Sana hiç şimdiki kadar ihtiyacım olmamıştı.
Senden hiç şimdiki kadat nefret etmemiştim.
Çünkü tek yaptığın beni ağlatmaktı.
-Daeum'un bana sarılışı bittikten sonra yüzüme gülümsedi.
'Geri dönmene çok sevindim Sowon. Seni çok özlemiştim.'
Gülümseyerek karşılık verdim ben de.
Her ne kadar sahte olsada, umursamıyordum.
'Öyle mi? Ben de seni özledim Daeum. Her ne kadar Hoseok'u kendin için kullanıp, hakkımdakileri o iğrenç ruhunla Hoseok'a anlatsan da sevgili arkadaşım ben de seni özledim. Baksana Daeum, oradan bakılınca kandırılması kolay biri gibi duruyorum değil mi? Ah, tabii haklısın. Senin gibi fahişe ruhlu olamıyorum Daeum. Üzgünüm arkadaşım, en yakın arkadaşlar acı söylerler.'
diyemedim.
diyemem.
asla diyemeyeceğim.'Sowon, iyi misin? Düşüncelere dalmış gözüküyorsun' dedi bana.
'İyiyim Daeum, yorgunum sadece. Hadi sınıfa gidelim' dedim ben de.Yalan söylemeye alışmıştım galiba.
İyi beceriyordum bu işi.Başıyla onay verip, koluma girdi.
Kanımın çekildiğini hissetmiştim sanki.
Değil yanımda olması, adını duymam bile yetiyordu iğrenmem için.
Nasıl böyle düşünebiliyorum onun hakkında bilmiyorum.
Nasıl böyle olabildik anlayamıyorum.
Üzülüyorum Daeum adımıza. Bize üzülüyorum.
Çok pişman olacağın şeyler yaptın.
Gerçekten çok pişman olacaksın Daeum.
Beni ağlattığın için çok pişman olacaksın.