Nos Es Vos - III

2.1K 52 3
                                    



İnzar otomobilde beni bekliyordu. Günâhkar ile bu kadar konuşmamın yasak olduğunu düşündüğü için buna ortak olmak istemiyordu. Bu öfkesinde Günâhkar'ın bu derece ilgi çekici olması ve Hançer'in o değil ben olması da vardı. Kapıyı açıp yanına oturduğumda elindeki kitabı kapattı ve çantasına koydu. Kitabın ismini okuyabiliyor olmam gerekirdi fakat yakalayamadım.

Sadece detayları almaya gidip bu kadar geç kalmamdan dolayı bir uzun nefes verdi. Suratıma anlatacaklarımı bekler gibi baktı. Ben de ona Günâhkar'ın Prometheus'unu anlattım. Kaşlarını şaşkınca çattı, Günâhkar'ın evinin olduğu yere doğru kısa bir bakış attı ve ön koltuğa doğru "gidelim" diye seslendi. Otomobil çalışırken bana dönüp;

"Bu Prometheus'un hikâyesinin bilmediğim bir versiyonuydu." dedi.

"Nasıl yani? Böyle değil mi normalde?" diye sordum.

"Evet, Prometheus o zincirlerden kurtulamıyor. Herkül gelip onu kurtarıyor." dedi İnzar. Kaşlarını daha da çatıp boşluğa baktı. Sonra da bana gözlerini dikti.

"Bunun üzerinde düşünelim." dedi.

İnzar felsefe öğretmeniydi. Tarikat'ta her çocuğun beyninin nasıl düşüneceğini şekillendirmekle görevliydi. Tarikat tarihte suikastçıların zihinsel yapısının nasıl eğitildiği ile çok ilgilenmiş ve kendi tekniğini ortaya koymuş. İşkenceler, travmalar veya uyuşturucular ile zihni sakatlamak yerine Tarikat zihni şekillendirmek için felsefeyi kullanmaya karar vermiş. Bu yüzden birini öldürmek için motivasyonlarımızı felsefi görüşlerimizden alıyorduk. Bence bizim hakkımızdaki en çok yapılan yanlış bizim dini olgular ile kör halde cinayet işlediğimize inanmak. Din felsefemizin kaçınılmaz bir ürünü. Ancak her felsefe kendi dinini doğurur. Bizler motivasyonlarımızı daha derin düşünsel sistemlerde buluyoruz.

İnzar tarikatın felsefecilerinden sadece biri. Her dinin, her görüşün ardında bir felsefe olduğunu söyler. Her felsefe de ardında bir mantığa dayanmaktadır. İnzar'a göre mantık o kadar temel bir yerdedir ki ona yapılacak hamleler kişinin sadece felsefesini değil, gördüğü renkleri duyduğu sesleri bile değiştirebilir. İnzar Tarikat suikastçılarının mantığına senelerce nazik operasyonlar yaptıklarını rahatça söyler.

Bir can almanın ardında ne gibi bir mantık vardır? Tetiği çekerken oluşan tereddütlerin kaynağı nedir? Sema'ya sorsaydın buna "toplumsal kodlar" cevabını verecekti. Ancak gerçek çok daha derindedir. Toplumsal bile bu derindeki cevherden oluşan bir sonuçtur. İşte o cevherin hammaddesindeki değişiklikler sonucunda her şeyin farklı olur. Bunu DNA'ya benzetebilirsin, fiziksel değil, fikirsel DNA. Bu teknikleri bilenler Tarikat'ın felsefecisi olacak olgunluğa erişiyorlardı.

Diğer suikastçı oluşumları o cevherin yapısını bilmedikleri gibi, ona saldırarak zarar verirler. Çocukken işkenceler, lüzumsuz cinayetlere zorlamalar, uyuşturucular ile zihnin derinlerine ulaşmaya ve oraya zarar vererek "belki" bir suikastçı oluşturmaya çalışırlar. Tek yaptıkları psikopatlar yetiştirmek. Asla ülkülerine ulaşamayacak cani sürüleri.

Bir psikopat olmadığımı biliyorum, bunu tespit için bilimsel birçok test var. Ancak senin bir psikopat olup olmadığını bilmiyorum Selah. Eğitimimin henüz başlarındayken İnzar'ın yaptığı testler vardı. Basit bir tanesi şöyle işliyor;

Bir trende makas görevlisi olduğunu hayal et. Öyle bir an geliyor ki yaklaşan bir trenin çok yüksek bir hızda senin makasına geldiğini görüyorsun. Trenin bu hızda soldaki raylardan giderse ilerideki dönemeci alamayacağını ve tüm yolcuları ile uçurumdan aşağı düşeceğini biliyorsun. Sağdaki raylarda ise oldukça şişman bir adam karşıya geçerken ayağı raylara takılmış yatıyor. O kadar şişman ki, treni durdurabilir. Ne yapardın?

Her Şey Ölmesi Gerektiği GibiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin