Bugün benim için zor geçmişti. Serkay'ın tehditleri beni kokutmuştu. Ama Arda olduğu için şanslıydım.
Zaten daha önce bana saldırmamış olması bile mucizeydi.Arda mutfağa bir şeyler hazırlamaya gittiğinde evlerini ister istemez biraz inceledim. Bizimkine gerçekten benziyordu. Duvarları bej rengine boyanmıştı. Tam ortada büyük bir televizyon vardı. Üçer tane de büyük koltukları vardı. Bunlar da sade renklerdi. Krem rengiydi sadece tonları farklıydı. Arka tarafta ise orta büyüklükte bir büfeleri vardı. İçinde içkileri görebiliyordum. Son olarak ise siyah bir tane yaklaşık 6-8 kişilik bir yemek masaları vardı.
"Masaya geçebilirsin orda konuşmaya başla."
Bir şey demeden geçtim masaya. Arda'da kendi hazırladığı sandviç ve meyve suyunu koydu.
"Aranızda ne oldu Yasemin?" diye sordu. Onuncu kere falan olacaktı herhalde bugün soralı.
Böylece ona her şeyi anlatmaya başladım. Hiç sözümü kesmeden dinledi. Sorularını sona saklıyordu herhalde.
"Biz senle tanışmadan iki yıl önce yani 8. Sınıftan beri Serkayla aynı sınıftaydık. Sınıftaki herkes birbiriyle iyi anlaşırdı. Sadece kimse ikimizi sevmezdi. Bunu fark ettik bir süre sonra. Gene de çok konuşmuyorduk. Arada sırada o gelip bana 'Günaydın, nasılsın?' derdi. Sonra iki ayı böylece geçirdik. Ve ben..." Sonrasını söylemek istemiyordum. Canım yakıyordu geçmişe gitmek.
"Ve sonra ben ondan hoşlandığımı fark ettim. Bir şey söylemedim ama onu gördüğümde kalbim hızlı atıyordu. Birkaç gün sonra beni okul çıkışında şık bir kafeye götürdü. 'Ben senden hoşlanıyorum Yasemin. Çok güzel, tatlı ve sevecen birisin,' dedi. Böylece ben de senden dedim ve sevgili olmuştuk. İlk başlar çok güzeldi. Her şey iyi gidiyordu. Hep çıkışlarda buluşuyorduk. Beni gerçekten seviyordu ben de onu...
3 ayın sonunda gene buluştuğumuz bir gün çok sinirliydi ve ağlamıştı. Bunu gözlerinden anlamıştım. Ne oldu diye sorduğumda annesini kaybettiklerini söyledi. Ve o günden sonra eski Serkay'dan eser kalmadı. Çok hırçın, kötü kalpli birine dönüştü. Derslerde hep yaramazlıklar yapıyordu. Böyle olması beni ondan çok soğuttu ve artık sevmiyordum. Bana hiçbir şey yapmamıştı ama etrafına büyük zararlar bırakıyordu. Ondan ayrılmak istediğimi fark ettiğimde gidip söylemiştim. Okul çıkışı beni kolumdan çekiştirerek evine götürdü. Deliye dönmüş bir hali vardı. 'Benden nasıl ayrılmak istersin seni küçük pislik,' diye bağırmıştı. Sonra saçımı çekmeye bana, vurmaya başlamıştı. Çığlıklar atmış, elinden kurtulmaya çalışmıştım. Sonunda durmuştu, ve 'Git burdan,' dediği andan çıkıp gitmiştim."Bir anda bunları bir nefeste anlatmak çok yormuştu ve nefesimin daralmasına sebep olmuştu. Gözyaşlarımın aktığını hissettim. Hızlıca silip Arda'ya baktım.
Bir şey söylemedi. Zaten ne söyleyebilirdi ki?
Ama o, o an en çok ihtiyacım olan şeyi yaptı ve bana sarıldı. "Bundan sonra sana zarar veremez," dedi güven verircesine. "Biliyorum," diye yanıtladım onu.Biraz daha öyle kaldıktan sonra, "Neyse bu konuyu kapayabilir miyiz?" dedim. Ayrıca onlar nerden tanışıyor merak ediyordum.
"Benim hikayem de seninkine benzer," dedi.
Anlamamıştım.
"Yani annesinin ölümünden sonra değiştiği zaman aramızda kötü olaylar oldu. Aslında bir anda oldu diyebilirim. Ben bizim sınıfın kızları tarafından sıkıştırıldığım zaman, yani konuştuğumuz sırada Serkay bir anda yanımıza gelip, kızları itti ve beni gömleğimden tutup havaya kaldırdı. Kızlarsa çoktan çığlık çığlığa kaçışıyordu. Müdürün odasına gittiklerini düşünüyordum. Oysaki ben o sırada şoktaydım. Çünkü hayatımda onu ilk defa görüyordum. Bir anda gelip saldırmıştı nedensiz yere. Herhalde kafayı sıyırıyordu. Bana yumruk atmaya başladı sonrasında. Ben de o öyle yapınca şaşkınlığımı bir kenara bırakıp ben de ona vurmaya başladım. Kısacası dövüşüyorduk. Neredeyse on dakika boyunca bu böyle devam etti. En sonunda müdür, öğretmenler ve konuştuğum kızlar geldi ve bizi ayırdılar. Böylece onu tanımış oldum. O günden beri de nefret ediyorum."
Bu hikayeden sonra gerçekten Serkay'ın deli olduğunu düşünmeye başlamıştım. Bugün söylediklerinden sonra daha da korkmaya başlamıştım ama belli etmedim.
"Ve şimdi ikimizi bir arada bulmuşken intikam almak istiyor ve doğru zamanın bu olduğunu düşünüyor," dedim konuyu özetleyerek.
"Aynen öyle, o yüzden bundan sonra daha dikkatli olmalıyız farecik."
İlla ki öküzlük yapacaktı değil mi?
"Tamam Öküz Bey." Bunun üstüne güldü.
"Hadi neyse geçmişi geçmişte bırakalım," dedi Arda.
"Evet ama bir sorum var. Sizin olaydan sonra Serkay'a ne oldu?
"Bir hafta uzaklaştırma aldı ve ben de uyarıldım."
Demek bu yüzden Serkay bir hafta ortalıkta görünmemişti.
"Tamam teşekkür ederim yanıtladığın için."
Böylece onun odasına geçtik ve asıl işimize geri döndük.
***
Tam olarak 3 saat boyunca olanlardan konuştuk. Çoğunlukla aynı şeyleri tekrar etmiştik. Ve vardığımız önemli bir nokta vardı.Biz geçmişimizi bilmiyorduk.
Hiçbir şekilde ne tarih derslerinde, ne kütüphanelerde bu şehrin geçmişi yazmıyordu.
Daha kolay düşünürsek annelerimiz bize hiçbir zaman geçmişten bahsetmemişti. Bunu bir yere not ettik. İlk olarak geçmişimize dair bilgi toplamaya karar verdik. Ama benim ortaya attığım bir soru işareti daha vardı.
O askerlerle donatılmış çizgi.
Bunun ne olduğuyla ilgili hiçbir fikrimiz yoktu. Arada çıkan dedikodulara göre bu şehir var olduğundan beri bu çizginin de orda oluşuydu. Ama bu normal değildi, bir terslik olduğunu sezebiliyordum. Ama tam olarak yorum da yapamıyordum. Aynı şekilde Arda da öyle.
Böylece son olarak verdiğimiz karar şuydu. O çizginin bulunduğu yere gidecektik ve toplayabildiğimiz kadar orayla ve geçmişimizle ilgili bilgi toplayacaktık.
Umarım iyi olmuştur.
Lütfen arkadaşlar oylarınızı eksik etmeyin!🙏🏻
En kısa sürede yazacağım.
Görüşmek üzere..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LONDRİST
AdventureBir şehir, iki ayrı dünya... Londrist'e hoşgeldiniz! Bilmiyordu kimse yaşadığı yer dışında başka bir yer. Bilmiyordu kimse aslında parçalara bölünmüştü şehir. Sade bir hayat sürerek yaşıyorlardı sadece. Ama ikisi... İşte ikisi çıkagelince ortada 's...