''Gereksiz akan şu hayatımı, biri kapatsın artık!''
***
''Sonunda bana kimseye bağlanmamam gerektiğini de öğrettin. Benim biriktirdiklerimi güzel harcıyorsun be! Neden kışkırtıyorsun beni? Bitmeyecek mi hiç şu bitmeler? Daha kalbim kaç cesede mezar olacak ha! İçimde kalabalık bir yalnızlık taşıyorum artık. Ama biliyor musun? Anlayamadığım şeylere şaşırmıyorum artık. Hiçbir şeyi de anlamak için zorlamıyorum kendimi ve korkmuyorum da senden. Yaşadığım yer zaten cehennemim olmuşken, beni hangi ateşle kortutabilirsin ki?''
***
Saat 09.42...
Kapı üç kez çaldı. İz, önce duymadı.Dördüncü çalışında ancak duyabildi. Kapıya doğru yöneldi. Gelen kişiyi seçemedi önce. Gözlerini ovuşturdu. Sonrası zaten şaşkınlık...
''Gördüğün şeyi görmüyorsa gözlerin, körsündür zaten.
Ama gördüğün şey artık umursamıyorsa seni, hissizleşiyorsun işte...''
İz, farklı duygular içerisindeydi. Kalbi çok hızlı atıyordu.Onu yılar önce bırakıp giden teyzesini kapıda görünce ne yapacağını bilemedi.Kocaman bir yerde, binlerce kişinin içinde yapayalnız kalmıştı sanki. Öyle çaresiz...
Konuşamadı bir süre.İçinde onlarca çığlık birikti. Sesi titreyerek konuşmaya başladı.
-Teyze?
Konuşamadı teyzesi. İz'in gözlerine bakamıyordu.
-İz, bana kızgınsın biliyorum. Belki de nefret ediyorsundur şimdi. Ama ben seni hiç bırakmak istemedim. Ama biliyorsun işte, Enişten...
Duymak istemedi İz. Sözünü kesti.
-Tamam Teyze... İçeri geçsene...
Teyzesinin gözleri dolmaya başladı. Onu bırakmanın acısını şimdi daha iyi yaşıyordu. Onu bıraktığında daha 18 yaşındaydı İz. Ama artık 28 yaşındaydı ve dimdik duruyordu karşısında.
-Şaşırdım.
-Neden İz?
-Neden mi? Sence de normal değil mi şaşırmam Teyze. Geleceğini tahmin bile demezdim. Ani oldu işte. Yani böyle bir karşılaşmaya henüz hazır değildim.
-Farkındayım İz. Defalarca kez telefon göndermeme rağmen hiçbirini almadın. Hepsini geri gönderdin.
-Evet. Gerek duymadım çünkü. Hem ne işime yarayacaktı ki? Kimim var teyze? Kim, neden merak edip arasın beni?
Sesinde öfke vardı.
-Öyle deme kızım. Bak içim acıyor.
İz, oturduğu yerden kalkarak derin bir nefes aldı.
-Neyse teyze ne içersin? çay, kahve...
-Bırak şimdi onları. Sana söyleyecek şeylerim var. Lütfen oturur musun?
Bir kaç saniye ayakta kaldı İz. ''Zaten söyleyecek önemli bir şeyi olmasa...''Neyse susturdu içindeki öfkeyi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
PAYİZ(Ara Verildi)
Romance''Hayatından kayıp gidenleri unutturacak bir geliş bekledin hep. Sence de kalbine batanları çıkarma vakti gelmedi mi?''