~Düzenlendi~
Eğlencenin suyunu çıkarttık ve yol boyunca espiri yapıp durduk. Nash, Hayes, Will, Anneleri,Partte, -annemiz- Skylynn -kardeşleri-, jaxon, Jaxmyn, Jacob ve ben. Elizabeth ve annem hep uyumuştu. Uçak indiğinde ise otobüse bindik. Bu sefer kimseden ses çıkmıyordu. Jaxon camdan dışarıyı izliyordu. Jazmyn bana sarılarak uyumustu. Benim de uykum gelmişti. Sol tarafın baktığımda Nash kafasını eymiş uykuya dalıyordu. Ben de kafamı Nash'in omzuna yasladım. Bir süre daha kafasını nereye koyacağını bilemeyen Nash'de başını benim başımın üstüne yasladı. Gözlerimi kapattım ve benimde olan Jazmyn'in kolları, kafamı koyduğum Nash'in omzu ve kafamın üstünde olan Nash'in kafası. Cidden huzurlu hissettiyordu. Şu an da en son isteyeceğim şey ise uyanmak.
Gözlerimi açtığımda hâlâ otobüsteydik. Kafamı kaldırdığımda, Nash'in kafası omzama düştü. Köprücük kemiği sızlamıştı. (Uhg o hic çok kötü)
Çok uzun zaman geçmeden de kalıcağımız eve gelmiştik. Güzel tek katlı bir evdi.
Eve girip eşyaları yerleştirdik ve kendimizi koltuklara bıraktık. Ne kadar yolculukta otursakta, yorulmustum. Diğerlerine de bakarsak onlarda yorulmuş sanırım. Sklynn ve Jazmyn heyecanlı bir şekilde konuşuyordu. Jaxon ie Jacob sosyal medyadan konu açmışlardı ve bununla ilgili birşeyler anlatıyorlardı. Pattie ve Elizabeth eşyaları yerleştiriyorlardı. Hayes ve Will telefondaydı. Nash ise boş ve uykulu gözler ile etrafa bakıyordu.
Daha fazla etrafı izlemedim ve gözlerimi yumdum.Rüyamdan çıkıyordum ve uyanıyordum. Bunu istemiyordum. Uyumak istiyordum, ama bilincim gittikçe açıldı ve uyandığımı anladım. Gözlerimi açtığımda hâlâ salondaydım. Üzerimde örtü vardı ve karşı kaneopede ise kollarını birbirine bağlamış Nash ve kollarının arasındaki Sky. Üzerindeki örtüyü onların üzerine örttüm ve mutfağa geçtim. Yemekler yenmiş ve toplanmıştı. Sessiz olduğunu göre ya herkes odalarında yada bunlar bizsiz dışarı çıktılar.
Dolapları karıştırdım ve alt dolaplardan birinde birsürü cips paketi buldum. Minik bir Doritos paketi aldım ve salona geri döndüm. Paketi açıp yemeğe başladım. Güneş batıyordu ama ben bugün uykumu baya almıştım ve uyumaya hiç ama hiç niyetin yoktu. Bende daha fazla salonda oturmamaya karar verdim ve cips paketini de alarak odaya geçtim. Bu odada annem, ben ve çocuklar kalıcaktık. Evet bunlar kesin dışarı çıkmışlar. Getirdiğim bavulu dolaplara yerleştirilmiş bir şekilde bulunca şaşırdım desem yalan olur. Biraz karıştırdıktan sonra dolabın altına atılmış leptopumu çıkarttım ve şarja takarak yatağa oturdum. Taşınmalık Wi-Fi olduğu için internete girip bir kaç korku filmine göz attım. Hiç biri ilgimi çekmezken unuttuğum cips paketini alım kalanları tıkınmaya başladım. Bi'film açtım ve izlemeye başladım. Oldukça ilgi çekiciydi.
Akşama herkes eve geldiğinde, dolaşmaya çıktıklarını fark ettim. Yorulmuşlardı ve herkes yatmıştı. Benim uykum yoktu bir de üstüne korku filmi izlemişrim. Korkmuyordum da bir tırstım açıkçası.
*Yazar aşka bodoslama dalıcak*
Bi'itarafa bir bu tarafa dönmekten az kalsın yanımda uyuyan Jazmyn'i yataktan düşürecektim.
Bende pes edip dolaptan hırkamı aldım ve odadan çıktım. Salona geldiğimde, etraf oldukça sessizdi.Balkona çıktığımda Nash oradaydı -azıcık klasikler ile dolanıyım- yanına vardım ve poposuna şapkat atıp cimcikledim -benden bunları bekleyin ☺-
"Sen benim az önce popomumu cımırdın?" dedi şaşırmış bir şekilde. Gülümsedin ve o'nun gibi ellerimi demir parmaklıklara koyup biraz eğildim.Yarım saat kadar şehir ışıklarının görünen kısmını izledikten sonra birden Nash kocaman gülümsedi. Gülümseyince gözleri kısıldı ve kafasını öne eğip kıkırdadı. Sorarcasına o'na baktım. Kafasını kaldırıp bana baktı ve konuşma için ön hazırlık yaptı -qkwkwjanalwjwkwjslsnksnwlwjeoejw-
"Sanırım seni seviyorum" dedi ve o'da bana sorarcasına baktı.
"Salak"
"Ne?"
"Tabi sevecen beni. Sanırımımı var?"
"Ha" diye şaşkınca baktı bana
"Yâni beni sevmiyormuydun?" dedim kaşlarımı kaldırıp
"Hayır. Hayır seni seviyordum."
"Şimdi peki neden sanı-"
-şimdi buraya öptü yazardım da çok klasik olr-Popoma şaplak atıp, cimcikledi. Popomu tutup "ah, pislik" dedi ve gülümsedim.
"İki dakika ciddileşemiyor musun?" dedi alt dudağını dişledi. Bilmem dermiş gibi bende alt dudağımı sarkıtıp, omuzlarımı kaldırıp indirdim.
"Şaka bir yana ben sana âşık oldum, Bieber""Ha sen ciddisin?"
Yüzü biraz düştü ama pes etmedi"Sonuna kadar"
Biraz bekledim ve hislerimi düşündüm. Nash'in gözlerinin içinde baktım. O sırada filmlerde olur ya hani rüzgar eser böyle hafif hafif. Öyle oldu, ama böyle bildiğin baya esti. Tam ona hislerimi söylicekken burnum kaşındı ve gözlerim sulandı.
Olamaz. Bu bir felaketin habercisiydi.Ve ben ikinci kez Nash'in yüzüne hapşurdum. Hadi hayırlısı :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One Day // Nash Grier (Tamamlandı)
FanfictionHer dakikası, bir gülümseme. Bir adet Riley ve karşısında Magcon çocukları. Nash ile başlayan komik bir aşk. Olması istenen sadece bir gün boyunca takılmaktı, ama gerçekler küçük bir ayrılmada kopamayan insanları anlatıyor. Nash ve Riley... Riley ve...