I'm Sapık.! #Wattys2016

4.BÖLÜM "Turabiye"

Multimedya: Kerem
••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Öyküden

İçeriden Damlanın 'İmdat' diye bağırmasıyla hepimiz kapıyı yumruklamaya başladık. Herkes odalarının pencerelerinden bize bakarken Sevinç ağayarak "Lütfen yardım edin!" diye bağırıyordu. Sonra yanımıza dövdüğümüz çocuklar geldi. İsminin Ayaz olduğunu hatırladığım çocuk "Ne oldu?" diye sordu. "Damla içerde lütfen yardım edin" dedi Sevinç ağlayarak. "Şimdi çıkar kamp başkanının odası zaten niye bu kadar üzülüyosunuz?" dedi Kerem. "İçerden imdat diye bağırdı çünkü" dedi Bulut. "Çekilin" dedi Ayaz ve kapıya omzuyla vurup kapıyı kırdı. İçeri girdiğimizde adam Damlayı duvara yaslamış öpmeye çalışıyordu. Sonra Ayaz farkında olmadan sıktığı yumruğunu adama geçirdi. Bende hemen şok etkisiyle yere oturmuş ağlayan Damlanın yanına koşup sarıldım. "Sakin ol,geçti" diye fısıldadım ve onu kaldırarak dışarı çıkardım.

Şimdiyse kampın çardağında oturmuş konuşuyorduk. Ayaz "Artık korkmanıza gerek yok kovuldu ibne"dedi. "T-Teşekkür ederim" dedi Damla hala daha şoktayken. "Bu durumda napılır bilmiyorum ama..." diye başladığı sözünü Anıl işaret parmağını Keremin dudağına bastırarak "Şşşh,geçti" diyerek kesti. Sonra Damla kendini tutamayarak kahkaha atmaya başlayınca Kerem hariç herkes gülmeye başladı. Kerem Anıla ters ters bakıp "Defol lan yanımdan" diyerek Anılı itti kolundan. Sonra Anıl Sevincin yanına oturdu. "Merhaba" dedi Anıl,Sevinçte "Merhaba" dedi utangaç bir şekilde. "Artık konuşabiliriz demi?" dedi Anıl son yaşananları kast ederek (Sevincin Anılı gay sanma olayından bahsediyorum) "Evet gay olmadığını biliyorum" dedi Sevinç,Anıl "Aynen,gay değilim ben,hatta sünnet bile oldum gösteriyim mi?" dedi ne dediğini bilmeyerek yada bilerek bilmiyorum bu çocuk zaten çok fazla kendini dinlemiyor galiba. "Ne?" dedi Sevinç 'her zamanki gibi anlamayarak' "Ehehehehe şaka yaptım" dedi Anıl kendine gelerek. Onları boşverip kafamı başka yöne çevirdim kafamı çevirmemle tanıdık noktayla göz göze geldik,bi dakika Kerem.Beni.Mi.İzliyordu. Ben şok. Ben iptal. Ben wefad. Ben ölü. Sonra yerinden kalkıp yanıma oturdu. "Selam" dedi "Selam" dedim bende "Nasılsın?" dedi "İyiyim sen?" dedim "Her zamanki gibi yakışıklı" diyince 'tamam dedim,sen orda bi dur dedim,sonra arkama döndüm dedim ki' "Kalkta Egon otursun" dedim. "Niye?" dedi alayla "Büyüklere yer verilir" diyince,dikleşti "Güzele bakmak sevap olduğu kadar,yakışıklıya bakmakta sevap,keyfini çıkar bence" dedi. "Gazla uçabilirsin ama frenle konamazsın" diyerek Piç sımayl attım çocuk bana şaşkınca bakarken lafınıda esirgemedi "O ne be öyle Turabi gibi kamyon arkası sözüyle laf sokuyosun?" dedi. Bende "Alış bunlara,bunlar daha başlangıç" diyince "Sana bundan sonra Turabiye diyecem" dedi omuz silkinmekle yetindim.

Ve işte sonunda sıcacık yatağımdayım,ama her keyfin bir bozanı vardır (benim lafım ehehe) ,yanıma Bulut geldi. "Öykü" diye seslendi. "Efendim" diyerek karşılık verdim bende. "Sence Kerem nasıl biri?" diye sordu Bulut, bu soru karşısında afalladım ama onun hakkında bir şey biliyorum oda egoist olduğunu "Kerem: 4 te 3 ü egoyla kaplanmış bir orangutan evladı,bazı bilim adamları narsist olabileceğinide düşünüyor" dedim alayla. "Yani Kerem kendine mi aşık?" dedi üzgün bir sesle Bulut. Bende yerimde dikleşerek "O hindi yumurtası değil başkasına,kendine bile aşık olmaz. Ya bi insan o kadar öküz,o kadar inek,o kadar eşek ve benzeri şeyler olur mu ya?" dedim. "Ama inek olması en azından çalışkan olduğunu gösterir demi?" dedi bir umutla ama ben ona ters ters bakınca "Neyse,öylesine sormuştum zaten" diyerek yerine zıbardı Bulut.

Kerem

Odama girmeden önce de,girecekken de,girdikten sonra da yüzümde bir sırıtış vardı. Sonra yatağıma uzanıp elime telefonumu aldım ve Turabiyeye mesaj yazdım "İyi geceler Turabiye- Kerem" diye. 2 dk. sonra mesaj geldi-evet üşenmedim saydım- "Sanada iyi geceler bay mor deve kuşu- Öykü" diye. Mor deve kuşu mu? Ciddi mi bu kız? Ayrıca neden mor? Babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi? Ayrıca babam neden pasta yapıyor? Annem nereye gitti? Kafamda deli sorular.

Bilin bakalım ne yapıyoruz? Hayır Anılın tuvalet maceralarını dinlemiyoruz ama ona yakın bişey... Tamam söylüyorum şuan Anılın tuvalet macerasının içine düştüm az sonra dayak yiyecez bu yüzden kahvaltıya değil tuvalete geldik her gün düzenli olarak tuvalette dayak yeriz biz karnımızı böyle doyuruyoruz naparsın ekmek parası,tamam saçmaladım susun. "Ama ağabey şimdi ben bişey demedim ki alt tarafı senin ki biraz küçük olduğu için benim çiş daha uzağa gitti dedim" dedi Anıl. Ayaz ise sabır dileyerek adama döndü ve "Kusura bakmayın bizim bu mal kafayı yedi de sabah sabah" dedi ve Anıl yine üstün zekasını konuşturdu "Evet,çok yedim. Tadı nescafe ve çikolata karışımıydı. Ama bok kokuyodu. Sanada tavsiye ederim ağabey. Bok yersin inşallah" dedi ve arkada adam önde biz koşmaya başladık ve tekrar Anılın odasına girdik. Ayaz "Tutamıyosun demi o dilini gerizekalı,lan sanane adamın cünyırından,bide adamla çiş yarışı yapıyo" dedi. "Adamın cünyırı küçükse ben napıyım" dedi zekadan görünmeyen arkadaş. "Lan gerizekalı tuvaletin her yerini çiş yaptın" dedim bende buna takılmış gibi. "Buna mı takıldın gerçekten?" dedi Ayaz içimi okumuş gibi.

Kahvaltıya indiğimizde kızların yanına oturduk. "Selam kızlar" dedi Anıl cilveyle. "Selam" dediler hep beraber. Ayaz en başa Damlanın yanına, Anıl Ayazın tam karşısına Serapla Sevincin ortasına ve bende en başa Bulutla Turabiye nin arasına oturdum. "Selam Turabiye" dedim bulaşmak amacıyla "Selam Bay Mor Deve Kuşu" dedi oda gözlerini devirerek. Yemeğimizin bitmesine yakın içimi kasıp kavuran soruyu sordum "Neden Mor?",bana ciddimisin der gibi baktı? "İstersen Bay Narsist Deve Kuşu da diyebilirim" dedi bana? Keremine? Bay Mor Deve Kuşuna? Tamam abarttım susun. "Niye canım tek beğendiğim insan kendim değilim benimde beğendiğim bi insan var" dedim imayla. "Hmm o zaman bende Bay Mor Deve Kuşuna devam ederim." dedi omuz silkerek. "Kerem bişey sorabilirmiyim?" dedi Bulut. "Sor" dedim ona dönerek. "Yarın benimle kampta olacak partiye gelirmisin?" dedi sevimli gözükmeye çalışarak. Siktir! Ben Öyküyü davet edecektim. Neyse tam cevap verecekken Damla kıza sert bir bakış atmasıyla kız önüne döndü "Yada boşver" dedi. Öyküye baktığımdaysa pek umursuyo gibi durmuyodu. Bu haline ya kırıldım yada kızdım bilmiyorum ama deli gibi gelen cesaretle kıza "Tamam,yarın seni yedi buçukta alırım (sekiz diycem sandınız dimi)"

•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

MERHABA SEVGİLİ OKUYUCULARIM...
Eğer kitabımı okuduysanız ve beğendiyseniz lütfen vote vermeyi unutmayın arkadaşlar. Hepinizi çok seviyorum bye bye...