ta suil

256 37 44
                                    

Bugün senin için basit ama benim için çok heyecanlı bir şey yaptım sevdiğim.
Anlam yüklemezsin sen, biliyorum.
Bunu bilerek yaptım zaten.
Nasıl desem, yaralanacağını ya da öleceğini bilsen bile aslan sürüsünün içine girmek gibiydi sanki.
Futbol oynuyordun, en sevdiğin şeylerden biri.
Bu sefer enerjin fazla yerindeydi galiba.
Dersleri bile ektin, üç saat boyunca oynadın.
Tenefüslerde seni izledim, gizlice.
Çok terlemiştin, kıpkırmızıydın.
Endişelenmedim değil, gerçekten yanına gelip 'terli kıyafetlerini değiştir aptal', diye bağırmak istedim.
Evet, istemekle yetindim.
Herneyse, sınıfa geri döndüm.
Elimde iki su şişesiyle.
Tabii ki soğuk değillerdi, seni bile bile hasta edemezdim, üzgünüm.
Sınıfta kimse yoktu, şanslıydım.
Şişeleri sırana koydum. Yanına da minik kağıdı ekledim.
Kendi sırama geçtim, uyuyor pozisyonunu aldım.
Heyecanla gelmeni bekledim.
Yine sınıfta kimse yoktu, sen geldin.
Bir yandan kahkülümün arasından tepkine bakmaya çalışıyordum.
Derin bir nefes aldım ve tuttum.
Şaşırarak sulara baktın, eline kağıdı aldın.
Sonra sesin kulaklarımı okşadı.

'Suya düştüğü için değil, sudan çıkamadığı için boğulur insan.
Ben o suya seni gördüğüm an düştüm ve o sudan kendi isteğimle çıkmıyorum sevdiğim.

-Ilık su sana iyi gelecek, yudum yudum ve yavaş iç.'

Okuduktan sonra iç çektin ve suyu açtın.
Talimatlarıma uyarak içtin.
Ben hala nefesimi tutmuş bekliyordum.
Gözlerin yavaşça bana kaydı.
Senin bakmanla hemen gözlerimi kapadım.
Hazır nefesimi tutmuş gözlerim kapalıyken ölmemi istercesine kurdun o cümleni.

'Bunu yazan kişinin sen olmasını isterdim Lee SoWon. Ama sen değilsin, değil mi?'

-jung hoseok √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin