K.A Bölüm 8

14 3 0
                                    

Multimedyada Mete Onur'un en iyi Ada'mı:

Sılanın ağzından:

"Ya of Ceyda!"

Diyerek kovalıyordum Ceydayı. Şimdi okul bahçesindeydik ve en sevdiğim Vini uehara posterini elimden kapmış ve beni peşinden koşturuyordu.

"Ceyda hemen buraya gel!"

Diye bağırarak yavaşlamaya başladım. Çok fazla koştuğum için nefesim kesilmişti ve kalbim çok hızlı atıyordu.

Yavaşça durdum ve ellerimi dizlerime koyarak soluklandım. Çok yorulmuştum.

"Huhu kanka en sevdiğin poster elimde gel alsana!"

Diye alayla bağırdığında sinir katsayılarım bir üs kademeye daha yükselmişti.

Hızlıca peşinden koşmaya devam ettim. Koştum, koştum Taki o ana kadar. Onur önüme aniden çıkmış ve bende kendimi durduramadığım için çığlık atarak üstüne uçmuştum.

İkimizde yere kapaklandığımızda kafam onun omzuna değiyordu o ise benim altımdaydı. Öyle çok utanmıştım ki anlatsam roman olurdu herhalde.

Yavaşça kafamı omzundan çektiğimde yüzüne dahi bakmak istemiyordum utancımdan, ama gözlerim benden habersiz bakmıştı bile.

Ona baktığımda iki elinide belime koymuş ve şaşkınlıkla bana bakıyordu. O bakışlar beni benden almıştı. İyişallah kalp atışlarımı duymuyordur.

Yavaşça üstünden kalktım. Ceydaya doğru baktığımda kahkahalarla gülüyordu. 'Şimdi seni yedim kızım' bakışlarımı attıktan sonra sustu ama hala sırıtıyordu.

Onur'a baktığımda acıyla bağırdı  ve yüzünü ekşitti. O bağırdığında arkadaşları Mert, Mete, Ömer hemen başına toplanmışlardı.

Evet arkadaşlar maalesef kendi kabadayılarınızda yanında getirmişti pislik.

Ona baktığımda kaldırıyorlardı. Öyle korkakça bakıyordum ki, aynı ışığı gören tavşan gibiydim.

Kalktıktan sonra tamam der gibi ellerini kaldırdı ve bana doğru gelerek kolumu ilk önce sıktı sonrada gözlerini kapatıp sakinleşiyor gibi yapıp ellerini gevşetti.

"Ö...özür d...dilerim."

Dediğimde kekelediğim için kendime lanet okudum. Bu kekelemem onu güldürmüş olacak ki bana gülümsedi.

"Sana bir kural. yaptığın bir şey için asla özür dilememelisin?"

Deyip bana göz kırptıkdan sonra kolumu iğrenç bir şeymiş gibi itti ve ceketini düzeltip arkadaşlarına gelin işareti yapıp yanımdan ayrıldı.

Ceyda suçlu olduğunu bildiği için posteri elime tutuşturup benden sınıfa doğru kaçtı.

"Ceyda bittin kızım sen!"

*********

Dersimiz inkılaptı ve Nevrin hoca çok sıkıcı anlatıyordu. Sıraya kafamı gömdüm ve hocayı dinlemeye devam ettim.

"Şimdi çocuklar size bir proje ödevi vereceğim listeden size eşler seçeceğim ve birlikte yapacaksınız."

Dediğinde ceydayla birbirimize mutlulukla baktık biz birlikte proje ödevi yapmayı çok severdik. Ayağa kalktım.

"Öğretmenim kendi arkadaşımızı kendimiz seçebilir miyiz?"

Dediğimde hoca direk bana baktı.

"Maalesef sıla ben kendim seçeceğim sonuçta hep kendi kankalarınızı seçiyor ve sevmediğiniz arkadaşlarınızı yanlız bırakıyorsunuz."

Dediğinde yüzüm düşmüştü ve oflayarak yerime oturdum tek yapmamız gereken duva etmekti.

Herkesin sırası bitince tek kalan. Ben, Ceyda, Onur ve Mete adında yakışıklı bir oğlandı.

En sonunda hoca benim adımı söylediğinde heyecanla ayağa kalktım ve Onur'da kaldığı için onla olma korkusuyla.

Benden sonra Mete dediğinde Onur'la olmadığım için sevinmiş hemde ceydayla olamadığım için üzülmüştüm.

Mete'ye baktığımda oda bana göz kırpmıştı. Ceydayla Onur kaldığında arkadaşım içinde üzülmüştüm.

Onur'a baktığımda gözü ben ve Mete arasında gidiyordu aşırı sinirliydi. Allah aşkına en iyi adamından beni mi kıskanıyordu şimdi?

Sonra Onur sinirle kalktı ve hocanın yanına bir şeyler söylemeye gitti. Hoca sinirle Onur'a bakıp bir şeyler söylediğinde Onur'da sinirlenmişti. Ve aniden yumruğunu duvara vurmasıyla herkes çığlık atmıştı tabiki hoca hariç.

Sonra sinirle bana doğru geldi ve kolumu kavradığı gibi hiç bir şey söylemeden beni dışarıya sürükledi. Bütün sınıf ben ve Onur'a bakıyordu hocada dahil. Öyle çok utanmıştım ki?

"Ne yapıyorsun Onur e...elin kanıyor?"

Dediğimde elini kolumdan çekti ve elini aşağı yukarı sallayarak kanların elinden fışkırmasını sağladı.

"Onur lütfen dur eczane dolabından sargı getirmeliyiz!"

Dediğimde bana döndü, hüzünlüydü aniden duvara çok nazikçe ittirdiğinde yavaşça duvarla arasında kalmıştım aniden elini yanağıma koyduğunda ona şaşkınca baktım.

"Ona öyle çok benziyorsun ki?"

Dediğinde ona şaşkınca bakmayı sürdürdüm. Kime benziyordum ki ben?

"Kime benziyorum ben?"

Dediğimde bana bakmayı sürdürdü.

"Aslı!"

Dediğinde elinin üstüne elimi koydum hüzünlü kişilere dayanamazdım.

"Aslı kim?"

Dediğimde kendine gelmiş gibi aniden elini yüzümden çekti ve hiç bir şey olmamış gibi oradan uzaklaştı.

"Ölmüş bir oğlan, elinde bıçakla dolaşan Onur'un aşığı ve bana benzeyen bir kız ne güzel ama!"

Karanlık AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin