okuldaydım, hani yani boru değil.
Notları benden daha iyiydi. Halbuki sırf ona gıcık ben hayatımda ilk kez ders çalışmıştım. Hem de kütüphanede!
Peki nolmuştu? 1 PUANLA YİNE YENİLMİŞTİM.
Lanet fizik.
Spor karşılaşmaları öncesi sınav haftası vardı. Arka arkaya kimya, tarih ve matematik vardı. Okul bizi Cüneyt Arkın yerine koyuyor olmalıydı.
Kütüphaneye gittim. Gereksiz derecede büyük ve garip bir şekilde karanlık bir yerdi. Boş olduğundan bahsetmeme gerek yoktur herhalde. Yine arka rafların orada oturduğum yere (oturmalık bir yer değildi ama biri gelse bile görünmeyeceğimden emin olduğum bir yerdi) yöneldim.
Rafların arasında yürürken en ilerde yerde boyu boyunca uzanan iki bacak gördüm. Biri duvara yaslanıp uyuyakalmıştı. Açık renk saçları arkadaşın yüzünü kapamış olsa da bendeki bu şansla onun kim olduğunu bulmam zor değildi.
Burada ne halt ediyordu. Yamuk yumuk bir şekilde yatmıştı. Uyurken normalde olduğunun aksine sıradan..neredeyse şirin denilebilecek kadar masum görünmüyordu. Çocuksu görünmesi gerekmez miydi? Hala piç denebilecek derecede eskisi gibi görünüyordu. Karnının üstünde yüzüstü açık duran bir kitabı tutuyordu. Onu uyandırmadan kitaba uzandım.
Uzayla ilgiliydi anlamadığım bir şeydi. Bir dakika, Erdal şu uzayla ilgili zırvalıklardan mı hoşlanıyordu? Değişik çocuk shdajs.
Erdal uykusunda homurdanınca geri hopladım ve hemen oradaki rafın arkasına saklandım. Hasiktir kitabı geri bırakmayı unutmuştum. Erdal'a göz ucuyla baktım. Kafasını kaşıyarak uyanmaya çalışıyordu.
Sonra bir kız sesi duydum. Okulun orospularından biriydi, bunu tiki bir şekilde "Eeerdaaal neden bu ara sürekli buradasın yaa? Son bir haftadır birbenbire kütüphane aşığı oldun resmen." demesinden anlamıştım.
Erdal uyku mahmuruydu. Ama kitabın yokluğunu farketmişti, garanti. Çünkü oturduğu yere ve sağa sola bakınıp duruyordu. Kız ona daha da yaklaştı artık dibine girmişti oha.
"Ama aslında fena da bir yer değilmiş. Kimse yok baksana." dedi kız..herhalde seksi olmaya çalışıyordu çünkü elleri Erdal'ın üzerinde oynuyordu. Erdal'ın baya baya üzerine eğilmişti arkadaş.
Erdal konuşmuyordu. En azından onun gıcık sesini duymuyordum. Hareket edemeyecek kadar tıkanmıştım. Erdal da kızın belinden tuttu. Al işte bari burada yiyişmeyin gerizekalılar. ÖĞK. Ben ne izliyordum lan?
Herhalde şahit olduğum olayın bende yarattığı aura çok güçlüymüş çünkü Erdal'la göz göze geldik. Bir an kalakaldı. Sonra yüzünde gevşek bir sırıtma oluştu. Yavşak it.
Öğürme isteğiyle kaçacaktım. Tam adım atmışken dayanamayıp "Kendinize bir oda tutun gerçekten ders çalışmak isteyenler var." dedim ve defoldum gittim.
Derse geç geldi, yanıma otururken "Başkalarını dikizlemek çok ayıp bir şey Bayan Özal." dedi sırıtarak.
"Halka açık mekanlarda yiyişmek de öyle Bay Derin." Iy kendi ismimi kullanmak midemi kaldırmıştı. Bunu bilerek yapmıştı.
Bahar şenlikleri için okulun tamamı 4 gruba ayrılıyordu. Erkeklerin daha yoğunlukta olduğu bir grup beni kendi gruplarının başına koymuştu. Bu biraz gurur vericiydi. En azından beni ezik görmeyen birkaç insanoğlunun olduğunu görmek güzeldi hani.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanımdaki Şeytan
Teen FictionSessizce geçmesi için yıllarca uğraştığınız hayatınızı birden nasıl mı bok edersiniz? Huzurlarınızda Derin Özal..