3. Bölüm

303 33 4
                                    

Kaç haftadır evde durmaktan sıkılmıştım. Çizim yarışması da gitti zaten. İyice kötü oldum. O adamı da hapse tıkdılar. Hani şu bana çarpan daha tabela okumasını bilme- yok yok başlamayacağım yine. Şu an saat sabah 6. Ve ben çook sıkılıyorum. Bu yüzden herkesi uyandıracağım. İlk önce tabii yataktan doğrulup sandalyeye oturmak var. Tabii bu birisi olmadan ölüm. Sandalye iyice uzağa gitmişti ve ben erişemiyordum. Tam erişirken yataktan yere düştüm. Yerle buluştuğumda ise acı bir çığlık attım. Çünkü çok sert düşmüştüm. Başımın dikişli yeri ve elim de çarpmıştı. Başımın kanadığını hissedebiliyordum. Elim, elim ise karnımın altında kalmıştı. Acı acı bağırıyordum.

"Buğraa! Berkee! Beerk! Bereen! Lütfen, lütfen yardım ediin!" Gözlerim kapanmaya başlamıştı. Başımı çarptığımdan olsa gerek. Bu sırada ayak sesleri duyuyordum.

"Ece! Ece ne oldu Ece?!"diyordu biri. Ama kim olduğunu seçemiyordum.

Şu zamanda bile iç sesim beni güldürmeyi başarmıştı. Ama bu bayılmadan önce son gülüşümdü.

'Eben oldu! Ne var Ece Ece Ece! Geberdim görmüyor musun?'

Çak bi beşlik iç ses, diye mırıldandım.

Kimin iç sesi bee!

Sonrası, sonrası artık bıkmış olduğum sık sık gördüğüm karanlık.

Acaba gördüğüm karanlık mıydı; yoksa hiçbir şey görmeyişim mi?

...

3 Gün Sonra:

Her zamanki gibi oturuyorduk salonda. Birden zil çaldı. Tabii herkesin gözleri kapıya döndü. Berke "Ben açarım."diye seslendikten sonra ayağa kalkıp kapıya doğru ilerledi. Kapıyı açıp karşıdaki adamla bir şeyler konuştuktan sonra beni çağırdı. Adamın kim olduğunu buradan göremiyordum.

Yanına doğru ilerlemeye çalıştım. Ama bu oldukça zordu. Çünkü daha, kaç hafta geçmesine rağmen alışamamıştım.

"Buğra yardım eder misin?"diye seslendim.

Sonunda kapıya ulaşmıştım. Bu bir kargocuydu. Bana bir zarf gelmişti. Ve sol elimle imza atmak oldukça zor olacaktı. Zar zor içeri geçtikten sonra herkesin gözü bende, daha doğrusu zarftaydı. En sonunda açtım.

Vee, okumaya başladım.

Herkes iyice sabırsızlanmaya başlamıştı. Buğra hariç. O gülüyordu. En sonunda bir çığlık attım. Ve olayın şokuyla ayağa kalkıp Buğra'ya sıkı sıkı sarıldım. O anın sıcaklığıyla ayağım acımamıştı ama şimdi çok acıyordu.

"Ama ben çizim yapmadım ki Buğra."

"Evet, sen bir çizim yapmadın. Ama sen bu yarışma için bir çizim yapmadın. İnan bana senin kafanı boşaltmak için çizdiğin gözünde bir değeri olmayan çizimler, senin yarışma için yapacağın bir çizimden daha güzel ve daha özel olacaktı. Ben de onlardan bir tanesini senin adına yolladım işte."

"Teşekkür ederim Buğra. Seni çok seviyorum. Yalnız bu aklının kime çektiğini unutma."diyerek güldüm.

"Ne yani sana mı?"diyerek o da güldü.

Vee, işin en iyisi de ödül töreni 1 hafta sonradan, 1 ay sonraya ertelenmiş. O zamana kadar ben düzelmiş olucaam!

Ödül töreninde birinciye, ikinciye ve üçüncüye madalya takılacak. Birincinin büyük ödülü ise o zaman açıklanacak. İşte bu büyük ödülü de ben alıcaam!

Korku Oteli ~Yeni Yaşam~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin