Sabah telefon sesiyle uyanmak en kötü şeydi Semi için. Kendi uyanmadığı zaman agresif oluyordu. Hele ki patronun kızı Dilşad ile yola gitmek ona biçilmiş bir zulüm gibiydi. Ardı ardına arıyordu meşgule düşürmesine rağmen. Yalnız yaşadığı evinin önünde beklediğini söylemek için bu kadar sabırsızlanıyordu. O kızın tavırları ve kendisine düşkünlüğünden nefret ediyor, kaçabildiği kadar kaçıyordu. Ama Dilşad'ın kendisinin peşini bırakmaya asla niyeti yoktu. Bütün hayat felsefesi Semi idi onun için.
Arazi keşfi için göreve gidiyorlardı, ellerindeki adres yaşadıkları şehirden uzak bir yerdi. Uzun yolculukları boyunca yalnız olmamaları tek tesellisiydi Dilşad ile. Yanlarında üç çalışanları daha vardı. Arazi keşfi zamanlarında geçici olarak şantiye ya da çadırda kalıyorlardı. Bu kez seçimleri çadır olmuştu.
Uzun ve ıssız yolculuğu boyunca hayatına eşlik eden tek dostum dediği kız kardeşinin can sıkan ani gidişi ile sarsılmıştı. Bir sabah uyandığında başucuna bir not iliştirip abisini terk etmişti. Aşkın peşinden gidiyorum demişti. Semi ardını ne kadar arasa da her kapı umutsuzlukla yüzüne kapanmıştı. Ne kaçtığı adamı, ne de kız kardeşini bulamıyordu.
Yaşadığı bu depresyonu sırtlanan Dilşad ise yardım etme adı altında ama sevdiğinin gözüne girmek için gizliden araştırmalar yapıyordu. Aslı'yla yakın arkadaşlardı bir süre öncesine kadar. Fakat kaçtığı adam hayatına girdikten sonra Dilşad'dan bile uzaklaşmıştı. Semi'yi bu araziye görev diye getirmesi aslında planın bir parçasıydı. Kız kardeşinin en son izine bu şehirde rastlayan birisini bulmuş, Semi ile birlikte gelip kardeşini bulup karşısına çıkartmaktı amacı.
Birde köpeğinden ayrılmak çok canını sıkıyordu Semi'nin. Komşusuna emanet etmişti, iyi bakacağını biliyordu ama her seferinde gitme der gibi bakışları vardı. Annesinin hediyesiydi iki kardeşe, beklide ondan kalan tek anı olduğunu düşünüp ona çocuğu gibi bakıp değer veriyordu. Zaten kız kardeşi de terk etmişti birde köpeğinden ayrı kalmak canını oldukça sıkıyordu.
Arabada ne kadar ıssız bir yerde olduklarını aralarında konuşurlarken Dilşad çoktan kalacak bir yer bulmuştu elinden bırakmadığı telefonla, aramaları sayesinde. Araziden biraz uzakta, kasabaya daha yakın mesafede bir yer belirlemiş çadırların oraya kurulmasını istemişti. Aralarında ufak tartışmalara sebep olan yer konumlaması, özellikle Semi'nin canını sıkmıştı. Arazinin yakınında değil de neden bu kadar uzak mesafeye yerleştikleri hakkında söylenip duruyordu çadırı kurarken. Bir an önce işini bitirip buralardan gitmeyi diliyordu. Her ne kadar yaşantısında yakın zamanlı yıkımlar yaşasa da işin ciddiyetinide asla elden bırakmıyordu. Annesine söz vermişti çünkü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİZDEN BİRİ
RomanceRüyalar serisinin 2. kitabı olan Bizden Birini okurken bambaşka duyguları ile içinizde merak uyandıracak kadar farklı bir hikayesi var. Semi'nin başına gelen olaylar ile aşkı bulması bir tesadüf olamazdı.