CHILD[ChanBaek]

CB-XXV

''Nasıl hissediyorsun evindesin Chanyeol?''diyerek Baekhyun Chanyeollun yatağına otururken sordu.

''Bilmiyorum tanıdık hissini tüm benliğimle hissediyorum annemin kokusunu hatırlıyorum ama sadece boşluk var Baekhyun.''

''Anlıyorum hadi üzerini değiştir uyumalıyız yarın gezeceğimiz çok yer var.''diyerek elindeki tişörtü sallayınca  Baekhyun gülerek yatağa daha çok yayıldı.

''Çıkta giyinim .''

''Benden mi  utanıyorsun benden.... Tavşan gibi seviştiğin sevgilinden... Woahhh Park Chanyeol Byun Baekhyundan utanıyor. Tanrım...''diye kahkahalar atınca Chanyeol gözlerini devirdi.

''Baek abartmasan utanmak değil alışkın değilim giyinirken ağzının suyu akıtarak beni izleyecek olmana.''

''Hıh ben mi ağzımın suyunu akıtacağım. Ben hemde.''

''Evet neyse soyunuyorum ama uzak dur benden...''

"İyi be yemedik gidip annenin ortalığı toplamasına yardım edeceğim . ''Diyerek kapıya yaklaşmıştı ki Chanyeol'un "İşte annemin istediği gelin adayı "demesiyle topukları üzerinde döndü.

"Hatırladın mı Channie? "neşeyle çığlık atınca Chanyeol yerinde zıplamıştı.

!!Neyi Baek ?''diyerek  üzerine gelen çocuktan kaçınmaya çalışırken terliklerin kaymasıyla yatağa düşmüştü.

Baekhyun üstü çıplak bedene kendi bedenini yaslayarak umutla baktı.

"Her geldiğimizde annene "işte isteğin gelin neyi eksik ki? "derdin.''diye gülümseyerek bakınca Chanyeol nedense bu küçük korunası varlığı kırmak istemiyordu.

"Pek... p..pek değil yani bir kaç kare gözlerimde canlandı. "Demesiyle Baekhyun neşeyle ciyaklayıp uzanan bedenin üzerinde tamamen kendi bırakıp kollarını boynuna doladı.

''Chanyeol seni seviyorum. Seni çok seviyorum. Seni çok çok çok seviyorum. Ve...''

''Baekhyun boğuluyorum ahh boğazım "diye aslında hoşuna gitmeye başlasa da bu durum biraz çırpınmaktan zarar gelmez diyerek sahte çığlıklar atınca kapının açılmasıyla ikili aynı anda kapıya dönmüşlerdi.

Chanyeol annesi olduğu kadının onlara sırıtarak baktığını görünce kafasını Baekhyunun boynuna gömmüştü Baekhyun kalkmak için uğraşırken bu sefer izin vermeyen Chanyeoldu.Oldukları pozisyon daha yüz kızartıcı olmuştu.

''Oo... Üzgünüm çocuklar ses gelince korktuk neyse şeyy biz babanla yürüyüşe çıkıyoruz, Channnie,rahat olun  "diye kahkaha atıp odadan çıktığında Baekhyun hala yüzünü boynunda saklayan adamdan kurtulamamıştı.

''Rezil olduk Chan,  utanması gereken benim...hey  bırak artık gittiler. "Demesiyle Chanyeol boğuk bir sesle konuştu.

''Biraz daha böyle kalalım bu kokuyu sevdim .''diye dudakları Baekhyun'nun boynunu huylandırırken Baekhyun sadece kendini ona bırakmıştı.

Chanyeol kollarıyla onu tamamen haps ettiğinde hala neden böyle tepkiler verdiğini bilmiyordu ama vücudunun, ruhunun bu koku için  özlemle yanıp tutuştuğunu hissediyordu.

''Chanyeol artık sonsuza kadar burada,kollarının arasında  kalabilirim değil mi? Gitmeyeceksin bir daha. ''Diye konuşurken Chanyeol farkında olmadan yumuşak deriye dudaklarını sürtmeye başlamıştı. 

Dudakları her sürtünüşte alev almaya başlamış kulaklarına "Ahh... Chan daha hızlı"nidalarını dolduruyordu.

''Chanyeol duyuyor musun beni? ''Diyerek Baekhyun omuzlarına biraz baskı uygulayıp yükseldiğinde elinin altında hissettiği tenle huylansa da gözlerini kapalı adama dikti bakışlarını.

''Chanyeol iyi misin? "Diye endişelenmeye başlamıştı ki Chanyeol onu bir hareketle altına aldığında elleri kıpırdayamamıştı bile.

''Baek her gece kulaklarıma dolan beni hem iyileştiren hemde eksik hissettiren ses senindi bundan artık eminim.''diye söyleyince 

''Bunu üstüme çullanmayarak da söyleyebilirdin bence'' diye Baekhyun gülümserken Chanyeol yavaşça dudaklarını dudaklarına sürterek  fısıldadı.

''Hep daha fazlasını isterken çok sexi geliyor sesin."derken Baekhyun hareket eden dudakları  sabitleştirip derin bir öpücük verdikten sonra kafasına vurarak kollarından kurtuldu.

"Aptal ,sen hatırlamadan altında daha fazlasını istemeyeceğim  hadi üzerini değiştir sonra kollarını aç ve beni bekle. "Diyerek öpücük atıp kıkırdayarak odadan çıktığında Chanyeolun eli kalbini bulmuştu.

Eğer baekhyun izin verseydi şuan fazlası için inleyen  kendisi olacaktı. Hala inanamıyordum. Üç yıldır erkeklerin yüzüne bile bakmamışken tamam kızlarında bakmamıştı ama şimdi kalbi deli gibi Baekhyunun her hareketinde çarpar olmuştu.

Bu hissi sevmişti. Hatırladığı terli görüntüler bile şuan aşağı için ona, zor zamanlar yaşatmaya yetiyordu.