Aradan geçen onca yıl içerisinde kardeşi Regulus tan ufak bir haber almak için okadar uğramıştı ki Sirius fotoğrafı görür görmez kendisini Hogwarts ta buldu.
Orion masasının çekmecesinde duran resme bakmak için çekmeceyi açtı ancak resim orada değildi. Ayağa fırlayıp diğer çekmece ve dolaplara baktı ceketinin cebindede yoktu.
-bunumu arıyorsun evlat...dedi boğuk erkek sesi
Orion kafasını kaldırıp kapıdaki adama baktı. Uzun kıvırcık saçlı bir adamdı ve elinde fotoğrafı tutuyordu.
Bu kişiyi biliyordu babasının ona anlattığı kişi olmalıydı. Onun amcası. Bu kişi.. bu kişi Sirius Black ti......
Scorpius, Rose ve Albus iksir dersinden çıkıp bahçede dolaşmaya indiler.
Yılın bu zamanlarında bahçe çok güzel olurdu. Karanlık ormanın kenarındaki göl e taş atmakta olan James gelenleri farkedince arkasına baktı ve muzipçe gülümsedi.-hey çocuklar ormana fazla yaklaşmayın... orda vahşi yaratıklar vaaar. Diye bağırdı James.
Üçüde onu takmayıp yollarına devam ettiler.
- Annem karanlık ormanla ilgili birkaç şey söylemişti. Dedi scorpius
-ne söyledi. Dedi Rose
- yıllar önce birinci sınıftıftayken babam yüzünden Hagrid ile berber karanlık ormana gitmişler. Harry ve Ron amcada varmış ve hermione teyze de.
-bu hikayeyi biliyorum. Baban bizimkileri şikayet etmiş ama kendiside o saatte dışarıda olduğu için o da cezaya kalmış.
Dedi AlbusKaranlık ormanın derinliklerine inmelerine zaten okul yönetimide izin vermezdi ama onlar bu okulda yıllarca kural nedir bilmeyenlerin soyundandı....
....
Sirius eve hızla girip Emily e sarılınca elena ve diğerleri oldukları yerde çajılmıslardı. Emily olanları çocuklarıda anlatmış ve Sirius Hogwarts tan dönmeden hepsini greenwich e çağırmıştı.
-baba neler oluyor bir şey söyle. ..
Sirius kızının yeşil gözlerinde kaybolurcasına
- ondan bana bir emanet.. kardeşim den.. Regulus tan... onun oğlu. . Onun çocuğu... o benim yiģenim elena...
Dedi
Herkes dahada şaşkın bir ifadeyle Sirius un sakinleşmesini bekledi. Sirius onlara fotoğrafı Regulus u ve orion Black ı anlattı.
-ona babamızın ismini koymuş.
-peki şurada nerede... dedi Emily
-bilmiyorum o da bilmiyor... tek söylediği bir hareketlenme olduğu. Dedi Sirius
-ne gibi bir hareket bu... hermione Sirius un konuşmalarına bir anlam verememişti.
- azkaban daki ölümyiyenlerden bazıları kaçmaya teşebbüs etmiş.
....
Emma büyük salon un o meşhur koltuklarında oturmuş şominedeki ateşin dans edişini seyrediyordu.
Gözleri dalmıştı ve yüzüne vuran sıcaklıkla kendini uykunun tatlılığına bıraktı.James yatakhane nin merdivenlerinden aşağı indiğinde koltukta uyuyan kızı gördü. Ses çıkarmadan uzaktan öylece izledi. Daha sonra koltuğun kenarındaki battaniyeyi Emma nın üstüne örtü.
Sadece şömine ateşinin aydınlattığı salonda bir tek ikisi vardı.
James köşedeki tekli koltuğa oturdu ve Emma yı izlemeye başladı.Gözleri kapanmaya başladığında hafiften fısıldadı...
- iyi geceler kelebek....
.....
- James ver şunu dedim sana... anne o na bişey söyle süpürgemi versin.
Kovukta herşey yolundaydı. Lily hermione ve elena bahçede oynayan çocuklarını seyrediyorlardı.
James ve Emma bahçede oyuncak süpürgelerle oyun oyunuyorlardı. James Emma nın süpürgesini eline almış bahçeyi turluyordu.
-James onu hemen Emma ya ver...
Ginny oturduğu yerden genleri dedesine çeken oğluna bağırdı.
James ise annesini dinlemeyip süpürgeyi alıp ağaçların arasına girdi.
Emma da peşinden.
-James ver artık şunu. .. yağğğğ....
- heyy Emma şuraya bak.
James Emma yı kolundan çekip yere oturttu. Yerde bir yaprağın üstünde kanadı kırık bir kelebek vardı.
-o ölmüş mü acaba... sordu Emma
-hayır bak kıpírdıyor.
- bişey yapalım yaşasın lütfen.. o çok güzel...
"sende çok güzelsin Emma. "
James içinden geçirmişti.Kelebek gözleri önünde yavaşça can verirken Emma minik kafasını James in omzuna bastırdı ve ağlamaya başladı...
" üzülme güzel kız, ağlama kelebekler bir gün yaşar... sen gül onların ömrü uzar.."
Merhaba arkadaşlar....
Uzun bir aradan sonra sizlere kısa bir bölüm daha sunuyorum. Umarım beğenirsiniz. Cidden baya uzun zaman oldu ama vakit bulamıyorum.
Vote ve yorumlarınızı bekliyorum ☺☺☺☺
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"ÇAPULCULAR"
FanfictionGeçmişin gelecekte bıraktığı izler geride kalanları derinden etkileyecek.. Karanlık karşısında verilen büyük mücadeşede oluşan büyük kayıplar.. Geride bırakılan tek şey ise kazanılması gereken büyük bir savaş kapak tasarımı: DOBBYSONSUZ