~Düzenlendi~
Sizin için uzun bölüm yazdıııııım 👑😘
Bir voteyi çok görmeyin 😇"Pamuk şeker ister misiniz kızlar?"
Skylnn : "Bayılırım. Ya sen Riley?"
-Bu arada Riley = Rayli-Sky'ın elini tuttum ve gülümsedim
"Neden olmasın harika" dedim ve ormanlık gibi olan yürüyüş yolundaki bankalara oturdum skylnn'ide oturtturdum ve Nash'i beklemeye başladık. Bu sırada Sky bana sevdiklerinden bahsediyordu. Nash geldiğinde, Sky koşup pamuk şekerine sarıldı. Pembe renkte olan pamuk şekeri açamayınca bana uzattı. Bende altındaki bantı çıkardım ve sonra üzerinde plastiği...Pamuk şekeri Sky'a uzattım. Elimden aldı ve bütün yüzüne batıracak şekilde yemeye başladı. O'nun bu haline gülümsedim ve saçını okşadım.
Nash bana sarı renkte bir pamuk şeker uzattı ve yanağımda öperek daha demin oturduğumuz banka ilerledi. O oturmadan hızla yaklaşıp, poposunu cimcikledim ve o daha ne olduğunu anlamadan banka oturdum. Gülümsedi ve yanıma oturdu. -popo cimciklemeyi/sıkmayı/şaplak atmayı çok seviyorum yanlış anlamayın da :)-
Sky da yere oturmuş pamuk şekerini sömürüyordu.Ben ve Nash ellerimizdeki pamuk şekerleri Skylnn'e göre daha düzün yiyorduk. Benimki sarı (💛), Nash'in ki maviydi. Gözleri ile uyumlu olmuşlardı. Ben elimdeki şekeri yemeği kesip, Nash'in gözlerini izlemeye başladım. Benim kendisini izlediğimi fark ettiğinde o'da benim gözlerine bakmaya başladı. Öyle derinden bakıyordu ki, gözlerinin renginden daha güzel bir şey gördüm. "Gözlerin-"
"Evet... Renkleri" dedi sözümü keserek. Kafamı iki yana salladım. Biraz daha inceledim suratını.
"Gözlerin çok güzel. Bunu hep duyuyorsundur. Ama sen hep göz rengine aldın bu iltifatları. Ben ise senin bakışlarına. Gözlerinin derinlerindeki o muhteşemliğe iltifat ediyorum." dedim hâlâ o'na bakmayı sürdürürken."Sana söylediğim şeyi hatırlıyorsundur. Seni seviyorum. Senin Sky'ı sevdiğin gibi değil. Justin'in Selena'yı sevmesi gibi seviyorum -ölene kadar Jelena- Ben senin görünüşüne veya bakışlarına değil, ben senin kendine âşık oldum."
"Beni bu kadar iyi tanıyor musun?"
Hiç birşey söylemedi. Sadece baktı, ama öyle bir baktı ki... Konuşmamaya devam ederken, yaklaşmaya başladı. Ne yapıcağını biliyordum. Bende o'na yaklaşmaya başladım. Bu sefer hapşurmadım. (Hayret sjdhdhx)
Dudaklarımız deydiğinde bağırma sesi duyduk ve birden ayrıldık. Derin derin nefesler alıyordum.
Biz tamamen Skylnn'i unutmuştuk. Bize şaşırmış bir şekilde bakıyordu. Sonra kaşları çatıldı ve koşarak Nash'e sarıldı. Anlamaz gözler ile Nash'e baktım, o'da bana...
"Abimi paylaşmam. O benim biricik prensim" dedi.
Gülümsedim ve Sky'ın sırtını sıvazladım.
"Merak etme o hep senin prensin olacak" dedim.
Kafasını kaldırdı ve bu sefer bana sarıldı. Bir an şok geçirsem de sonra ben de kollarımı onun minik bedenine doladım."Bu da hallolduğuna göre artık eve gidelim. Hava kararmaya başladı." diye sarılmamızı sonlardırdı, Nash. Bizde ayğı kalktık. Yiyemediğim pamuk şekerimi çıkardığım kağıdın içine koydum ve evlerimize doğru yürümeye başladık.
İlk önce Nash'lerin evi olduğu için Nash, Sky'ı eve bıraktı ve benimle beraber eve doğru yürümeye başladı. Yollar pek dolu değildi ve 4-5 dakikada bir araba geçiyordu. Burası bir siteydi. Genellikle tanınmış kişiler ve durumu iyi olanlar buraya gelirdi.Eve yaklaştığımızda Nash'i davet ettim. Biraz inatlaşsada eve soktum ve mutfağa geçip kupaları hazırladım. İçine filtre kahve koydum ve bardaklarıda alıp, salona geçtim.
Koltuğun önündeki masaya kahveleri koydum ve Nash'in yanına attım kendimi. Uzun bir sessizlik oldu aramızda. Kahvelrimizi içiyor ve susuyorduk. Bu gittikçe çekilmez bir hâl almaya başlamıştı.
Bittiğini anladığım fincanları alıp, mutfağa götürdüm. Arkamı döndüğümde Nash mutfağa girmişti."Bir şey mi istedin? İstediğin birşey varsa sakın çekinme" dedim. Gülümsedi ve yanağımdan öptü.
"Sevgilim olurmusun, Bieber?" dedi sanki normal bir şey soruyormuşcasına.
"Vay!" diye ağzımdan bir kelime kaçtı. Yine güldü ve biraz daha yaklaştı.
"Umarım bu sefer hapşırmayacaksındır" dedi. Bu sefer ben de güldüm ve gözlerinin içine baktım. Baktım ve baktım. Bugün baktığım gibi baktım. O an benden beklenilmeyecek bir şey yapıp, dudağından öptüm. Bu çok kısaydı. 1 salise kadardı. "Bu evet oluyor" dedim. Tekrar gülümsedi ve sarıldı. Biraz da uzun uzun sarıldık.
Biraz daha oturduk ve YouTube ta videolar izledik, güldük.sonra Nash gitti. Bende duşa girip, çıktım ve sonra kendimi yatağa atıp telefona baktım. Nash hemen gruba sevgili olduğumuzu yaymıştı.
Gülümsedim ve biraz da telefonda birşeyler yapıp, uykum geldiğinde kapattım. Yatağa yattım ama bir türlü uyuyamıyordum. İçerde sesler duyunca yataktan kaltım ve odadan çıktım. Aşağıya indiğinde Justin gelmişti."Hey, gelmişsin" deyip boynuna atladım. "Hey, geldim" beni etrafımda döndürdü. Gülümsedim ve ondan ayrıldım. "Sana bomba bir haberim var"
"DisneyLand'a gitmişsiniz, evet biliyorum" dedi.
"Dıııt... Hayır, yanlış cevap. Biz Nash ile çıkıyoruuuz!" dedim ellerimi havaya kaldırdım. Gülümsedi ve saçımı karıştırıp odasına gitti. Ne olacak ? Gıcık işte!NOT - JUSTİN BURADA ACCIK KÖTÜ BİR AĞABEY GİBİ DURUYOR AMA O RİLEY'NİN İYİLİĞİNİ DÜŞÜNÜYOR. YAKINDA JELENA KİTABIMI YAYINLICAM BAKMAK İSTEYEN BAKABİLİR. AMA NE ZAMAN YAYINLIYACAĞIMI BİLMİYORUM.
FOREVER BELİEBER ♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One Day // Nash Grier (Tamamlandı)
FanfictionHer dakikası, bir gülümseme. Bir adet Riley ve karşısında Magcon çocukları. Nash ile başlayan komik bir aşk. Olması istenen sadece bir gün boyunca takılmaktı, ama gerçekler küçük bir ayrılmada kopamayan insanları anlatıyor. Nash ve Riley... Riley ve...