Hüzün Kız

aynı havayı mı soluyorum sence

Şu çaresizliğim kadar sevseydin be adam,
Leyla'yla Mecnun halt ederdi.
Çok güzel sevdim, görmedi güzel gözlerin.
Gerçi eskisi gibi de parlamıyorlar,
üzdüler mi seni?
Gamzeni görmüyorum öyle sık.
Bir huzursuzluğun var seziyorum,
gel de dinleyeyim.

Üşüyorum, ellerim buz gibi
ama bilemezsin tabi.
Ne güzel ısıtırdın oysa.
Beraber yürüdüğümüz yollardan yürüdüm,
yollar bile ağladı halime.

Aynı banklara oturdum yalnız,
yağmur aynı düşmedi ellerime.
Aynı yerden baktım yıldızlara,
farklı parladılar gözlerime.
Sevmedim, senden sonra,
seninle sevdiklerimi bile.

Göz göze geldiğimiz, aynalar, camlar;
çatladılar, kırıldılar, paramparçalar.
Dokunduğun yerler yanıyor.
Hissediyorum her dokunuşunu,
tekrar tekrar tenimde.

Aynı havayı mı soluyorum sence,
sen gittin gideli boğuyor beni.
Aynı gökyüzü, aynı güneş belki
ama hüzünlüler sanki, yastalar.
Mutsuzluğumu mu paylaşıyorlar,
yoksa acıdılar mı halime?
Ben seninle mutsuz olurdum,
bilmiyorlar, bilemeyecekler.
Karanlığı, soğuğu, sessizliği sevdirdin;
şimdi yalnızım o ışıksız, tenha köşede.
Ama bayağı sesli ağlıyorum,
bakma kusuruma.

Ben ki susmazdım senden önce,
şimdi bir kelimem sen,
zaten ikincisi yok.
Ağlardım yine, sık sık hatta
ama şimdi her damlası sana akıyor.
Değdi mi ellerine, bilmem.
Aman, değmesin yine,
kıyamam sana.
Aslında benden habersiz
göz yaşım bile değmesin tenine.

Biliyor musun,
ellerin aslında çok yakınımda hala.
O kadar yakın ki bu kadar uzak.
Sımsıkı sarılırsın şimdi istesem,
bilirim.
Ama böyle boş bakarken gözlerin
istemem, isteyemem.

Üç kez sevdim.

Senden önce hayallerimde severdim bizi,
yanındayken huzurunu sevdim.
Ah ne sevdirmiştin be adam,
güzel sevdim, çok sevdim.
Gittin, e seviyorum hala.

Ama hayalimdekinden çok,
yanımdakinden az,
hala çok güzel.