Masturbation-taoris 🔚

11

Tao  ve YiFan yağmurun başlamasıyla  içeri  girmişlerdi,Bayan Wu  ikisine bakıp  gulumsedikten  ve YiFanın yanağını  optukten  sonra elinde sert kapaklı  bir kitapla odasına  gitmişti.

Tao da YiFanı elinden tutarak odasına  sürükleyip  odasının  terasa açılan  boydan boya camlarını  açmış  ve yatakta YiFanın yanına  uzanmıştı.

Biraz önce  olanların aksine şu  an kolları  bile birbirine utançtan değmiyordu.

YiFan kafasını  Taoya çevirmeden  sordu:

"Alexle olan şeyi  niye  anlatmadın?"

Tao gözlerini  kıstı.

"Çünkü  benden iğreneceğini  düşündüm."

YiFan  bu sefer utancını bir kenara bırakıp  Taonun çenesini  tutarak  yüzlerini  aynı  hizaya  getirdi.

"Ben o kadar sığ  biri miyim?"

Tao gözlerini  devirdi.

"Bir erkeğe  aşık  olduğumu söyleyince benden uzaklaşman neydi? "

YiFan onun çenesini  bıraktı  ama yüzünü  incelemeye  devam etti,şekilli  çenesini,esmer yanaklarını ve  kemerli burnunu...hepsini şu  an öperse çok   mu hızlı  ilerlemiş olurdu?

"Onun nedeni sürekli  aklıma gelmesiydi,kendimden küçük  bir çocuğu  düşünerek  mastürbasyon yaptığım  için  suçlu hissediyordum ve-"

"O zamanda mı  yapıyordun ?"

Taonun yüzü  garip bir hal aldı kaşları catıldı,YiFan başını  sallayıp  onun bileklerini tuttu.

"Vurma vurma!"

Taonun  yüzü  normale dönüp  gülümseyen  bir hal aldı,bileklerini ustaca YiFandan kurtarıp  ince sesiyle-komik bir şekilde -güldü.

"Vurmayacağım...sadece şaşırdım."

Taonun ıslanmış saclarından bir kaç  damla  YiFanın koluna düştüğünde  YiFan gözlerini etrafta dolaştırarak yataktan kalktı  ve  çekmecelerin hepsini açıp  beyaz havluyu Taoya  fırlattı.

"Islanmışsın."

"Bu kibarlığın..."

Tao havluyu saçlarına  şehzade gibi sararken YiFan çekmecede ki uzun atkıyı Taoya gösterdi.

"Bunu niye getirdin ki."

"Çünkü  değerli."

YiFan  atkıyı cekmecede ki yerine bırakıp  Taonun yanına  geldi ve yatakta dizlerinin üstünde  durarak Taonun saçlarını  kuruladı.

"Ge." Tao gülümseyerek  onun elinin üstüne  elini koydu,YiFan  duraksayarak  esmer eli okşayarak hmladı.

"Aşık  olduğum  sendin."

Yifan gülümseyerek  onun yanına oturdu ve  havluyu hareket ettirmeye devam etti.

"Biliyorum,odayı  gördüm."

"Benden korkmadın mı?"

"Sevindim Tao" kollarını  ona arkadan sarıp  uzun siyah  saçlarını  burnuyla arşınladı.

"Başka  bir adam  olsa kaldıramazdım..."

Tao  başını  geriye-onun omzuna-yaslayıp  karnında  duran kollarını baş  parmağıyla  okşayarak   gülümsedi.

"Senden başka  kime aşık  olabilirdim?Hiç  bir zaman bıkmadan  yanımda  oldun,gevezlik yapsam da beni dinledin,her zaman benimle bir şeyler  yapmaya gönüllü  oldun,senden başka  kimse yapmadı. "

YiFan  şimdi  düşününce  sanki öz  kardeşi  gibi sürekli  onun yanında  olmuştu,Taoyu diğerlerinden çok  seviyordu,onu koruyordu.

Taonun ilk sakatlığını  hatırlıyordu,Tao hastane de  ağlayarak  bacağına  bakarken YiFan onun gözyaşları  yüzünden  güçlü  kalmakta zorlanmıştı...Taonun gözyaşlarını  görmek  kalbini acıtmıştı.
Bunun arkadaşlık olmadığını  şimdi  anlıyordu.

Sanki korumak ister gibi  belini daha da sıktı, esmer bedenin tamamen kendine temas ettiğini hissediyordu ve bundan sonra onu koruyup böyle  sarılacak  tek kişi  o olmalıydı.

🐼>>👨

Sehun çoookk fazla sıkılıyordu,Taonun evinde yalnız  başına  eğlenemiyordu ve ergen ruhunun eğlenecek bir şeylerw ihtiyacı  vardı.

Hazır  Çine gelmişken sevdiği  bir gece kulübüne  gitmeyi düşündü, uzun zamandır işi  yüzünden sekse vakit bulamıyordu.

Belki bir kıza  aşıkken başka  birine dokunmasının gerçek  aşk  olmadığını  düşünürsünüz,modern dünyada aşkta moderndir,aşıksanız sonsuza  kadar kimseye dokunmadan  önünüzde  ki varlığın  turşusunu kuramazsınız.

Yani  Sehun  böyle  düşünüyordu.

Bu yüzden  bugün  bara gidip geceyi birileriyle geçirmeliydi yoksa  iş  ve  ev arasında  mekik dokumaktan beyni eriyecekti.

Güzelce  giyinip pahalı  parfümünü  sıkıp ,maskesini giyerek dışarı  çıktı,Taonun ona emanet ettiği  siyah arabasını  XXY kulübüne  sürüp anahtarını  valeye atarak  kartını gösterdi  ve içeri  girdi.

Burası  sadece fazla zengin insanların  girebileceği  bir kulüptü,yani kimse ünlü  birinin resmini sızdırmayı düşünecek  kadar salak değildi.

Hızlı  ve yüksek  sesli bir şarkı  yükselirken  Sehun biraz alkol alıp  beynini uyuşturdu.

Sikik şirketinin diyeceği  hiç bir şey umrunda değildi,sadece  şu  kızı  1 saatliğine kafasından  çıkarmak  istiyordu.

Ağır  içkisini çeyreğine  kadar içip ,fazla sarhoş  olmanın  iyi olmayacağını  düşünerek  kalabalığın  arasına  dalmıştı.

Etrafında  ki insanlara uyumlu olarak -daha profosyonel-şekilde  dans ederken gözleri duvara dayanmış  etrafı  izleyen   kıza  takıldı.

Beyaz yüzü  ve  toplanmış  saçları,mini kıyafetinden  fazlaca dışarı  çıkmış  kaslı  ama güzel beyaz bacakları ile sanat  eserine  benziyordu.

Sehun kızla  göz  göze  gelince yıllardır  aradığı  kızı  buldu,tam karşısında  şoka  uğramış  şekilde  ona bakıyordu,şık  ayakkabıları  üstünde  dönemeden Sehun ona yetişti  ve bir elini duvara dayayarak durdurdu onu.

Kız  sesini çıkarmadan  onun koluna bakarken pembe-mor ışık  yüzüne yansıyordu,Sehun ona yaklaşıp  diğer  eliyle beyaz yanağını okşayınca kız  donup kaldı.

Sehun onu korkutmak istemiyordu...ama 3 yılın  acısını  çıkartmak  ister gibi onunla beraber olmak istiyordu.

"Korkma,sana zarar vermem."

Onun kulağına  fısıldadı ve haç  şeklinde  ki küpesini  diliyle yalayarak yanağından  dudaklarına  kadar ıslak bir yol çizdi.

Dudakları  onunkilere temas ettiğinde ,kuru dudakları  açarak  dilini iceri gonderdi.

Kızın  alt dudağı ve Sehunun üst  dudağı  birbiri  üzerinde  kayarken kız gevşemeye başladı,Sehun bunu hissederek kolunu onun çok  ince  olmayan beline doladı.

Beden ölçüleri  umrunda değildi.

Sadece  bu kızla  beraber olmak istiyordu.

Geri çekilip  onu kolundan arabaya sürükledi  ve arabayı  eve sürerken  onun  gergince parmaklarıyla  oynamasını  ve yüzünü  gostermemesini inceledi aynadan.

Sehun arabadan inip onun kapısını açarken olacaklar  için  hala heyecanlıydı,evin sifresini girip Taonun  misafir odasına  yürüdü.

"Bir şeyler  içmek  ister misin?"

"S-Sehun."
Sesi tanıdık  ve biraz kalındı  ama Sehun  çok  umursamadı.

"Beni tanıyor musun? "

Kız  kafasını  kaldırıp  ellerini saçlarına  attı ve kafasından  topuz şeklinde  ki peruk düştü.

"Benim...Lu. "