Kafeye geldiğimde bir kız karşıma geçip biraz beni inceledi elini uzattığını görünce düşünmeden sıktım."merhaba sen yeni olmalısın brn reyyan"hafif gülümseyerek baktığımda sıranın bende olduğunu fark ettim"evet adım alya"dişlerini göstererek güldüğünde "hadi içeri geçelim de üstünü değiştir"içeri girip kabine girdim buranın şartı ise siyah bir sutyen ve mini bir şort ile servis yapmaktı.Neyse ki önlük vardı.."wow çok güzelsin"reyyan'ın iktidarına karşı hafif gülümsedim"hfi patron ilk günden kovmadan gidelim"ayağıma siyah konverslerimi geçirip koşarak servise geçtim gelenlerinde benden farkı yoktu aslında...
"Buyrun"siyah kut saçlı kıza yöneldiğimde beni süzüp ezici bakışlarını yolladı"biz iki bira istiyoruz canım"başımı sallayıp melihe yoneldim"iki bira"biraları tepsiye koyup sevise gittim,kıza birayı verip karşısında ki beyin önüne koydum bileğimden tutulunca kafamı çevirip yüzüne baktım"burda mı çalışıyorsun?"pars'ın sorusuyla biraz afalladım,"evet"utanmıyordum bana yetenecek kadar paraya sahiptim.Ama kafamı boşaltmalıydım... Bileğimi serbest bıraktığında sanki boğazım sıkılıyordu babam karşımdaydı,en son dört yıl önce gördüğüm babam... Saçlarında aklar vardı artık karizmasından bir gram azalmamıstı.Karşısına geçtiğimde bir an baktı sadece dört yıl sonra sadece bir saniye...Ama o bir saniye bana yetmişti.Gözlerindeki o şeyi görmüştüm saklayamamıştı,koşar adımlarla cafeye girdiğimde reyyan önüme çıktı,"birşey mi oldu Alya?"çenemi tuttuğundan kendimi bir adım geri çektim"istifa ediyorum"hızlıca kabine girdiğimde"ne?saç malama Alya "üstümü giyip ciktigimdq tam karşımdaydı"üniversite okudum ve stajlarımı önemli yerlerde yaptım yani güzel bir is bulabilirim"anlayışla başını sallladı "peki biz daha görüşemiyecek miyiz?"ona hafif sarılıp "hayır her zaman arkadaşız reyhan"çantamdan bir not defteri ve kalem çıkarıp numaramı yazdım ve eline verdim"her zaman arayabilirsin"kagida bakip önlüğünün on cebine koydu "peki izin günümde arasam benim pek arkadaşım yokta burda"elini tutup "her zaman arayabilirsin ama benim gitmem gerek"kendimi o kadar tutmuştum ki artik koşarak cafeden çıktım nerde olduğu hakkında en ufak bir bilgim yoktu...Sahilde bir sezlonga uzandım gerçekten kafa dinlemeye ihtiyacım "ahhh" evet kafa dinlemeye ihtiyacım vardı ama bu mümkün olmuyordu koca basket topu gele gele benim başıma gelmişti...Topu alıp kucağıma koyduğumda başımdaki gölgeyle o yöne doğru baktım galiba lanetliyim dün kü çocuk başımda dikiliyordu "yine mi sen?"çocuk eliyle saçlarını geri atıp şezlongun ucuna oturdu "kainat bizim birlikte olmamızı istiyor ben ne yapim?"oflayarak topu arkadaki esmer çocuğa attım "bak topun gitti sen de git artık"yavaşça kalktığında "kerem"ismini söylediğinin farkındaydım o salak kızlardan olamamıştım ne yazık ki..."Alya"yan şezlonga uzanıp "ben seni bir yerden hatırlıyorum"tabi hatırlarsın salak "ahh"oturur hale gelip"sen...bay beylicenin tek kızı bayan beylicesin"duyduğum sesle gözlerimi açıp oturur hale geldim "ben istanbula geldiğimde senin için bir doğum günü partisi veriliyordu ve bende ordaydım"annemin her sene özel olarak yaptırdığı davetlerden biri adı doğum günü olarak geçse de aslında davettir...
"Ve o gün baban gelmişti biliyo musun? Şeyma ile kavga etmişlerdi Şeyma babanı kovmuştu"duyduklarımla kan beynime sıçramıştı...
"Konuşucaz"salona doğru ilerlediğimde "Alya sonra simdi bara gitmem gerek"zaten sinirliydim o sinirimi on kati yapmisti"simdi"sert sesimle birlikte salona geldi "babamı doğum günümden neden kovdun?ben ona o kadar özlem duyarken"basta sert çıkan sesim sonuna doğru kısılmıştı...
Şeyma duydukları ile şoka girmişti Alya ise düşüncelerle boğuşuyor ve cevap bekliyordu ikisi de kapının sesini duymayacak kadar dalgındılar,kapıdaki pars ve savaş beklemekten sıkılmış bir şekilde ayakta dikiliyorlardı pars iyice sinir olmaya başlamıştı Alya'nın artık sabrı tüketmiş "anlatsana"bütün binayı inletecek derecede bağırmıştı tabi savaş ve pars'ın duymaması olanaksızdı...
"Babanı sevmem bilirsin ve o gece tadımı kaçırmaması için kovdum"Şeyma'nın söyledikleri ile alya'nın sinirleri daha da artmıştı savaş kapıyı tekmeliyor omuz atıyordu "bu mu?senin keyfin için mi görmedim yani ben babamı hem de doğum günümde"Alya hıçkırarak ağlamaya başlamıştı ikisi de onları izleyen pars ve savaş'ı görmüyordu"Alya"Alya sacları çekip"bana bir daha seslenme o lanet sesini duymak istemiyorum seni istemiyorum anladın mı?sana kardeşim dedim ya sen...sen ne yaptın peki? Kendi keyfin için babamı kovdun"gözyaşları yanaklarını hatta t-shirt'ünü bile ıslatmıştı,elinin tersiyle gözyaşlarını silip Şeyma'nın yanına gitti Şeyma koltukta oturmuş direklerini dizlerine dayamış sessizce ağlıyordu Alya'nın geldiği hissettiğinde gözyaşları silip yavaşça başını kaldırdı...
Alya canı kadar sevdiği insandan nefret edememe duygusu taşıyordu ve bu onu daha da sinir ediyordu.Hızlı adımlarla kapıya ilerlediğinde kapıdakı iki kişiyi bulanık bir şekilde gördü, vücudu olağandan daha düşük bir ısıdaydı ama o sıcaklıyordu...Hırkasını alıp evi terk ettiğinde sahile doğru ilerledi....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Body Say
RomansaAynı hikayeleri yasayan insanlar.. Peki bu insanlar asik mi olacaklar? Neden olmasin? Ve ya başka aşklar mi doğacak? Bunu bilmek için bir göz atin derim!!! UYARI:Bu hikâyeyi okurken bilindik diyebilirsiniz ama sonuna kadar okumadan da bilemezsiniz d...