Bu gun ustume biraz daha rahat bir seyler giyinmeyi istedim. Bu yuzden dolabimdan siyah esortman tarzi pantalonumu, beyaz suporcu atletim onun ustunede pantalonla dest olan beyaz renkli leoparlari olan sihay kapsonlu ustunu giyindim. Fermuarinida cekip saclarimi tepedrn at kuyrugu topladim. Ayagma beyaz spor nike ayakkabilarmida giyndim. Aynanin karsisina gecip gozlerime rimel ve eyelinerde surup cantama kitaplarimi cuzdanimi telefonumuda koyup cantami iki omzumada gecirip evden ciktim. Hava yine serindi. Hatta yagmur bile yagacakmis gibi gozukuyor.
Nehirin evinin onune geldigimde yolda beni bekliyordu. Yine selamlasip birlikte okula yuruduk. "Naber guzellik" diyince gozlerimi devirip "iyilikde. Su guzellik demekten vaz gec. Sen hic guzel gormedin mi?" Dedim. Bana gozlerini kisip "sen peki hic aynada kendine baktinmi?" Diyince elimi bos ver anlaminda sallayip "bos versene. Ne isime yarayacak sanki? " diyince duraga geldigmizi gordum.
Otobus gelince ikimizde binip akpili okutduk. Arkada iki yer bos oldugu icin hizla gecip yerlermizi aldik.
Son duraga gelince inip bir az yuruyup okula girdik. Girmrmizle Nehir siritip "baksana suraya Metin geliyor" diyince oflayip hizli hizli yureyr basladim. Benim bundan cektigim nedir ya? Biktim artik. "Yuru Nehir yuru. Elimde kalicak bu cocuk. " diyip onunda kolundan tutarak dahada hizli hizli yurumeye basladim.
Oda onume gelip "Arya? Nasilsin?" Diyince hicbirsey demeden yanindan gecitim. Arkamdan gelip "Arya lutfen bi dinle. Bak..." diyecekken yerimde durup hizla ona dondum. Isaret parmagimi yuzune dogru sallayip "bak Metin... biktim anliyormusun? Birak pesimi bi-rak. Istemiyorum. Ne seninle arkadas, ne sevgili, nede cikmak istemiyorum. Bi git ya..." dedim bagra bagra . Artik beni fazlasiyla canimdan bezdirmisti. Bi sey demesini beklemeden hizlica dersim olacak sinifa yoneldim.
Arka siralardan birine gecip kitabimi ve not deftermi cikardim. Daha dersin bastamasina bi kac dakika oldugu icin ezberimi bi daha okumaya basladim. Nehir yavas adimlarla yanima gelip cantasini yanima koydu. "Kizim cocuk fena gozukuyordu. Cekildi bi banka oylece kara kara dusunmeye basladi" diyince oflayarak defteri sirama koyup Nehire donmeden "napayim Nehir sen soyle? Bunu yapmasaydim...ona naz falan yaptigmi dusunup pesimi birakmayacakti. Her saniyr pesimde dolanmasindan biktim" dedim. Ben oyle ask mesk islerine gelemezdim. Onceligim okulum oldu hep. Bu yuzden kirdigimin farkindayim ama Metine boyle sert cikismak zorundaydim. Baska carem yoktu.
Yavas yavas sinif dolmaya baslayinca hocanin geldigni anladim. Bu yuzden cantami elime alip icinden kalem ve silgimi aramaya basladim. Duydugum sesle sasirdim. Tanidik gelmisti. "Otrun arkadaslar" diye bir ses duyunca basimi cantamdan kaldirip sesin sahibine baktim.
Gormemle saskina donmem bir oldu. Bunun ne isi vardi burda? Hocamiz olmayacak degilmi? Yani inseAllah olmaz.
Oda sinifi gozuyle tarayip benimle goz goze gelince bi hayli sasirdi. Hatta saskinligini dile getrip "Arya?" Diyince ayaga kalkip "Savas? Senin ne isin var burda?" Dedim. Tam osirada dekanimiz girdi sinifa. "Cocuklar bu gordugnuz bey Savas Haznedar. Kendisi yillar once bu unverstede isletme bolumunden mezun olmustur. Ve cok buyuk basarilara ulastigi icin rica ettim kendisindrn 10 gun boyunca gunde 2 3dersinize girecek ve tavsiyleriyle sizleri dahada aydinlatmaya calisacak" diyince daha bi sasirdim. Ama en azindan gelme sebebini ogrendim. 10 gun boyunca ha?
Dekan cikinca bize donup "artik kim oldugmu ve ne icin sinifnizda bulundugmu biliyorsunuz. Her gun 2 ve ya 3 dersinize girecegim" diyip masasina gecti. Ardindan bana donup "burda okudugnu bilmiyordum." Diyince hafif gulumseyerek karsilik verdim.
Siniftaki kizlar fisir fisir Savasdan konsuyorlardi. Bide beni tanimasi tum gozleri bana cevirmisti. Nehir "bu Savas o Savasmi?" Dedi sessizce kulagma. Bende kafamla onaylayinca "oha kizim adam tas be. Bide niye bu gozlerini dikip sana bakiyor?" Diyince kafami kaldirip Savasa dogru bakinca hakketen bana baktigni goz goze gelmemizden anladim.
Kizlardan biri parmak kaldirinca konusma izini verdi. "Hocam sizi tanimak adina sorular sora bilirmiyiz?" Diye sorunca kaslarini catip yuzunu ciddi bi hale getirip eliyle buyur der gibi yapinca kiz gulerek "kac yasindasiniz?" Diye sordu. Soruya bak. Sana ne kizim. Hay Allahim ya. Hocanin yasiyla ilgilenecegne dersinle ilgilen.
"29 yasindayim. Bide bana hocam demenize gerek yok" diyip onune dondu. Diger kiz "vallahi MasAllahiniz var en fazla 25 verirdim. " diyince gulumsedim. Bende oyle dusunmustum.
Ilk ders boyle sorular ve biraz kisa dersimizle ilgili bilgilendirmelerle gecti. Ders bittiginde sinif yavas yavas bosalinca bemde cantami alip siradan ciktim. Savas onumde durunca "nasilsin?" Diye sorunca omzumu silkip "iyi gordugun gibi. Siz?" Dedim. Oda omuz silkmeme olsa gerek gulup "bende iyi. Nereye?"diye sorunca gulumseyip "kantine inecegim bi dahaki dersimin saatine daha yarim saat var" dedim kolumdaki saatime bakarak. Oda eliyle kapiyi gosterip benimle yavas yavas yurumeye basladi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Firtinali ASK
RomanceIlahi guzellige sahip bir kiz. Dudaklari ucukalatacak yakisiklilikta bi adam. Ask hakkaten tesaduflerimi sever? Kucuk bir tesaduf buyuk bir ask yolculugna bilet ola bilirmi? Kucuk, masum bir kizin kalbi, acimasiz, sert, karanlik bir adamin kalbi ile...