Nash FİREFRY (Soyadını ne güzel salladım ama 😂)
Amerika. İşte buradaydım. Burada doğmadım, burada büyümedim ama ben buralıyım.
Annem bana miras olarak para yerine saçma birkaç hediye bırakmıştı. Bana sürekli onların kendisi için önemli olduğunu anlatırdı. Benim için, annemde olduğu kadar etkisi olmamıştı bu eşyaların.
Yerimde rahatsızca kıpırdandım ve şaka gibi olan mirasa baktım. Annem buna 'küçük bir kutuda, koca koca anılarım' derdi ama hiç içini açmazdı. 'Ben öldüğümde..' derdi hep. Bu yüzden annemin ölmemesi için hiç istemedim şuan ellerimde olan kutuyu.
Tekrar baktım içine. Bandana, gözlük, ter kokan bir t-shirt ve birkaç kağıt parçası vardı. Bu kağıt paralarına uyup, taa Amerika'ya kadar geliyorum ve hiçbir şey bulamadan olduğum yerde dona kalıyorum. (Yada atlete kalıyor snskwk)
Kağıtları karıştırmaya başladım ve farklı bir adres ile karşılaştım. Bu bir okulun adresiydi. Hemen arabama atlayıp, bu okulu aramaya başladım. Etraftaki insanlara soruyor ve tebelaları kaçırmamaya çalışıyordum. Son olarak polise sordum, bana yolu düzgünce tarif etti. Okulu bulduğumda annenin neden beni buraya getirmek istediğini anlamamamıştım. Belki de burada okumuştur diye düşündüm, ama okulun açılış tarihine baktığımda bu fikirden vazgeçtim. Annem bu tarihte Kanada'daydı. Okulun ismi O.M.B.A.R.'dı garip bir ismi vardı. İçeri girdiğimde oldukça lüks bir yer olduğunu gördüm.
Okul gibi değildi. Daha çok iş yapılan şirketlere benziyordu. Oradan geçen şık bir adamı durdurdum.
"Merhaba şey ben Nash Firefry-"
"Siz Nash Firefry misiniz?" dedi adam şok olmuş bir biçimde. (Yada Migros wjwj)
"E-evet" dedim şok olmuş bir şekilde bende. (Yada Migros ksks)
"Ah R-riley hanım y-yoksa-"
"Evet o öldü" dedim kaşlarımı çattım. Annemden konuşması hoşuma gitmemişti.
"Lütfen beni takip edin Bay Firefry"
(Cidden soyandıda çok güzel yaw jshs)
Adam önden ben arkasından koridor denilemeyecek kadar büyük bir yerden yürüyorduk. İnsanlar bana bakıyor ve ben bunu garipsiyordum.
Kapısı oldukça değişik olan bir odayı gösterdi bana. "Bir şeye ihtiyacınız olursan ben burada olacağım. Riley hanıma da haber vermem gerekiyor"
Riley? Annem?
Ben daha ne olduğunu soramadan adam yanından uzaklaştı. Bende içeri girdim. Odada ilk gözüme çarpan O.M.B.A
R.'ın açılımı odlu.
"Old Magcon Boys And Riley"
Odada birsürü fotoğraf vardı. Birde anıt.
"Bu sanat ve müzik okulunun kurucularına... Riley Bieber, Nash Grier, Cameron Dallas, Shawn Mendes, Matthew Espinosa, Hayes Grier, Carter Reynolds, Jack Johnson, Jack Gilinsky, Jacob Sartarius, Taylor Caniff, Aaron Carpenter sağolsun..."
"Babam, annen ve arkadaşları" korkuyla arkamı döndüğümde bir kız kapıya arkasını yaslamış beni izliyordu.
"Sende kimsin?" dedim kaşlarımı kaldırarak.
Yanıma yaklaştı ve elini uzattı "Riley ben"
"Nash bende" dedim ve elini sıktım. Siyah ile kahverengi saçları vardı ve büyük çok çok güzel mavi gözleri. Ben ise -kumrala kaçmış- sarışın ve kahverengi gözlüydüm. Gözlerinin mavisi büyüleyiciydi.
"Babamın adını almışsın"
"Annemin adını almışsın"
Uzun süre bakıştık ve sonra konuşmaya başladık. Etraftaki anne ve babamızın resimlerine bakıp bakıp iç çekiyorduk.
Sürekli bana bakıyor ve sonra kafasını eyiyordu.
Ona baktığımda kafasını kaldırdı va bana yaklaştı.
"Yeni bir Riley ve Nash hikayesi daha sanırım"
~The End~
FİNALİN VERDİĞİ RAHATMA VE HÜZÜN. GÜZEL BİTTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM VE SİZİNDE GÖRÜŞLERİNİZİ MERAK EDİYORUM.
LÜTFEN GÖRÜŞLERİNİZİ YORUMA YAZAR MISINIZ?
BU ARADA BİR SONRAKİ BÖLÜME BAKMAYI UNUTMAYIN TEŞEKKÜR BÖLÜMÜ.
İYİ GÜNLEEER 🙋
500
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One Day // Nash Grier (Tamamlandı)
FanfictionHer dakikası, bir gülümseme. Bir adet Riley ve karşısında Magcon çocukları. Nash ile başlayan komik bir aşk. Olması istenen sadece bir gün boyunca takılmaktı, ama gerçekler küçük bir ayrılmada kopamayan insanları anlatıyor. Nash ve Riley... Riley ve...
