Emir

2.2K 143 14
                                    

Elihas bir süre onun gözlerine baktı. Nat'in yeşil gözlerinde kaybettiği aklını aradı. Daha sonra kaşlarını çattı ve Natasha'yı karşı duvara fırlattı. Natasha sırtındaki acıyla inlenmesiyle Steve onun yanına koştu.

"Steve beni dinle. 2 kat yukarıya çıkıp o belgeleri alman lazım."

Natasha acı içinde konuşuyordu. Bir kaç kemiğinin kırıldığını hissediyordu.

"Seni burada bırakamam Natasha!"

"Bu bir seçenek değil emir Rogers. Ben başımın çaresine bakarım."

Steve son kez Natasha'ya baktıktan sonra merdivenlere yöneldi. Merdivenleri 3'er 5'er çıktı. Kattaki tüm askerler aşağıda olduğu için şanslıydı. Odanın kapısını kırdı ve bilgisayarın USB girişine kostümünde sakladığı diski taktı. Diski Tony yapmıştı ve dosyaları kendi kendine yüklüyordu. Steve yüklenmesini beklerken etrafına baktı. Kalkanı ve Natasha'nın silahları buradaydı. Onları hemen aldı. Disk işini bitirdiğinde hızlıca aşağı indi. Yenilmezler askerleri halletmişlerdi. Tony ve Clint yürümesi için Natasha'ya yardım ediyorlardı. Steve hemen yanlarına koştu. Natasha'yı kucağına alıp diski Clint'e verdi. Clint Steve gitmeden önce kostümünden çıkardığı iğneyi Natasha'nın koluna sapladı. Steve ona anlamsız bakışlarla baktı.

"Onu iyileştirecektir. Biraz da uyutabilir."

Steve kafasını "anladım" şeklinde salladı.

"Clint, Tony siz jeti acil çıkış kapısına getirin. Orada buluşuruz!"

Steve hiç durmadan acil çıkış kapısına yöneldi. Steve kucağındaki Natasha'ya dikkat ederek çıkışa giden kapıları teker teker kırdı. Son kapıyı açtığında işlerin kızışacağı belliydi.

"Gitmenize izin verdiğimi hatırlamıyorum."

Elihas hafif sırıtıyordu.

"Kim olduğunu bilmiyorum ama Natasha'nın sana önem verdiği kesin. Şimdi çekil yolumdan."

"Bir süper askere göre fazla kibarsın Yüzbaşı. Ayrıca Natasha ile benim seninkinden çok daha derin bir ilişkimiz var."

"Bence o ilişkiyi onu duvara fırlatarak harcadın."

Steve Natasha'yı yere bıraktı. Kalkanına sarıldı.

Elihas Steve'in üzerine koştu, Steve kalkanını kafasına fırlatarak onu geriye attı. Elihas sinirlendi ve kalkansız Kaptan'ı yere yatırdı ve suratını yumruklamaya başladı.

"Neden onun için bu kadar önemliydim biliyor musun Yüzbaşı?"

Her kelimesinden sonra bir yumruk daha atıyordu.

"Çünkü o bana aşıktı! Ve bende ona! Sonra Shield onu benden çaldı! Şimdi yeniden gitmesine izin veremem!"

Kaptan Elihas'ın attığı son yumruğu havada elleriye tuttu.

"Onu almak için cesedimi çiğnemen gerek!"

Yüzbaşı'nın sesi soğukkanlı çıkmış, bütün iyi niyetini kaybetmişti.

Steve onu elinden tutup duvara geçirdi. Kalkanını alıp yüzüne vurmaya başladı. Her vuruşunda kalkan Elihas'ın yüzünü parçalıyordu. En sonunda durdu.

"İnan bana sana ölene kadar işkence ederdim ama Natasha'ya bunu yapamam."

Yüzündeki kandan gözünü bile açamayan Elihas ayağa kalkmamayı tercih etti. Steve Natasha'yı yeniden kucaklayıp kapıdan çıktı. Jet kapının önündeydi. Steve hemen içeri atıldı.

"Steve neredeydi-... Adamım yüzüne ne oldu?"

"Sadece sür Clint."

●●●

Avengers merkezine az kala Natasha uyanmıştı. Gözlerini açtığında karşısında Tony ve Steve'i bulmuştu.

"Güzellik uykusuna pek ihtiyacın yok aslında Nat."

"Bunu bir iltifat olarak mı algılamalıyım Tony?"

"Kesinlikle evet."

Natasha yavaşça doğruldu.

Clint jeti park ettiğinde hepsi birden çıktılar.

Natasha Clint'den diski alıp hangarda bekleyen Nick Fury'e verdi.

"İyi iş Romanoff."

"Teşekkürler efendim."

●●●

Akşam Natasha uyuyamıyordu. Elihas'a ne olmuştu? Öldüğünü sanıyordu. Daha fazla yatakta duramadı ve kalkıp binayı gezmeye başladı. Odaların arasında gezerken Steve'in kapısının açık olduğunu gördü. Yavaşça odaya girdi. Steve'de onun gibi uyuyamamış, yatağın üzerinde oturuyordu. Steve ona baktıktan sonra kafasını eğmeye devam etti.

Natasha gitti ve karşısına oturdu.

"Ona ne oldu?"

Steve cevap vermek için kafasını yavaşça kaldırdı.

"Ölmedi."

Bir süre sessizlik oldu. Sonra Steve sessizliği bozdu.

"Birbirinize aşık olduğunuzu ama onu terkettiğini söyledi."

"Ben onu terketmedim. Elihas bana yalan söyledi Steve."

"Ne hakkında?"

"Her şey."

Natasha derin bir nefes aldı ve sözüne devam etti.

"Bana yalan söylediğini bile bile ona yardım ettim. Kollarımda öldüğünü gördüm. Öldü sanıyordum. Ama bugün gördüğüm kişi o değildi. Yüzü, bedeni her şeyi aynıydı ama o değildi. Bana öyle davranması duvara fırlatmasından daha çok canımı yaktı."

Natasha dayanamayıp kafasını eğdi. Steve'in karşısında zayıf gözükmek istemiyordu. Steve çenesinden tutup Natasha'nın yüzünü kendi yüzü hizzasına getirdi.

"Başka kimsenin canını yakmasına izin vermeyeceğim."

Natasha buruk bir gülümseme ile Steve'e sıkıca sarıldı. Nat biraz daha orada kaldıktan sonra uyuya kalmıştı. Steve onu odasına götürdü, yatağına yatırdı. Natasha'nın yüzünü ıslatmış olan gözyaşlarını parmağıyla nazikçe sildikten sonra üstünü örtüp odadan çıktı. Zor bir gündü. Hayatta oldukları için Steve yine şükredecekti.

Can You Hold Me // RomanogersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin