CB-XVIII

6.6K 443 168
                                    

''Ne düşünüyorsun Baek?''

''Ooh Suho hyung  dalmışım ."diyerek Baekhyun balkondaki  iki kişilik kanepede yana kayarak Suho'ya yer açtığından tekrar şehrin ışıklarına daldı.

''Baekhyun iyi misin?''

''Bilmem iyiyim sanırım hyung. Neden bir sorun mu var?''

''Sehun ergeni bugün olanları anlattı. Chanyeollu sinirlendirmek için onu öptüğü söyledi.''dediğinde nedense şeker çalmış küçük çocuklar gibi başını eğmişti.

''Teklifi o sunmuştu ama''

''Biliyorum Baek. Bak cidden ikinizin de acı çekmesini istemiyorum.O çok büyük bir düşüncesizlik etti. Gerçekten affedilemez bir şey yaptı ama o da çok zamanlar geçirdi sen olmayınca. Hepimiz o sırt dönmüştük. Evde doğru düzgün oturmuyordu, sürekli stüdyodaydı. Ne kadar zayıfladığını sende fark etmişsindir. Sağlığı git gide kötüleşiyor söylemese de  dün doktoruyla konuşurken duydum. Rutin kontrollerini aksatıyor.''diyerek tane tane konuşurken gerçekten üzgün hissediyordu lider ikisi içinde.

''Hyung bunlar beni ilgilendirmiyor.''

''İlişki haberlerin her yerde dolaşırken en çok  onun gözüne sokuluyor bu haberler biliyorsun değil mi? Seni sevdiğini  de biliyorsun.''

''Hyung başka şeylerden konuşalım. Sahte de olsa bir ilişkim var. Bir kaç güne dizi çekimlerin başlayacak bunlar benim için yeni bir sayfa demek. Onsuz yeni bir sayfa. Geç  kaldı hyung her şey için geç kaldı. Ben artık köpek gibi arkasından koşup beni sevdiği için minnet duyan Baekhyun değilim. Ben artık sevdiği adam tarafında yüz üstü bırakılmış bir insanım ,bu benim karakterinde bir insan için çok fazla.... Hyung annemlere gidebilir miyim bu gün beni görmek istediğini söylemişti.''dediğinde biraz önce söylediklerinin hepsinin gerçekten inandığı şeyler olmadığını biliyordu.Sevgi annesinin dediği gibi her şeyden bir adım önde olacaktı.

Suho söyleyecek bir şey bulamadığı için sadece "Tamam "dedikten sonra ekledi.

''Ama geç oldu bu saatte bir başına gidebilecek misin Baekhyun ?'' dediğinde Baekhyun gözlerini  devirerek 

''Hyung  ben bir erkeğim biliyorsun değil mi?''

Dediğinde Suho saçlarını karıştırarak  gözlerini deviren çocuğa  "kıçımın erkeği "deyip kalktığında Baekhyun bir kaç dakika daha şehrin manzarasıyla bütünleştikten sonra üzerine bir hırka alarak evden çıktı.

Biraz yürümeye rüzgarın yüzüne vurmasına  ihtiyacı vardı.

Şapkasını gözlerine kadar indirip serin havada yürürken yine tek düşündüğü en nefret ettiği insandı.Parazit gibi sürekli beynini kemirip duruyordu.

Gözlerini usulca kapatıp  derin bir nefes alarak kafasını yukarı kaldırmasıyla hemen arkasında gördüğü yüzle ayağını burkup düşecek iken güçlü kollar onu belinden yakalamıştı

"Bu saatte neden tek başına dışarıdasın? "Kalın ve sorgulayıcı ses kulaklarına dolunca hızla gözlerini açtı.

''Bırak beni bu seni ilgilendirmiyor.''

''Baek saçmalama ya başına bir şey gelse!''diye konuşan Chanyeollun endişelendiğini görse de umursamamaya çalıştı.

''Merak etme kimse bana senin yaptığından daha büyük bir kötülük yapamaz, bırak beni "diyerek kollarından sıyrıldığında Chanyeol kollarını ince belden ayırıp  yanında yürümeye başladı.

"Seninle geliyorum. "Diyerek yürürken Baekhyun ne yaparsa gitmeyeceğini bildiği için kulaklığını takıp müziği son ses ayarlayarak yürürken önden yürüyen adama bakmamaya çalışıyordu. Ama gözleri sadece uzun bedene sabitlenmişti.

Baekhyun karşıdan aileyi görünce yana kayıp geçmeleri için alan açtığında bebek arabasında uyuyan küçük bebeği görünce istemsizce çiftti durdurmuştu.

Aile siyahlara bürünmüş adamdan korksalar da Baekhyun maskesini indirince kadından "Byun Baekhyun "ismini duyunca gülümseyerek  yere çöküp konuştu.

"Sadece dokunmak istedim. Dokunabilir miyim? ''Dediğinde genç anne gülümsemeyle kafasını salladı. Baekhyun, Chanyeollun onu izlediğini bilmesine rağmen sadece masum savunmasız bir varlığa dokunmanın nasıl bir his olduğunu tatmak istiyordu. Ve küçük bebeğin al al olmuş yanaklarına dokunmasıyla göz yaşları istemsizce tekrar yanaklarından süzülünce hızla kendini toplayarak aile selam verip  ,teşekkür ederek seri adımlarla yürümeye başladı.

"Baek dur! "

''Byunnie durr!Lütfen !''

Baekhyun güçsüz çıkan sesle  adımlarını durdurduğunda Chanyeol küçüğün önüne geçerek yüzüne baktı.

''Ağlıyor musun sen?'' diye ellerini yukarı yükseltmişti ki Baekhyun elleri iterek tekrar  yürüyecekken Chanyeol onu engelleyip kolları arasına almıştı.

Bu Baekhyun'nun aylardır beklediği ama kendine bile itiraf edemediği  sıcaklıktı.

"Özür dilerim Baek ,özür dilerim, özür dilerim bebeğim, onu değil kendim ölmeliydim özür dilerim ''saçlarının arasında kulaklarına ulaşan fısıltıyla Baekhyun tüm kalkanlarını indirmişti.

''Chanyeol unutamıyorum. Yemin ederim unutmak istiyorum.İçimde benimle uyanıp benimle  uyuduğunu  unutmak istiyorum olmuyor. Neden aldın bana ait tek varlığı ha? Neden elimden tek sevincimi aldın?''

''Baek özür dilerim tüm her şey böyle olsun istemedim. Yemin ederim istemedim. Ama oldu ,buna ben neden olsam da oldu. Ve bende sana aidim tamamen her şeyimle biliyorsun. Yaptıklarımı affettirebilir miyim bilmiyorum inan çabalıyorum  ama  lütfen bir şeyler  yapmama izin ver. Açtığım yaraları sarmaya izin ver. Seninle o kötü zamanları unutmama izin ver. İzin ver ki yalnızca sarayım.'' 

Chanyeol konuşurken Baekhyun kollarını uzun olana daha sıkı sarıyordu. Yapabilir miydi, unutur muydu bilmiyordu ama Chanyeolsuz yaşayamadığını biliyordu. O olmadan geçen bu aylarda tek bir kere bile sabahları huzurla uyandığı olmamıştı. Her dışarı çıktığında telefonla ilk aradığı kişi oyken bunu yapamıyor oluşu, yemek yerken kilo almış olmasına rağmen umursamayıp ağzına yemek tıkıştıran kimse olmayışı hep kendini eksik hissettirmişti. Chanyeolle bir bütündü.

''Baek, yine birlikte olup seninle gülüp seninle nefes almama izin verecek misin?'' 
Diye kollarını tam çözmeden geri çekildiğinde küçüğün kızarmış burnuna küçük bir öpücük kondurup gözlerini gölgeleyen saçları geri tarayarak tekrar sordu.

"İnan hayatımda senden başka kimseyi istemiyorum Baek. Her şeyi böyle bir duruma getirmem... Seni hak etmiyorum ama sensizde yaşayamam ,yaşayamıyorum. Seni paylaşamıyorum senden bir adım bile uzakta olmaya dayanamazken bu hale benim bizi getirmem ...''

''Chanyeol susmayı düşünüyor musun?'' diye kısılmış sesiyle Baekhyun konuşunca dolu gözlerle konuşmaya çalışan adam bakışlarını onun gözlerine dikmişti.

"Sadece sus ve bana sarılmaya devam et. Kollarının sıcaklığını özledim. "Diye kendisinden beklenmeyen bir utangaçlıkla konuşup başını eğdiğinde Chanyeol gamzelerini derinleştirecek kadar gülümseyip onu kolları arasına alıp kendi etrafında döndürmeye başlamıştı.

''Tanrım Baek yeter ki iste seni ömür boyu bu kollara hapsetmek istediğimi biliyorsun.''

''Şapşal indir bizi insanlar tanıyacak....Kime diyorum ben! ''

''Umurumda değil bebeğim umurumda değil bundan sonra hiç bir şey senin kalbinden daha önemli değil benim için. ''

''Kot kafalı, aptal, benim sevgilim şerefsiz bir aptal ama benim işte'' diye Baekhyun da  bağırırken geç bir saat olması onları bu kadar rahat davranmaya itiyordu. Yarın verecek kararlardan habersiz  bir gün de oJa yine birlikte olmayı deneyeceklerdi...

Birazcık mutlu olsunlar içimiz şişti bence ...Mutlulukları sadece bu bölümde olsa yazmak geldi içimden :)Bugün bölüm kotamı cidden doldurdum neden bu kadar hızlı atmak istediğimi bilmiyorum ama bitirmek istiyorum sanırım ve JongBetl bebeğim tüm Chanbaek ficlerimi hepsini ayrı ayrı o kadar çok sevmen harbi hoşuma gidiyor beee .Tarihi ficten bir bölüm  ithaf etmek geçiyordu gönlümden ama burda da etmesem olmazdı. Seni seviyorum umah 💋🙊💋🙈

CHILD[ChanBaek]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin