16.BOLUM

3.5K 143 4
                                    


Keyifli okumalar

"Günün birinde bir kadın hiç istenmeyen bir kız çocuğu doğurmuş. Adam daha kız olduğunu öğrendiği andan itibaren kadına aldırmasi için şiddet uygulamaya başlamış. Zehirlemeye kalkısmis... Ama nafile kız çocuğu dünyaya gelmeye kararliymis. Ve birgün zaman gelmiş ve kadın kız çocuğunu doğurmuş. Adam zengin...adam züppe. Kızı olursa adı cikacagindan korkuyormus" evet işte bu benim geçmişimdi. Babam beni hiç sevmemişti. "Sonra adam annesini ve ablasını yanına alarak konuşmuş. Ya bu kız çocuğu gerçekten ölecekmiş. Bu adam kendi öz evladını öldürecekmis... Ya da ömrünün geri kalan kısmını halası ile geçirecekmis.... kadin ve adamın ablası eli mahkum kabul etmek zorunda kalmış. Kadın yavrusunu birdaha asla görmemek üzere adamın ablasına teslim etmiş. Ve kız çocuğu için macera başlamış" akan gözyaşlarıma engel olamıyordum. Ne kadar iğrenç bir babam vardı benim. "Halası çocuğa uzun düşünceler sonucu selen ismini vermeye karar vermiş. Ama ne yazık ki kimliğini yaptırdığı yer adını selin diye yazmış.
Halası selini çok sevmiş. Kendi öz evladı gibi değer vermiş ona her zaman minik kelebeğim diye seslendirmis ya da çirkin cadı. Bu kız da ona hep korumacı kraliçem dermiş. Çünkü halası onu hep korurmus. Ama bir gün. Selin daha 5 yaşındayken. Halası vefat etmiş. Ailesi onu yine istememiş. Ve selin çocuk yurduna düşmüş. Bu arada adam ile kadın tekrar çocuk yapmak istemişler.
Ama selinin başına gelenlerden haberleri yokmuş tabi. Selin bir gün gelmiş ve 10 yaşına basmış. O gün kimse kutlamamis tabi yine. Ama alışmış artık selin. 5 yıldır doğum günü kutlanmiyormus. Halası ona doğum günün de kocaman bir doğum günü pastasuyla ya oyuncak ayı ya da barbie alırmış. O gün selin özel olarak izin istemiş. İnanılmaz şekilde izin vermişler. O günden sonra her zaman dışarı çıkar olmuş. Bir gün yolda giderken bir kızla tanışmış. 'Senin ailen neden yanında değil' selin boynu bükük 'benim ailem yok' 'benim adım Açelya peki sen nerde yaşıyorsun' 'adını bilmiyorum değişik birer bir sürü çocuk var ama'
'Çok iyi arkadaş olabiliriz' diye başlamış arkadaşlıkları.sonra selinin annesi bir gün hastahaneye gittiğinde birdaha çocuğu olamayacağını öğrenmiş..kadin yıkılmış tabi.. Sonra adam en azından bir varisim olur düşüncesiyle kızı çocuk yurdundan almış. Tabi Açelya ile hala gorusuyorlarmis.. kiz istememiş ailesini..çünkü sinirliymis nasıl bıraktınız beni diye haftalarca yüzlerine bile bakmamış yemekten içmekten kesilmiş odasından çıkmaz olmuş"
"Yani hani şu geçen olayda yaptığın gibi mi?" "Aynen öyle. Ve selin 16 yaşına basmış.sonra birgün selinin bir sevgilisi olmuş. İsmi mertcan. Kendisi ile sex yapmak istemiş bunu yapmadığında ise ondan ayrılmış.yani sadece 16 yaşındayken bekaretini almak istemiş.. kullanılmış bir kağıt gibi sonradan da onu atmak istemiş.. 17 yaşında ise erdem isminde bir sevgilisi olmuş. İs ciddiye binmiş. Ama ailesi izin vermeyince kaçmaya karar vermişler. Sonra kacacaklari gün selin erdemi aramış. Telefon açılmış. Ama erdem konuşmuyormuş iğrenç sesler geliyormuş telefonun diğer ucundan. O an aldatıldığını anlamış bu aptal kız . sadece 17 yaşında aldatılmış yani.." "17 yaşında aldatılan tek sen değilsin bilirim o duyguyu" "Çok aglamis ama birgün kalktığında artık değmeyeceğini anlayana kadar... Selin evlilik hayalleri kurmaya başlamış ikiz çocuklarının olduğunu ve eşini surundurdugunu hayal ediyormuş. Gelinliğini ayakkabılarını saçını. Hep bicirik bicirik çocukların ortalarda gezdiğini kendininse 'ama çocuklar çok üzüyorsunuz annenizi' diye kızarmış gibi yaptığını. Gecenin bir yarısı aserdigini felan. Sonra bir gün sabah Kalktığında Yine 'hamile olduğu ve eşinin mutluluktan onu kucağında döndürdüğünü hayal ederken. Annesi çağırmış ve boom evleneceğini öğrenmiş. Hemde bir playboyla kızın hayalleri yıkılmış. Asla bebekleri olamayacagi gerçeği suratına sert bir tokat gibi çarpmış sonra evlilik alışverişine çıkmışlar. En nefret ettiği şeyleri müstakbel esi tek tek seçmiş. Sanki planlamış gibi.
Birgün ise tekrar aldatıldığını öğrenmiş.. eşi tarafından.. yine aşık olduğu insan tarafından ihanete uğramış.. birdaha asla affetmemeye kararliymis.. Ama o gurursuz kız yine dayanamamış ve affetmiş sonrasını biliyosun zaten"
"Sn gurursuz değilsin.. Sen sadece aşıksın hem de bana"
Hafifçe omzuna vurdum "egoist pislik" bu durumda bile bana tebessüm ettirmeyi başardı.
"Evet o ben oluyorum"
Gözlerimi elimin tersiyle sildim "evet şimdi de seni dinleyelim" "ben öyle masal gibi anlatamam" "nasıl istersen seni dinliyorum"
"Ben kucukkenden beri hep el bebek gül bebek yetiştim ama ben 2 yaşındayken annem bir saldırıya uğradı ve hamile kaldı..aldırmak istemedi. O daha minicik hiçbir günahı yok dedi. Babam sinirliydi. Ama annemi haklı buldu bebeği kabul etti.ve bebek doğdu. İsmini ecrin Ece koyduk. Ama kardeşim dört yaşındayken bir yangın çıktı ve o öldü.annem ve babam senelerce yasını tuttu ama ne fayda. Öldü benim kardeşim.16 yaşında ise evlendirildim..
Yine ve zorla.
Babam tarafından.. ismi beren. Ve ben aptal gibi ona aşık oldum. 1 sene boyunca o da bana aşık sandım. O benden 3 ay küçüktü. Doğum günümde bir parti verdik. Bir oğlan vardı. Çok yakinlardi bana bir tane erkek olarak arkadaşım var onu da çok görme diyordu. O gün herkes gidince içkileri aldı ve masaya getirdi. Sürekli telefon elindeydi. Ne yaptığını sormadım. Neden sorayım ki inanıyordum ona.
O gece bütün içkileri bana içirdi kendisi de içti.
Biz kör kütük sarhoş sonra.."
"Tamam Burak Yeter anlatma"
"Ben sana böyle yapmadım bugün herşey anlatılacak."
"Burayı atla o zaman bana gece hikayelerini anlatma"
"Dinlersen anlarsın zaten öyle birşey yok selin"
"Of tamam tamam" "sonra sabah bir kalktım ikimiz de iç camasiriyla. Korktum.. Ona zarar verdim diye korktum.
Yorganı kaldırdım. Ama çok şaşırdım çünkü. Nasıl desem.
Yani. İlk Defa utanma duygusu yaşıyorum sana karşı ama" "Utanma Burak söyle" "yatakta leke yoktu.. ama beren kalktığında dün gece ne oldu diye kıyamet kopardı sen Bana ne yaptın diye bağırdı. Çok da iyi oyuncuymus bu arada.
Neyse 3 ay sonra yani doğum gününde. Hamile olduğunu söyledi.cok mutlu olacağız felan dedi.. Ben de mutlu oldum. Düşünsene bana benzeyen bir çocuğum olacaktı.. Sonra bir ay geçti. O doğum günündeki adam geldi. Ve bana o gece berenle yattiklarini çocuğun ondan olduğunu söyledi inanmadım ama içime de bir kurt düşmedi değil. Berene test yaptırmak istediğimi söyledim. Kızdı bana sen benim canımı yaktın sonra da bana inanmıyormusun dedi. Ama yinede o Kurt düştü bir kere. Yaptırdık testi. Benim bebegimmis öyle çıktı testte. Yine kızdı bana sürekli benim ona olan aşkımdan faydalanıp beni eziyordu. Bir hafta sonra bebeğimi görmek için hastahaneye gittik. Daha doktor bizi çağırmadan beren lavaboya gitti. Ben onu bekliyordum. Ama yanıma bir hemşire geldi. Siz beren hanımın eşi olmalısınız dedi bana. Kafamı onaylarcasina salladım. Ben bu vicdan azabıyla yaşayamam söylemem gerek dedi. Sonra da o bebek sizden değil beren hanım öyle dememi istemişti ama bebek sizden değil dedi. Yıkıldım. O an anladım yatak da neden leke olmadığını. Meğerse beni sadece soymuş ve kendi başka bir eve gitmiş işini halledip yanıma dönmüş surtuk.ayni hafta içerisinde boşandık. Ve bir ay içerisinde de bebeğini düşürmüş. Umrumda bile olmadı açıkçası.sonra bu olaydan bir yıl sonra tekrardan evlenecegimi öğrendim. Yine tanımadığım biriyle. İstemedim ama seni görünce...
Bana güvenme istedim..Beni sevme..bana bağlanma.. çünkü ben boşandıktan sonra bütün kızlara acı çektirmek istedim. Gerçek anlamda acı. Duygusal felan değil. Ama sen çok farklıydın. Sen çok masumdun. Bu yüzden beni sevme istedim zorla evlilik kalsın istedim. Benden nefret et. Sonra da bitsin. Ama sonra yine aşık oldum. Aptal gibi aşık oldum. Ve yine benim sevdiğim kadına-ki hoş daha kadın değilsin-" "şu durumda bile bunu düşünüyorsun yaa" "her neyse yine benim sevdiğim kadına dokundular. Önce annem sonra beren sonra sen. O gün çok korktum ve sana aşık olduğumu o gün anladım." Burak ağlıyordu. Hiç saklamadsan hıçkırarak ağlıyordu. "Selin ben kardeşimi çok özledim. O sadece dört yaşındaydı benim yüzümden yaşayamadı.. annem söylemişti mumla oyun olmaz demişti tabi o evde mum ne geziyosa. Kardeşim yanımdaydı onunla beraber mumu yaktık. Sonra da havlu peceteyi üstüne tuttuk peçete alev aldı söndüremedik elim yanmasın diye yere attım sonra yandı.. Heryer yandı. Kardeşim benim yüzümden öldü"
"Kardeşin nasıl biriydi"
"Simsiyah saçları vardı belini geçiyordu. Yani kalcasinin altına geliyordu.
Gözleri elaydi upuzun kirpikleri vardı. Çok bilmişti. Herşeye verecek bir cevabı olurdu. Ama bazen bu huyu çok gıcık oluyordu. Bizi oyuna çağırıyor du. Hiç mi bıkmaz bir insan şu çay saati oyunundan bir sene boyunca hiç bıkmadan her gün abi çay saatiii diye peşimden gezdi. Anasinifina başladım yaşasın kurtuldum şu çay saatinden diye seviniyordum. Ama işte.
Gitti o benim yüzümden yasayamadi."

İkimiz de gözlerimizi elimizin tersiyle sildik "yeter bu kadar duygusallık öğrendik herşeyi işte" "ama sen bana birşeyi anlatmadin" "neymiş o" "bu sabah seni aradı ya neden aramış" "boşver önemli değil" "anlatır mısın?!?!" "Tamam anlatacağım ama en önemli yer atladım. Hani dedin ya planlanmış gibi sevmediğim herşeyi seçti diye" "evet" "Aslında planlanmıştı senn üstüne sos dökülmesi en sevdiğin şeylerin sonradan alınması felan alisveristeki gıcık tavırlarım planlıydi" "sen ciddimisin" "evet Açelya ve Furkan in da haberi vardı" "alçak insanlaaaar" "evet şimdi sabahki meseleyi anlatıyorum" "dinliyorum" "şimdi söyleyeceğim ama bana kizmayacaksin tamam mı" "tamam" "telefonu açtığında 'sen benim elimden bebeğimi aldın ben de senin elinden bebeğini alacağım' dedi. 'Evet biliyorum bebeğin yok ama mutlaka bir gün olacak ve ben onu senden alacağım' dedi. Sesini duyunca çok garip bi his oluştu içimde.
Nefret? Evet %80 nefret
Özlem? Hayır özlemedim yani sanırım.?!?!
Sevgi? Asla değil!!
O %20yi bir türlü dolduramadım."
"Pişmanlık olabilir mi"
"Bilmiyorum ama gün gelecek öğreneceğim ama seni seviyorum bunu bil olur mu"
"Olmaz kanıtla" yo yo bunu ben demedim dimi.. sanırım dedim.. aammaan boşver "kanitliymi" "evet kanıtla" yaklaştı ve yanağımdan öptü. Evet yanlış duymadınız!! Burak dudağımdan değil yanağımdan öptü. "Sana zarar verecek veya seni utandıracak birşey yapmak istemiyorum" "ama ben bunu saymam" dedim ve dudağından öptüm. "İşte bu oldu" "sen benim herşeyim sin" "sen benim canımsın dunyamsin ve sadece benim playboyumsun" "sadece senin playboyunum" "evet o şırfıntıların hicbiseyi olamazsın" "değilim de zaten"
"Hadi eve dönelim ben üşüdüm biraz" "tamam gel hadi" el ele tutuştuk ve otele doğru yol aldık..

Bu arada duymayanlara duyurulur!!!...

Burak sadece benim playboyum başka hiçbir şırfıntının değil!!! NOKTA...

Selam..
Yine ben..
Geç oldu ama..
Okulun ilk haftası felan..
Bu bölüm 1589 kelime oldu..
Bir kelime daha yazmamışım..
1.000 okuyucu olmuşuz..
Ama sadece 13 vote var..
Lütfen geçerken bir yıldıza dokanın.. francisco lachowski hatrina.. vini uehara hatrina.. birde -eğer vaktiniz varsa- yorum yaparsanız sevinirim..

Kocaman muckslaar hepinize 💋💋

Yani tam olarak hepinize değil..

Erkeklere mucks ayıptır bir kere..

Cık cık cık...

Neyse bir sonraki bölümde görüşüüüürüz 👋👋👋

ZORAKİ EVLİLİK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin