Can You Hold Me // Romanogers

"Majesteleri."

Steve kalkanınıyla kendini polisin kurşunlarından korudu.

Wanda yavaşça Steve'in yanına geldi ve polislerin zihnine girerek silahlarını yere bıraktırdı.

Pietro Bucky'nin buluduğu arabanın kilidini kırdı ve kapıyı açtı.

Kapıyı açtı gibi yediği tekmeyle geriye düştü.

"Kapıyı açtığın için teşekkürler Pietro. Çok centilmensin."

"Natasha?"

Steve arkasından gelen ses ile arabadan çıkan Natasha'ya bakmayı bırakıp arkasında döndü.

"Bu kadar kolay kaçabileceğini sanmıyordun dimi Yüzbaşı?"

"Tony burada ne yapıyorsunuz?!"

Tony, Natasha ve Peter beraber gelmişlerdi. Steve bunu tahmin edemediği için kendine kızıyordu.

"Kanunlara uyuyorum Steve."

Natasha  Steve'in yanına yürüdü.

"Üzgünüm Steve ama onu almana izin veremem. Lütfen vazgeç."

"Yoksa ne yaparsın? Tutuklar mısın?"

"Ben yapmam belki ama o yapar."

Natasha eliyle üst geçitte duran T'Challa'yı gösterdi.

T'Challa siyah bir kostüm giymişti ama kafasında bir şey yoktu.

Steve'in yaptığı gibi üst geçitten yola atladı.

"Majesteleri."

"Yüzbaşı."

T'Challa arkasından yediği bir yumruk ile yere yığıldı. Bucky arabadan çıkıp ona saldırmıştı.

Pietro'da onların yanına geldi.

"Şimdi ne yapacağız Steve?"

"Savaşacağız."

T'Challa sinirle kalkıp Bucky'nin üstüne atladı. Bucky T'Challa'nın yumruğunu, bir nevi pençesini havada tuttu. T'Challa Bucky'nin karına sağlam bir tekme geçirdi ve Bucky arabaların birinin üzerine uçtu.

Steve kalkanını Tony'e fırtlattı. Tony biraz gerilemesine rağmen fazla etkilenmemişti.

Steve kalkanını geri aldı ve üzerine doğru koşan Natasha'ya karşı kendini savundu. Natasha Steve'e bir tekme savurduğunda Steve kalkanıyla tekmeden kurtuldu ve kalkanı bu sefer Natasha'ya fırlattı.

Natasha kalkanı havada tuttu ve sırıttı.

"Aynı Sokovia'daki gibi."

Peter, Wanda ve Pietro ile uğraşıyordu ve her zaman ki gibi savaşsa dahi konuşuyordu.

"Hey çocuklar Bay Stark bu yaptığınızın yasa dışı olduğunu söyledi."

Peter refleksleriyle Pietro'yu durdurup arabalardan birine ağlarıyla yapıştırdı.

"Böyle şeyler sana hiç yakışmıyor Pietro."

Pietro kurtulmaya çalışsada Peter'ın yapışkan ağlarından kurtulmak oldukça zordu.

Wanda telekinezi ile bir tane arabayı Peter'ın üzerine fırlattı.

Peter bir kaç metre geri uçtu ve söylenmeye başladı.

"Hadi ama Wanda bu hile sayılır."

Natasha elinde kalkan ile Steve'e saldırdı. Steve bir yumruk salladığında Natasha kendini kalkan ile korudu ve Steve vibranyuma vurmuş oldu. Acı ile elini sıktı.

"Kum torbalarına benzemiyor dimi Yüzbaşı?"

"Ben seni birazdan kum torbasına benzeticem Tony."

"Biraz terbiyesizleştin mi yoksa bana mı öyle geliyor Steve?"

Steve Tony'nin üzerine saldıracağı sırada Pietro Tony'e çarpıp onu yol kenarındaki bariyerlere yuvarladı.

"Tanrım şu örümcek çocuğun ağlarından kurtulmak çok zor."

Wanda Bucky'e yardım etmeye gitti. Wanda T'Challa'yı havaya kaldırdı Bucky de havadaki krala araba kapılarından bir kaçını fırlattı.
T'Challa ağır bir hasar aldığında Wanda onu bıraktı ve yere düştü.

Bucky ve Wanda Steve'in yanına gitti.
Natasha tek başınaydı ve elinde vibranyum bir kalkan vardı.

"Natasha bizle tek başına savaşamazsın. Biliyorsun."

dedi Steve ona doğru bir adım atarken.

"Steve ne yaptığının farkında değilsin."

"Farkındayım Natasha. En yakın arkadaşımı kurtarıyorum."

"O artık senin 16 yaşında Brooklyn'de tanıdığın arkadaşın değil! Anla bunu!"

Steve hiçbir cevap vermedi. Veremedi. Natasha yavaşça kalkanı yere koyu ve ayağıyla Steve'e doğru itti.

"Steve bunu yaparsan hepimizi kaybedeceksin. Ben dahil."

Steve Natasha'nın cümlesindeki kırılmışlık duygusunu hissedebilyordu. 

Okyanus gözleriyle son kez bakarcasına Natasha'nın yeşil gözlerine baktı.

"Üzgünüm Natasha."

Steve eğilip yerdeki kalkanı aldı ve arkadaşları ile koşmaya başladı.

O artık Kaptan Amerika değil bir suçluydu.

●●●

"Gitmelerine izin mi verdin?"

"Onlarla tek başına savaşamazdım. Biliyorsun Tony."

"Bari kalkanı alsaydın."

Tony kendi cümlesi üzerine güldü. Natasha'nın da keyfi birazda olsa yerine gelmişti.

Ama keyfi uzun sürmüyordu. Steve'in neden böyle davrandığı düşünceleri onun beynini yiyip bitiriyordu.

T'Challa'nın odaya girmesiyle Natasha'nın düşünceleri dağıldı.

"Uluslararası konsey Kaptan Amerika'yı ve yanındaki iki çocuk hakkında tutuklama emri çıkarttı."

Natasha stresle derin bir nefes aldı.

"Eğer o kaçırdıkları kişinin ne kadar tehlikli olduğunu anlamazlarsa her şey onlar için daha da kötü olacak. Her saniye."

T'Challa değişik aksanıyla konuştuğunda odaya sadece daha fazla gerginlik ve soru işareti katıyordu.

Tony her zaman ki ukala haliyle T'Challa'nın yanına gitti.

"Kostümün vibranyum mu?"

"Kara Panter yıllardır Wakanda'nın koruyucusu olmuştur. Babadan oğula geçen bir mirastır. Çok değerlidir. Babam öldüğü için artık bu değeri benim taşımam gerekiyor."

Tony T'Challa'nın uzun cümlesinden sonra içkisinden bir yudum aldı ve tekrar konuştu.

"Sadece vibranyum mu diye sordum."

T'Challa Tony'e sinirle bir bakış attığında Tony geri çekilip kendine ayrılan masaya oturdu.

Natasha masaya yaklaştı ve kollarıyla masaya dayandı. İlk önce Tony'e sonra T'Challa'ya baktı.

"Peki şimdi ne yapacağız?"