Masturbation-taoris 🔚

14

Bu bölüm iğrenç cinsel espriler,smut ve cinsellik dolu kirli düşünceler içerir.

Tao şort ve kısa kolludan oluşan pijamalarını giymiş,abur cuburlar hazırlamış ,yatağına yeni nevresimlerini sermiş ve pahalı boxerını giymişti.

Çünkü bu geceden biraz beklentisi vardı.Hatta birazdan daha fazla.

Siyah saçları yeni duş aldığı için gözlerinin üstüne kadar alnını kaplıyordu...acaba saçlarını örse miydi?Ah Tanrı aşkına ne yapacağını bile bilmiyordu.

Dudaklarını ısırarak çekmeceyi açtı ve gereken herşeyi alıp almadığına baktı,evet gerekli olan herşey orada duruyordu.

Sehun da olacakları bildiğinden evden bu geceliğine gitmesi gerekiyordu,Zhouminin de yarın akşama kadar programı vardı.

Sehun üstünde iyi giysilerle Taonun odasına girdi ve Taoya bakıp ıslık çaldı.

"Heyt yavrum benim."

"Iyi görünüyor muyum?"

Tao ayağa kalkıp etrafında döndü ve Sehun o dönerken poposunu elledi,Tao sıçrayarak geri oturmuştu.

"Ah bu güzel kıçın bugün salatalık yüzü görecek yani?"

Tao kızardı, tabiki de altta olacağının farkındaydı ama Sehun öyle salatalık diyene kadar işin korkunç tarafı aklına gelmemişti,yaşadığı aydınlanmayla gözü kocaman oldu.

Sehun ona bakıp derin bir iç çekti ve çekmeceyi açıp hazırda bekleyen tamamen dolu lubelardan kırmızı olanını ve prezervatiflerden çikolatalıyı artık hep açık olan şifreli odaya götürüp yatağın yanında ki boşluğa bıraktı.

"Bu odaya da gelebilirsiniz,el altında bulunsun."

Tao kendini geriye doğru yatağa bırakıp gergince parmaklarıyla oynadı,aklına sürekli anahtar deliğine girmeye çalışan bir salatalık görüntüsü geliyordu.

"Tao bu kadar gergin olma,Johny Sins dışında salatalık taşıyan kimse yoktur."

Tao gülmeye çalıştı ama hayatı kararmış gibi hissediyordu,YiFanın sekste nasıl olduğunu hiç bilmiyordu ama merhametli olmasını diliyordu.

"Yani seninki de küçük ha?"

"Senden uzun olduğunu kendin gördün ya?"

"Hatırlatmasan olmaz mı?Psikolojim kanıyor."

Sehun dışarı çıkmak üzereyken zil çaldı ,Tao heyecanla Sehunu iterek üstünü kontrol etti ve kapıyı sıradan sandığı bir yüzle açtı.

YiFan elinde bir düzine paketlenmiş gülle duruyordu,eline gül tutuşturulmuş bir çocuğa benziyordu çünkü sanki gülleri biri ona vermiş gibi alakasızdı.

Tao güllere bakıp kaşlarını çattı ve YiFanı içeri çekip kapıyı kapattı.

"Bunlar ne?"

YiFan gülleri ona uzatıp ensesini kaşıyarak etrafa baktı,gerçekten utanç verici bir durumdu.

"Jess iyi olacağını söyledi."

Tao onları alıp kızarırken dudağını dişledi ve başını eğdi, YiFandan iki kat fazla utanmıştı,kız gibi hissediyordu bu kırmızı güllerle.

"Jess haklı."Tao mırıldanıp güllerle beraber odaya giderken YiFan onu izleyerek odaya ilerledi,Tanrım çok gergindi ve açıkçası her şeyin yolunda gitmemesinden korkuyordu,ya son annda sertleşemeseydi?Gerçi Taonun koluna dokunması bile onu ölümüne sertleşiyordunYa da en kötüsü...