CB -VIII

7.7K 540 186
                                    

''Baek emin misin gitmek istediğine? Daha tam iyileşmedin hatta hiç iyileşmedin  daha bu sabah çıktın hastaneden.''derken Baekhyun zorlukla ayakta duruyordu.

''Suho hyung iyi değilim onu görmeye katlanamıyorum,burada her saniye onu  görmek beni diri diri yakmakla aynı anlıyor musun? O... O... "Baekhyun akmaya başlayan yaşlarını gözlüğün arkasına sakladığını düşünse de  olmuyordu.Lanet olasıca yaşlar yanaklarından süzülüyordu

''Baek ağlama bu hallerine alışık değilim. ''diyerek kollarını sardığında konuşmasına devam etti.

''Bende seninle gelmek istiyorum zaten tatildeyiz hem sen de  yalnız kalmamış olursun.''

Baekhyun burnunu çekip sesini düzeltiğin de  tekrar konuşmaya çalışmıştı.

"Olmaz, hyung bunu atlatmak için onu hatırlatan her şeyden kurtulmalıyım. Ama hyung geri dönmem... Uzun sürebilir. Bilmiyorum hyung bebeğimin katiliyle aynı ad altında anılmak istemiyorum. Bunu kabullenmeye hiç bir zaman gücüm yetmeyecek.Kalbim hep ezilecek.

''Anlıyorum Baek ama unutma bu hayatının sonu değil. Ona bağlı kalmak zorunda değilsin. İleride yine çocuğun ola..

''Olmayacak hyung. Hiç bir zaman olmayacak ondan başka kimsenin bana dokunmasına bugüne kadar izin vermedim. Midemde almaz başkasının dokunuşunu, hem başkasıyla kız ya da erkekle birlikte  olsam bile çocuğum olmaz biz o kadar birlikte olmuşken yıllar sonra oldu şimdi olacağını düşünmüyorum.Sende doktoru duydun.Hiç bir zaman ...''diyerek nefesi de sesi kesildiğin de Suho eve gittiğin Chanyeol'e tekme tokat girişmeyi aklına not etti.

''Şşş....Tamam Baek sadece git ve kendini topla seni ziyarete geleceğiz emin ol  ve istediğin zaman ara Exo her zaman her an yanında olacak biliyorsun "diye kendisinden bir kaç santim uzun olan ve rengi ayakta kaldıkça soluklaşan çocuğu kollarına tekrar aldığında onu tek göndermek hala içine sinmiyordu.

Buradaki işleri bitirince Sehunla ve diğerleriyle onu ziyarete gidecekti kesinlikle.

------------------------

Küçük olan uçağa bindiğinde her şeyi geride bırakmaya karar vermişti.

Onu hayata bağlayan bulutlu gökyüzünde ona ışık olacağını düşündüğü varlık gitmişti. Hemde Chanyeol yüzünden o varlığa can veren diğer parça yüzünden.

Ne yapacağını ne düşüneceğini bilmiyordu. Artık onu hissedememek. Canı sıkıldığında elini karnına koyup konuşamayacaktı. Kısacık  bir zaman da olsa onunla geceleri konuşmaya alışmıştı. Chanyeol'un bile bilmediği küçük sırlarını ona anlatmıştı.

Şimdi tamamen yalnızdı. Koskoca dünyada yalnızdı. Byun Baekhyun herkesin sesine imrendiği, yüzüne davranışlarına hayran olduğu adam yalnızdı.

Gözlerini kapattığında yanındaki hareketlilikle  gözlerini aramak istese de bedeni o kadar yorgundu ki ona inat göz kapaklarına ağır bir yük bindirmiş gibi  kapatıyordu.Vücudu gevşemiş dinlenmeye başladığı anda karnına saplanan ağrıyla gözlerini araladığında yanındaki meraklı sesle yan tarafına döndü.

''İyi misin Baekhyun sunbea*"

Baekhyun gözlerini yanındaki kızın üzerine gezdirdiğinde geçen yıl şirkette çıkış yapmış şimdilerde popüler  olan kız grubunun lideri olduğunu görünce burada ne aradığını merak ederek yayılmış olduğu koltuktan kendini yukarı çekerek konuştu.

"Oo.. İyim Soo Hyun senin ne işin var burada?

''Eunla bir dergi çekimi için Los Angeles'sa gidiyorduk.

''Hımm anladım.'' Diyerek Baekhyun  bu tatsız sohbeti bitmek için ayağa kalktığında ağrıyla iki büklüm olduğu için Soo Hyun da onunla kalkmış koluna girmişti.

Baekhyun onu elini iterek ''Kendim gidebilirim Soo Hyun''dediğinde kız tekrar koluna girmişti.

''İzin ver yardımcı olayım  sunbae. "Diye gülümsediğinde  Baekhyun zaten bir adım atsa yere düşeceğini bildiğinden sessizce kabul etti.

—----

''Baek hyung vardın mı?''

''Evet Sehun oteldeyim. Dinleniyorum.''

''İyisin değil mi? Doktor ağrın olacağını söylemişti yolculuk seni iyice yormuştur  canın çok acıyor mu?''

''Sehun biraz daha konuşmaya devam edersen oturup  sabaha kadar ağlayacağım.''derken ciddiydi.Küçükleri olan ilgisiz Sehun bile onun için bu kadar endişeliyken gerçekten acınacak halde olmalıydı.

''Ama hyung korkuyorum sana bir şey olacak diye. İki gün sonra bilet kestik, Suho hyungla yanına geleceğiz.Biz gelene kadar kendini toparla gelip bolca gezip eğleneceğiz tamam mı?''derken alışkanlıktan olsa gerek onu sormuştu.

''O ne yapıyor?''diye sorduğunda Sehunun Suhoyla konuştuğunu duyabiliyordu.

''Boşver hyung onu pislik hyungu. Konuşmaya değmez.Sen...''

''Oda üzülüyor mu Sehun. Pişman mı yaptığına?Kalbi acıdığı için ağlıyor mu,benim nasıl olduğumu sordu mu ?''diye sorduğunda sesi sonlara doğru iyice kısılmıştı.

''Yaa çok pişman o kadar pişman ki  Erie  ile  takılıyor bir barda sürtüyor.''

''Ne? Sür...tü..yor mu?''

''Şey... Lanet çenem... Yok bir şey hyung  sen iyi ol düşünme burayı tamam mı seni seviyoruz ve Soo bile seni ilk günden özlediğini söylüyor.''

''...''

''Hyung orada mısın ?''

''Bende sizi seviyorum Sehun uykum var uyuyacağım kendinize iyi bakın "dedikten sonra telefonu kapattığında kocaman yatağa kedi gibi kıvrılmış daha da ufalmıştı.

Chanyeolun böyle davranmasına hala inanamıyordu.Telefonu eline alıpChanyeol'un  sosyal hesabında etiketlendiği resimlere bakarken bir birlerine aşkla baktıkları resimleri  gördükçe gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Ta ki Sehunun dediği gibi Erie ile barda  gizlice çekilmiş resimleri görene kadar.

Sinirle bağırıp telefonunu odanın köşesine fırlattığında kendini yatağa daha çok gömerek ağlamaya devam etti. Bunları hak edecek ne yapmıştı bilmiyordu ama kalbi her darbede  bir parçasını öldürüyordu. Sonunda hiç bir şey kalmayana kadar da ölecekti.

Çoktan ithaf yapmadığımı fark ettim ve nedense  benimle her daim manyaklaşabilen TheRebBlack ithaf edesim geldi.Uyumam lazım lanet uyuyamıyorum...

Uyumam lazım lanet uyuyamıyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
CHILD[ChanBaek]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin