Zorla Güzellik

13.2K 381 3
                                    

8. Bölümün Sonu:

Tolga'yla bakıştık bir anda.

Nişan mı?! Şimdi mi?!

"Ama biz şu an nişanlana-" Sözümü bitiremeden annem eliyle kolumu tutmuş ve gözlerini pörtleterek bana bakmıştı.

"Aa kızım, biliyorum çok heyecanlısın YANİ!"

Zorda olsa gülümsedim anneme. Tolga donup kalmıştı. Bir yere odaklanıp duruyordu.

"Baba ben Alara'ya odamı gösteriyim. Siz aranızda konuşun." Dedi Tolga zorla gülmeye çalışarak.

"Tabi oğlum sen gezdir gelinimizi ama çabuk olun ha."

Tolga ayağa kalktı alel acele. Bende onu takip etmiştim. Merdivenlerden koşarak çıkıyordu adeta. Bende ona ayak uydurmaya çalışıyordum ama bu pek mümkün değildi.

Koridordan doğruca sağa dönmüş ve kapısını bir hışımla açmıştı. Direk gidip yatağa atmıştı kendini.

Ona bakıyordum dikkatlice. Yüzünden bir şey seçmek mümkün değildi.

"İyi misin Tolga?"

"İyi miyim?! Görmüyor musun birazdan nişanlanacağız ve sen bana iyi misin diyosun!"

Bağırmıştı bana. İrkilmiş ve geri geri gitmiştim.

"Ben sadece-"

"Sen sadece ne?!"

Gözlerimden yaşlar süzülmüştü bile. Arkama bile bakmadan terk ettim odayı. Karşıma ilk çıkan odaya daldım. Hüngür hüngür ağlıyordum. Yere çömelmiştim.

Şu hayatta yüzüm bir kez bile gülmeyecek mi ya?! Neden her şey beni buluyor neden?!

Bıktım artık! Yoruldum... Ne yapsam şu hayatta fayda yok. Kendim ve ailem için çırpınmaktan bıktım artık! Evet 24 yaşındayım ama şimdiden kendimi 40 yaşında biri gibi hissediyorum.

Kapının vurulmasıyla yerimden sıçrayıp odanın en köşesine doğru gittim.

Kapı hafiften açılmaya başlamıştı. Hala kimin geldiğini görememiştim.

"Lütfen beni yalnız bırakın." Dedim zar zor çıkan sesimle.

Ama gelen kişi kimse beni umursamamış ve kapıyı sonuna kadar açmıştı.

Bir hışımla kapıya koşmaya başladım.

"Beni yalnız bırakın dedim!!"
Kapıyı tam ittirecekken Tolga içeri girdiği gibi ağzımı sıkıca tutmuştu.

"Ağzını açıcam ama bir daha bağırmayacaksın. " kafamı salladım. Ağzımı açtı ve hemen ardından kapıyı kapattı.

"Neden burdasın?! Git burdan!" Dedim yarı bağırarak.

"Bak ben özür dilerim, öyle demek istememiştim."

Güldüm. Ağlamanın arasında ne kadar gülebiliyorsam... Gözleri yumuşamıştı sanki , veya ben çok hayal kuruyordum bilemiyorum.

"Ne özründen bahsediyosun sen?! Hayatımı mafettin iki günde. Tek yaptığın şey beni aşağılamak , bağırmak ve çağırmak! Yeter artık. Ben seninle evlenmeyeceğim! Ve şimdi gidip annelerimize ve babalarımıza seninle evlenmeyeceğimi , bebeğime kendim bakacağımı ve hiçbir şekilde ona yaklaşamayacağını söyleyeceğim!"

Onu ittirmiş ve kapıyı açmak üzere kapı koluna yönelmiştim . Beni hızlıca omuzlarımdan tutmuş ve kapıdan uzaklaştırmıştı.

"Dur bir dinle beni. Ağlama lütfen."
Dedi beni kontrol altına almaya çalışarak.

"Bırak beni!"

Ellerini ittirmeye çalışmıştım ama onun gücü karşısında bunun olması imkansızdı.

Kesintisiz ağlamaya devam ediyordum. Kollarımı bırakmamıştı hala.

Aniden kollarımdan çekmiş ve bana sarılmıştı.

Bana? Sarılmak?!

"Sakinleş lütfen."

Saçımı okşuyordu ikide bir sakinleş diyerek. Nedenini bilmiyordum ama sakinleşmiştim.

"Bu kadar sinirlenmek iyi değil, ne sana ne de bebeğe. Tamam mı?"

İttirdim onu var gücümle.

"Sakın bana akıl verme! Beni ve bebeğimi düşünüyormuş gibi de davranma!"

"Bebeğimizi düşünüyorum Alara. Sonuçta o benim de çocuğum!"

Sinirlenmeye başlamıştı.Güldüm.

"Bu gün mü aklına geldi senin çocuğun olduğu?! İki günden beri bana kök söktürüyorsun şimdi de gelmiş 'o bonomdo boboğom' diyosun. Sakın ama sakın bir kelime daha etme! "

Tam yanından geçip gidecekken beni yine tutmuş ve geçmemi engellemişti.

"Seninle evleneceğim Alara."

"Acaba ben seninle evlenmek istiyor muyum bir düşün bakalım?!"

Bana baktı. Söylediklerimi söyleyebileceğimi hiç düşünmüyordu.

"Evlenmek zorudayız Alara!" Sesi yükselmişti.

"Bağırma bana! Evlenmek zorunda değiliz ayrıca!"

"Evet zorundayız Alara! Babam olduğu sürece biz ev-len-mek zo-run-da-yız!"

Durdum ve tüm göz yaşlarımı sildim.

"Açık konuşsana Tolga , senin babandan bu denli korkma sebebin ne?"

Üzerime doğru gelmeye başladı. O geliyordu ben ise geri çekiliyordum. Sonunda duvara kadar dayanmış o da resmen dibime kadar girmişti.

"Ben kimseden korkmam Alara Arslan... Hem de hiç kimseden. Seninle evleneceğim çünkü karnında benim kanımdan bir bebek var. Sen iste veya isteme , benimle zorla da olsa evleneceksin."

Kısa bir bölüm oldu farkındayım 😂 ama çok mükemmel bir yerde bitti devamını getiresim gelmedi akskakaj ayrıca kendimi diğer bölüme saklıyorum😄 hadi yorum yapın lütfen. Sizce ilerki bölümlerde neler yaşanmalı bana mesaj atın 😉

İçimdeki Parçan #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin