Karşılaşma

15.7K 471 45
                                    

5. Bölümün Sonu:

"Demiş ki bir an önce evlendirelim çocukları. Temizleyelim bu meseleyi... Evlendiriyoz kız seni! Hem de Cenk'ten daha zengin biriyle."

"Ney?!"

Kahkaha atıyordu annem sevinçle.

"İnanamıyorum anne ciddi misin?!"

Kafasını salladı.

Şimdi biz Tolgayla evlenecek miydik? Kalbim sebepsizce hızlı atıyordu.

"Şu an o kadar sevinçliyim ki Alara. Kelimelerle anlatamam sana!"

Tolga'nın annesi aklıma gelince yüzüm düştü bir anda. Annesi izin vermiyorken ve Tolga beni istemiyorken babası nasıl bu kadar net konuşabiliyordu?

"Anne ben evlenmek isteyip istemediğimden emin değilim."

Annem de duraksadı bir anda. Sinirleniyordu.

"Bak hayatım; hamilesin kalbini kırmak istemiyorum ama yeter artık. Ev-le-ne-cek-sin! Ve ne ben ne de baban senden evlenmeyeceğim lafını duymayacağız. Anlaştık?"

Ne bir şey söyledim ne de kafamı salladım. Ne yapacağımı bilmiyordum.

"Neyse ben seni yalnız bırakayım da uyu. Saat zaten gece yarısı olmuş sen neden kalktın ki?"

"Bilmem uykum kaçtı. Kalktım bi anda."

"Uyu kuzum sen. İyi uyku alman lazım, kendini de bebeğini de koruyup kollaman lazım. İyi geceler."

Başımdan öpmüş ve kapımı kapatarak odamdan çıkmıştı.

Benim ve bebeğimin dinlenmesi lazımdı değil mi?

Yüzümü gülme almıştı birden. Daha düne kadar kendime zar zor bakabilirken şimdi içimde 3.5 aylık bir bebek vardı. Bu anlatılmayacak kadar garip ve bir o kadar da mükemmel bir duyguydu. Benimle uyuyor benimle yiyor ve benimle düşünüyordu. Ah buna alışmam cidden zaman alacaktı.

Düşüncelerimden sıyrılırken farketmiştim ki yine uykum gelmişti.

Ama bebeğim biz sürekli böyle tavuk gibi uyuyacak mıyız yahu? Hani nerde o 12-1 de yatan Alara? Hani nerde o enerjisi hiç tükenmeyen Alara?

Aman olsun ... Sen iyi olacaksan ben tavuklar gibi uyumaya razıyım . Bu saatten sonra her şey senin için...

~~~~~

Yüzüme vuran güneşle uyandım . Kaç defa dedim Alara sana perdeyi kapa diye? Gerçi hoş bu aralar kendimi unutmadığıma şükrediyorum ya, o ayrı konu.

Kapım bir anda açılmış içeri dördüz daltonlar gibi sıradan annem Ayşe İlayda ve Sena girmişti. Koro halinde 'Günün aydınlığı Alara ve minnoş bebeğine olsun' diye bağırıyorlardı. Dördüde bir anda üzerime abanmış ve sıkıca sarılmışlardı bana. Ben de banamısın dememiş sıkabildiğim kadar sıkmıştım onları.

"Günaydın hamilelerin en güzeli!"dedi İlayda çoşkulu bir şekilde . Kahkaha attım bunun karşısında.

"Günaydın dünyanın en mükemmel insanları!" Dedim bende.

Biraz gülüştükten sonra aşağı indik hep beraber. Mükemmel bir sofra bizi bekliyordu.

"Siz mi hazırladınız bunların hepsini? "

"Evet kızım, baban bile bize yardım etti o derece."

Göz kırptı babam. Şu an da ciddi ciddi her şey mükemmel gidiyordu. Ay bilseydim önceden hamile kalırdım be.

İçimdeki Parçan #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin