zaten yıkıldığımız yerden kanıyoruz

46 23 0
                                    

Bırak, bırakın.
Kanasın yaralarımız,
yıkılsın duvarlarımız.
Zaten yıkıldığımız yerden kanıyoruz.
Acısın canımız,
kırılsın kalbimiz,
ne olmuş?
Alışmadık mı
hüzne, kedere?
Dik duralım biraz,
her zaman daha kötüsü vardır,
zaten çoğu zaman
o daha kötüsünü de biz yaşamışızdır.
Neler gördük biz!
Neler duyduk,
neler yaşadık!
Ama ayaktayız değil mi?
Zorlukla ördüğümüz duvarlar yıkılmış olabilir,
ama ne güne duruyor kalan tuğlalar?
Yarım kalmış bir şeyi bitirmenin en iyi yolu,
onu yıkıp sil baştan başlamak değil midir?
Evet, bazen başlamak,
bazı şeyleri bitirir.
Biz şu hayatta öğrendiği ne varsa,
yaşayarak öğrenmişlerden değil miyiz?
Alın size, bilginin en önemlisi,
değerlisi;
hayat devam ediyor!
Yalnız geldik
ve yalnız gideceğiz.
Hayatımıza insanlar girecekler,
kalacaklar ve
çıkıp gidecekler.
Engel olmayacağız,
olamayacağız ki.
Bir yerden sonra,
hayatın düzeni işliyor herkese,
hiçbir şey sonsuza dek sürmüyor
ve zaten güzel şeyler hep kısa sürüyor.
Şimdi, bırakın acılarınızı geride,
kalp kırıklarınızı atın bir kenara,
pişmanlıkları silin
ve duvarları örün tekrar!
Bu kadar acıyı yaşamamızın
sizce de bir anlamı yok mu?
Şimdi, yıkıldık,
öğrendik ve kalktık.
Bırakın kanasın yaralar,
kabuk bağlasa da yeri kalacak.  

Hüzün KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin