SİMSİYAH

Simsiyah-12-

Multimedia: Kolye

Gördüğüm manzara karşısında şaşırmıştım karşımda Oğuzhan vardı. En son Toprağın yanındaydım bayılmıştım. Beni eve o mu getirmişti?. Kesin Oğuzhan sorular yağdırmıştı...

"Daha iyi misin?" diye sordu gergin bir şekilde.

"Evet. Ben eve nasıl geldim geldiğimi hatırlamıyorum" diye sordum

"Değişik çocuk getirdi gezerken senin bayıldığını görmüş sonrada eve getirmiş" dedi.

Söylememişti yani dün gece buluştuğumuzu. Beni anlıyordu ve şuan gayet mutluydum başımın ağrıması dışında tabi ki...

"Anladım" dedim.

"Aç mısın dolapta yemek var ısıtabilirim." diye sordu Oğuzhan.

"Hayır değilim ya. Sağol." diye ekledim.

"Tamam o zaman bu arada Aslı aradı galiba merak etti." dedi

"Merak etmiştir evet ben onu sonra ararım." dedim

Bana sinirli olsa da merak etmişti. Bu bile benim için önemliydi hemde çok. Aslı beni anlıyordu kolay da empati kurabilen bir kızdı. Onu kaybetmek istemiyordum.

Oğuzhan çok şık bir şekilde evin kapısına doğru ilerlerken;

"Hop hop! Nereye böyle bukadar şık?" Diye sordum.

"Burda yaşayan eski bir arkadaşım var onunla buluşmaya gidiyorum" dedi.

"Vayyy. Kız, erkek?" Diye sordum imalı bir şekilde. Çünkü bir erkek için bu kadar şık giyinmesi pek normal değildi ama Oğuzhan'ın ne yapacağı belli olmuyordu.

"Bir dakika bu pis pis sırıtışı sevmedim" dedi hafiften kaşlarını çatarak.

"Soruma cevap alamadım?"

"Kız Tuana cım kız ama sakın mâna
Yapma çünkü sadece arkadaşım".

"Valla bu şıklık sadece bir arkadaş için çok fazla görünüyor bayım". Dedim gülerek. Hemde fazlasıyla gülmüştüm...

"Ya cidden gülme sinir oluyorum sadece arkadaşım burda yaşadığı için uzun zamandır görmüyorum bugün de beraber buluşucaz hepsi bu". Dedi

"Ya tamam bişey demiyorum sadece yani dediğim gibi şık olmuşsun bayağı da".

"Teşekkürler cadı. Ben şimdi çıkıyorum akşam olmadan dönerim. Bir isteğin felan varsa bana mesaj at."

"Tamam iyi eğlenceler resim çekinin 'yakın arkadaşlar' sizi". Dedim gülerek. Daha sonra Oğuzhan evden çıkmıştı.

Valla eğer Oğuzhan olmasaydı evde nasıl güleceğimi bilmiyordum. Belkide artık o resmi bukadar kafama takmamalıydım ama bunun cevabını öğrenmeden pes edeceğimi hiç zannetmiyorum.

Bu hafta içi tenis kursum vardı ama hiç gitmek istemiyordum çünkü bu kursa tamamen babamın zoruyla yazılmıştım ve benim canım ispiyoncu kuzenim ve teyzem gitmediğim zamanlar hemen babama bildiriyorlardı.

Belkide kursa Aslıyı da götürmeliydim hem tek başıma gitmez olurdum hemde Aslıyla ek zaman geçirmiş olurduk. Bence dahiyane bir fikirdi. Ama Aslının pek hoşuna gitmeyebilirdi hemde hiç.

"Ben deniz kenarına iniyorum teyze Oğuzhan da birkaç saat sonra gelir zaten."

"Tamam tatlım dikkat et kendine fazla açılma."

"Tamam teyze her zamanki gibi biliyorum."

Biraz daha evde kalsaydım bunalıma girip çikolata yemeye başlayabilirdim. Denizi seviyorum huzur veriyor heleki mavinin tonları...