Sabah cama çarpan yağmur sesleriyle uyandım.Kafamı çevirdiğimde Tolga'nın yanında uyuduğumu hatırladım.Küçükken bu odada birlikte kalıyorduk.Onunla bu odada yastık savaşı yapmayı çok severdik.Ama annem ve Elif teyzenin gazabına uğramaktan korktuğumuz için pek casaret edemezdik.Ama evde kimse olmadığına göre oynayabilirdik.Kafamın altında duran yastığı hızla Tolgaya fırlattım.Ama pek etkilenmedi.Bende daha sert bir şekilde bir daha attım.
"Noluyoo?"
"YASTIKK SAVAŞIIIII"
"Sabah sabah oyun mu istiyorsun?"
"Evet korktun mu yoksa? Haklısın tabi eskiden de hep ben kazanırdım."
"Öyle mi Eylül Hanım bunu sen istedin.Savaş başlasınnn"
Tolga ile çocuk gibi yastık savaşı yapmaya başlamıştık.Onun yanındayken herşeyi unutuyordum bazen küçük bir çocuk bazense bi yetişkin.Oyundan yorulup kendimi yatağa attım.
"Tamam tamam pes sen kazandın."
Oda yatağa kendini bıraktı ve
"Ee napıyoruz bugün?"
"Hiçbirşey birlikte eve dönüyoruz."
"Eve mi? Bugün birşeyler yaparız diye düşünmüştüm."
"Ama annem? Onu merak ediyorum."
"Eylül lütfen bugün gitme."
"Tamam ama önce babamı arayıp annemin durumunu öğrenmeliyim."
**********
"Artık gözümü açabilirmiyim?""Evet,geldik açabilirsin.Hatırladınmı burayı?"
"Tabi hatırladım."
Tolga beni çocukken gittiğimiz lunaparka getirmişti.
"Hatırlıyormusun okuldan kaçıp buraya gelirdik."
"Sonra harçlıkları birleştirip çarpışan arabalara binerdik."
"Çünkü sadece ona binmemize izin veriyorlardı.Ama artık istediğimize binebiliriz.Cesaretin varmı?"
Hız trenine korku dolu gözlerle baktım ve
"Evettt."diye bağırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAHIN İÇİNDEKİ BEYAZ
RomansaAlzheimer bazen hayat kurtarır; kalpsizin birine güvenirsin,o hayatını darmadağın eder,ileri derece bir hafıza kaybıyla tutunursun hayata...