25.Bölüm~Asla Yapmam!

154 20 36
                                    

Akra-Lai Lai

---

Yavaşça gözlerimi açtım. Boğazım kurumuştu. Kalktım ve yalpalaya yalpalaya mutfağa gittim. Herkes uyuyordu sanırım. Bir bardağa su doldurdum ve içtim. Aynı şekilde ikinciyi de içtikten sonra bardağı yerine koydum. Odama tekrar geri döndüm. Bugün, asla yapmam dediğim bir şeyi veya birkaç şeyi yapacaktım.

Elimi çeneme dayadım ve düşünmeye başladım. Neyi asla yapmazdım ki. Şey. Asla alkol içmem. Ama bunu yapmayacağım. Hayır. Bu, kötü bir şey.

Amaç da bu.

Yine de başka bir şey bulabilirim diye düşünüyorum.

Bu madde beni zorlayacaktı. Aslında bir şey daha vardı ama bu da çok basitti.

Asla Sancak'ın şarkılarından başka şarkı dinlemem.

Hadi bakalım. Youtube'dan birkaç şarkı açtım ve dinlemeye başladım. Aslında bunlar da fena değildi. Ama hiçbiri yerini tutmazdı.

Bu maddeyi daha sonra tekrar yapacağımı aklımın bir köşesine yazdım ve diğer maddeye geçtim. Tanımadığım insanlara yardım etmek çok zor olmamalıydı. Maddi yardım edecektim ve eğer edebilirsem manevî yardım da edecektim ama nasıl manevî yardım edebilirdim ki?

Giyinerek dışarı çıktım. Yanıma telefonumu ve biraz para alarak arbaya bindim. Önüme çıkan ilk markete girdim ve yemeklik eşyalar aldım. Yani yiyecekler. Sonra mutlaka çocuklar vardır diye de güzel mi güzel oyuncaklar aldım. En sonunda da kıyafet reyonunu gördüğümde kıyafet de almaya karar verdim. Birkaç parça kıyafet aldıktan sonra kasaya doğru gittim. Hepsini ayrı ayrı poşetlere koydurdum ve alışveriş arabasıyla arabama kadar götürdüm. Tabii ki parasını da ödedim. İçses çıkma oralardan sakın!

Arabaya tekrar binerek durumu pek iyi olmayan sokaklara doğru gittim. Böyle bir sokak bulunca arabayı biraz uzağa park ettim ve elime birkaç poşet alarak yürümeye başladım.

Kapılara poşetleri asıyordum ve kapıyı çalıp saklanıyordum. Kapıya çıkanlar ilk ne olduğunu anlamıyordu ama sonra öyle bir mutlu oluyorlardı ki. Görmeye değerdi. Hele çocuklar. Oyuncakları, kıyafetleri görünce havaya uçuyorlardı sevinçten. Böyle böyle tüm poşetleri bitirmiştim ama sadece tek bir evin kapısı açılmamıştı. Kapıya doğru gittim ve tekrar tıklattım. İçerideki her kimse açmıyordu. Kapının koluna elimi koyduğumda kapı hiç zorlamadan açıldı. İçeride yaşlı bir kadın yatıyordu.

"Girebilir miyim,"dedim ama ses çıkarmadı. Sadece başını salladı.

"Merhabalar, iyi misiniz?"

Kısık sesle konuştu.

"Çok hastayım,"dedi öksürerek. Bu grip gibi bir şey değildi sanırım. Ciddi hastaydı.

"Size yardım edebilirim,"dedim ve babamın bir arkadaşını aradım. Adam doktordu. Hayırsever bir doktordu. Ben de yardım edersem yaşlı kadın iyileşirdi bence.

Tezcan Amcayla konuştuktan sonra buraya bir ambulans göndereceğini söyledi.

"Torunun var mı teyzecim,"dedim.

"Var, hiçbiri de sevmez beni,"dedi üzgünce.

"Ah be teyzem, adın ne senin peki?"

"Ayşe."

"Ben de Ece, memnun oldum,"dedim ve ambulans sesi duydum. Görevliler içeri girdiler ve Ayşe teyzeyi sedyeye yerleştirirlerken ben de arabayla arkalarından gittim.

Korku Oteli ~Yeni Yaşam~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin