İnsanın bazen
yalnız kalması gerek.
Gerçek yalnızlıktan bahsediyorum.
Ama insanın yalnız bırakılması değil,
yalnız kalması gerek.
Ve insanın o yalnızlığa
dahil edebileceği bir şeyleri olmalı.
Belki biriyle yalnız kalmalı,
ama asla biri tarafından
yalnız bırakılmamalı.
Yalnızlığı,
tek başına öğrenmek zorunda kalmamalı.
Bazen özlemeli,
o kadar çok özlemeli ki
ölmeli özleminden.
Burnun direği sızlamalı,
ağlamalı
ama kavuşamamalı.
Çünkü insan özlerken öğreniyor,
neyi öğreniyor bilmiyorum
ama bir şeyi öğreniyor.
Belki,
birini ruhuna katmayı öğreniyor.
Kırılmalı,
yıkılmalı,
parçalanmalı hatta.
Bir taraftan,
birileri ona yardım eli uzatmalı
ama kendi kalkmayı öğrenmeli.
Kendi kendini onarmalı zaten insan,
başkasına ihtiyaç duymamalı,
ama birileri hep olmalı.Ve eğer insan,
yalnız kalmak,
özlemek
ya da kırılmak istemiyorsa;
duvarlarını sağlam örmeli,
kapılarını sıkı kapatmalı.
Yalnızlığı tercih etmeli,
kimseyi kendinden bir parça etmemeli
ve yaralarını dikmek pahasına bile
kimse için açmamalı yara bandını.
İnsan yaşayamıyorsa,
bir yerden sonra,
ölmeli mümkünse.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hüzün Kız
Poesíahüznümü şu ufak kalbimden taşıranlara ithafen* İlk yazılma tarihi: Temmuz 2015 İlk yayınlanma tarihi: 1 Eylül 2016 Son düzenlenme tarihi: 6 Eylül 2016