Genç kız kendi benliğinde boğuluyordu.Geldiği bu uçurum kıyısında ölüp gömülmek ile ölüp nefes almak arasında kalmıştı.Ancak bu uçurumdan dönüş yoktu.Ölü bedeni hırçın dalgalar arasında savrulurken ruhu; gökyüzüne doğru özgürlüğüne koşuyor olacaktı. Rüya bencil, fevri hareket eden bir kız değildi. Öldüğünde geride kalacakları düşündü bir an. Kimi vardı Rüya'nın?Annesi,babası ve bir de abisi.Hangisi üzülecekti? Kendisine seneler boyunca her fırsatta taciz eden abisi mi? Ah, emindi en çok abisi üzülecekti! Peki buna ses çıkarmayıp ,abisini koruyan annesi? Şansı varsa bir gün yas tutardı. Babası mı? O kadar çok içer ki Rüya babasının ayık olduğuna hiç şahit olmamıştı.Fark etmezdi bile! Gözyaşlarının kuruduğu,ifadesiz yüzüne alay dolu bir tebessüm koymaya çalışmıştı ancak canı yanınca pek zorlamadı.-Bedeni son zamanlarını acısız geçirsin istiyordu.- Ölse fark edecek, cesedini toprağa koyacak,bir günde olsa adını anacak kimsesi yoktu.Yalnız doğmuş, yalnız yaşamış ve yalnız ölecekti. Her şeye rağmen boş bir hayat yaşamamıştı.Yaşamının her anı ağır acılar, derin yaralar, hayal kırıklıklarıyla doluydu. Her biri birbirinden kötü , dolusuyla anısı vardı. Kırılmış ruhunun parçalarının, bedenine battığını hissediyordu.Daha fazla bu acıyı çekmeye tahammülü yoktu.Bu zamana kadar dayanmasının tek sebebi; yukarıda ki her kimse bir gün mutlu olmasına izin verip-vermeyeceğine dair olan merakıydı.Dayanacak gücü yoktu!Zaten dayanmakta istemiyordu.Bedenini hareket ettirerek bir adım kala durdu. '' Eğer bir tanrı varsa, onu affetmem için bana yalvarmak zorunda kalacak '' diye bir söz okumuştu.İlk duyduğunda ilginç ve yanlış gelmişti. Ancak hayat ne garipti! Şimdi ise ona doğru geliyordu.Şayet ki tanrı varsa onu affetmesi için Rüya'ya yalvarması gerekiyor.
Kafasını kaldırıp gökyüzüne bakarak fısıldadı, tenine değen her bir yağmur damlasının iliklerine ulaştığını hissederken.''Gerçekten varsan eğer,senden tek dileyim;hayatım üzerinde bir kez güzel bir şey yap.Canımı al!'' Derin bir nefes çekip son kez her şeyi daha dikkatli inceledi.Rüzgarda sallanan ağaçlar,kayalıklara çarpan dalga sesleri,yağmur damlalarının denizle buluşu...Gözlerini kapatıp sonsuzluğa adımını attı.Hızla inen bedenine tokat gibi çarpan rüzgar sanki kararı yüzünden Rüya'yı cezalandırıyordu. Attığı çığlıkların farkında dahi değildi. Suya yüzüstü çarptığında bedeninin yandığını hissetti.Ölüm bu kadar acılı mıydı? Sanki organları parçalanmıştı.Alev alan bedenine tezat soğuk su nefesini kesiyordu. Vazgeçmişti,ölmek istemiyordu! Hangi akılla böyle bir işe kalkışmıştı?Nasıl cesaret etmişti? Başka çözüm yolları varken nasıl olur da bu kadar kolaya kaçar? Seçeneklerin arasından en acılı olanını seçmiş olması başka bir şanssızlığıydı. Ya da aptallığı mı demeli! Buradan çıkıp uzaklara gidecekti. Ölümü düşünmemeliydi bile! Gerekirse uçan kuş ,yüzen balık, ağacın yaprakları için de olsa yaşamalıydı. Her sabah doğan güneşi izlemek bile yaşamaya değerdi. Kendisine yetmeyen nefesiyle, panik halinde su üstüne çıkmak için çırpınmaya başladı.Yüzme bilmemesi yeterince zora sokarken kesilen nefesi beynini kullanmasına engeldi.Dayanamayıp nefes almaya çalışan Rüya'nın burnuna ve ağzına kaçan sular sonun kötü habercisiydi.Suları atmak için ağzını açtığında boğazına dolan tuzlu su beynini cayır cayır yaktığını hissetti. Mantıklı düşünemeyen Rüya çırpınmaları yüzünden sudan çıkamıyor kendini suya hapsediyordu. Hırçın dalgalar bedenini oradan oraya savururken; gözleri kararmış kulakları uğulduyordu. Soluk borusuna dolan su sanki boğazını çatlatıyordu. Damarlarının birer birer patladığını hissederken , bilincini yitirmeye başladı.Ölümü bile acılı olmuştu. Ölü bedeni karaya vurana kadar hareketsiz bedenini dalgalar dans ettirdi.
Ölmeyi istemek, ölmek kolaydı ama ölümden dönmek neredeyse imkansız. Ölmek için bir şeyler yapmayı düşüne bilirdik bunu dönüşü vardı ancak ölmek için bir şeyler yaptığımızda geri çeviremezdik. Aslında yaptığımız hiçbir hareketi geri alamazdık. İnsanlar bunu anlamakta büyük sorunlar yaşar. Özür dileyerek her şeyi geri çevireceğini sanırlar. Şimdi Rüya ölümden özür dilese geri gelebilir miydi sahi?
Dilan NARİN
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek Bölümlük Hikayeler
Ficción General'Yazarlar Kulübü' adı altında ki ALTI kişilik WhatsApp gurubunda birbirlerinde kilometrelerce uzakta olan kızçelerin yazdığı denemeleri ve kısa hikayeleri bulundurur. *Beraber güldüğünü değilde, beraber ağladığını unutmuyor insan.*