Duyduklarım kulaklarımdan kalbime doğru inmiş ve ayağımı kaydırarak alaşağı etmişti. Ne yapacaktım simdi? Kardeş gibi gördüğüm, çok sevdiğim, kesinlikle uğruna her şeyi yapabileceğim arkadaşıma arkamı mi dönecektim? Hayır dönmeyecektim!
Düşüncelerimin beni bir sinek gibi yakaladığı örümcek ağından kurtularak, ayağa kalktım!
"Kan yemini edilmiştir! Ama bu gece bir son değil bu gece bir başlangıç. Simdi John'unda söylediği gibi eğleneceğiz ve söylenenleri duymazdan geleceğiz. Biz gücümüzü birbirimizden alıyoruz ve asla başkalarının bunu değiştirmesine izin vermeyeceğiz."
"Peri hâkli!" Dedi Bilal birden ayağa kalkarak. " Bugün bizim son günümüz değil ilk günümüz. Bundan sonra olacaklar bizi suçlu konumuna düşürebilir. Başımızı beladan belaya sokabilir, ama sizde kabul etmelisiniz ki vazgeçmek hiçte bize göre bir kural değil!"
"O zaman ilk günümüze" dedi Sadi. Uzun zamandır bu kadar güçlü görmemiştim onu. Yüzündeki gülümsemenin sevinçten çok umut olduğunu tahmin etmeliydim aslında.
Kaldırdığımız kadehlerimizi birbirine tokuşturduğumuzda çıkan ses savaşın sesiydi. Azrail uyanmış, şeytan aramıza sizmisti. Kahpe dünyanın kaldırımlarında dolasan hayat kadınları artık kanla beslenir olmuştu. İsrafil sur'a üflemiş hayatlarımızın sonu gözlerimizin önüne konulmuştu. Artık dönüş yoktu.
Saat 12 olurken John ve Sadi benim odama çekilmişlerdi. Bugünden sonra birbirlerini çok özleyecekleri için onlara bu fırsatı tanımam gerektiğini biliyordum. Hiç bir şey söylemeden gitmelerine izin verdikten sonra masadan aldığım bardakları özenle mutfak tezgâhına bıraktım. Gelirken getirdiğim klasik sari bezle cam masanın üzerine silerken Bilal'in gözlerinin bende olduğunu biliyordum. Tek kişilik koltuğa gelişi güzel bir şekilde yayılmış bir elini koltuğun kenarına uzatmış diğer eliyle ise sakalıyla oynuyordu. Başımı çevirip ona baktığımda adem elmasının yukarı doğru çizdiği kavis adeta başımı dondurdu. Derin bir nefes aldım ve;
"Beni direk yesen diyorum?" Dedim. Yine saçmalıyordum ah tabi ki.
Kafasını öne eğerek gülümsediğinde elmacık kemiklerinin mükemmel yapısı görülmeye değer bir manzara çıkardı. Kemikli erkeksi yüzü henüz bu yasta bile ben tas doğdum diye haykırıyordu. Tanrım tas olmakta ne adeta meteordu. (Bizincigim burası sana özel). #derya_grbzxc .kafasını kaldırıp mavilerini dudaklarıma dikti, iste o an yanmıştım. O an alev almıştım. Teni kokusu bakisi gülüşü ses tonu hepsini artık daha keskin hissediyordum. Allah'ım gözlerinde kayboluyordum ve kendimi yeniden buluyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
XY+XY=ASK
RomanceSiz hiç bir kadın tarafından deli gibi sevilirken bir adamın pesinden gururunuzu ayaklar altına alarak koştunuz mu? Üstelik erkek ve kadın sıfatları bu kadar yapışmışken insanların zihinlerine? arkadaslar bu kitap homoseksuellik icerir, bunun ya...