Bu bölüm özel bölümdür.
Çok uzun zaman önceydi. Herkes mutlu, huzurlu ve eğlenceli hayatına devam ediyordu.
6 Aralık sabah saat beşe doğru insanlar korkunç bir sesle yataklarından ve gördükleri masum rüyalarından korkarak kalktılar.
Sonra bir ses daha... Böylece başlamıştı o korkunç savaş.
Herkes evlerinden kendilerini can havliyle dışarı attı. Koşturuyor, deliliğin üstüne geçmiş insanlar gibi çığlıklar atıyorlardı.
Tabiiki herkes sağ kurtulamıyordu. Böyle olmasına rağmen pozitif düşüncelerden hiç kurtulmamışlardı. Tam 3 ay süren bu savaş boyunca hiç kötü düşünmemişlerdi ama çok, çok korkmuşlardı.Her yerden daha önce hiç görmedikleri kocaman silahlar, akıl almaz bombalar ve daha bir insanın ağzına almak istemediği türden savaş eşyaları görmüşler, tanık olmuşlardı.
Oysaki kim isterdi böyle bir anda hayatının mahvolması ya da sonlanmasını?
Ne olurdu sanki mutlu bir şekilde yaşamaya devam etseydiler?Böylece o korkunç denilemeyecek kadar korkunç geçen üç ayın sonunda her şey bitmişti.
Aslında koca bir başlangıç oluşturulmuştu. Tabiiki kimsenin haberi olmayacaktı bu yeni olacak şeylerden.
Çok kişi kalmamıştı ki zaten. Nüfusunun yüzde altmış yedisini sömürüp bir anda yok olmuşlardı.
"Kim,neden ve nasıl yaptı?" sorularına cevap olarak sadece "Bilmiyoruz," vardı.
Elbette bu halk arasında konuşulan kısımdı. Arka planda her şey düzgün ve istenilen şekilde ilerleniyordu.
Birinci kısım tamamdı. Şehrin rüya gibi güzel hayatını sonlandırmışlardı.
Şimdi sıradaysa o farklı ve sırlarla dolu hayata adım atmıştı insanlar.
Öncelikle şehrin özelliklerini belirlenmişti. Sonrasında birbiriyle uyumlu olan bir tarafta toplanacak şekilde iki grup oluşturulmuştu.
Ve o tam oluşturdukları yere sınır çizgisi yapılmıştı. Bunlar yaşanırken halkta hayatına devam etmişti ama meraklı sorularını kimsecikler cevaplamamıştı.
İlk sınır çizgileri çekilmeye başladığında insanlar bunun şehri yönetenlerin halkın huzuru için çalıştıklarını düşünmüş, sorularını cevaplamamalarını bunu onlara sürpriz olarak açıklayacaklarına bağlamıştı.
Ama bir buçuk ay sonrasında bazı şikayetler gitmişti. Kimse diğer tarafta kalan arkadaş ve akrabalarını göremiyordu. Bu resmen yasaklanmıştı.
Buna benzeri şikayet ve huzursuzluklar artınca bu işi yapan gizli kişiler,halkı, onları kandırmak için, toplayacaklarını ve bu durumu açıklayacaklarını söylemişti. Oysaki onları kaçırmış, bu gizli iş ve planlarını yaptıkları yere götürmüşler ve hızlı bir şekilde kollarından yaptıkları iğneyle hafızalarını sonsuza dek yok edecek bir ilaç enjekte etmişlerdi.
Sınır çizgisinin bulunduğu yere de elliden fazla asker yerleştirmişlerdi. Elbette soru soran insanları olacaktı ama onlara "Siz burda yaşadığınızdan beri burda böyle bir sınır vardı," deyip geçiştirmeye karar vermişlerdi.
Bu savaştan sağ kurtulan iki önemli kişi vardı. Arda ve Yasemin'in anne ve babalarıydı bu kişiler.
İlacı onlara enjekte etmeden önce aralarında harika bir dostluk vardı. Aile gibiydiler. O zaman daha Yasemin ve Arda doğmamıştı tabii. Sevinilecek durumsa hala aynı tarafta olmalarıydı. Belki bir gün gelir tekrar birbirlerini bir şekilde tanırlardı. Her ne kadar olağanüstü bir düşünce olsa da her şeyi zaman gösterecekti.
Böylece şimdiki zamana dek gelinmişti. Sakin hayat yaşanıyordu. Yani halka göre. Oysaki birçok sır vardı çözülmesi gereken..
Tekrar merhaba. Bu bölümün kısa oluşundan dolayı üzgünüm. Ama özel bölümdü. Size Londrist şehrinden nasıl böyle bir duruma geldiğini anlatmak istedim. Tabiiki ilerki bölümlerde çözülecek olaylar. Daha iyi anlayacaksınız gittikçe. Bir sonraki bölümde görüşürüz. Oylarınızı bekliyorum. :)
Tekrardan Zeynodurru ya teşekkürleri sunarım. Medyaları bundan sonra o hazırlayacaktır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LONDRİST
AdventureBir şehir, iki ayrı dünya... Londrist'e hoşgeldiniz! Bilmiyordu kimse yaşadığı yer dışında başka bir yer. Bilmiyordu kimse aslında parçalara bölünmüştü şehir. Sade bir hayat sürerek yaşıyorlardı sadece. Ama ikisi... İşte ikisi çıkagelince ortada 's...