17.BOLUM

3.3K 116 6
                                    

"Aşkııım nerde kaldın gelsene" "Selin napcan beni yatakta da bu kadar aceleyle çağırıyorsun" "Burak sonra geldiğinde ayı gibi yatıyorsun uyanıyorum sonra geliyorsan gel yoksa bak tam karşıda kanepe var" "ay koca karı triplerine mi başladın selin ya" "hee Burak hee aynen ondan. Ben uyuyorum al yastığını da yorgansiz yat ama. sonra da sabah her tarafın tutulsun da bana sapıklık yapmanın bedelini öde" dedim ve yorganı yere attım. Ne olduğu konusunda fikriniz oluşmuştur bu yüzden anlatmama gerek yok..
~~~~~~~~~~~~~~~~~
"Aaahhh seliiiiiin"
Kim beni bu uykumdan uyandıran hadsiz ya.
"Seliiin ölüyorum yardım et"
Burak. Oha Burak "Noldu Burak" diye bağırdım. "Selin ölüyorum" "noldu ya nolduu"
Dedim kalktım ve yanına koştum. -zaten iki adım da neyse karıştırmayın orasını-
"Noldu ya" "Selin heryerim tutulmuş yardım ett" "ay korkuttun beni ayı.
Ben de önemli birşey oldu sandım.kalk duş al geçer heralde (çaktırmayın yazar bu tutulma konusunda hiçbisey bilmiyor)" "Selin nasıl kalkmamı bekliyorsun" "ayaklarınla" "A.a ciddi olamazsın.. İnanamıyorum"
"İnan aşkım inan hadi kalk da ben de üstümü giyineyim"
"Burda giyinsene" "bir kere giyindim ya yetmedi mi" "yetmedi" "kalk da banyoya gir hadi" "tamam be tamam yardım et de gireyim" "Benim bu minnoş bedenim seni kaldıramaz" "çocuğumuz olması için kaldırmalı.. alıştırma yap bence" "Burak ne halin varsa gör ya" dedim. kıyafetlerimi tokami ve makyaj malzemelerini aldım ve banyoya girdim. Önce siyah çamaşır takımı mi giydim. Sonra üstüne beyaz ince uzun kollu t-shirtimi giydim. Altına da siyah dar pantolonumu giydim. Saçlarımı yukarıdan at kuyruğu yaptım.
Bi eyeliner çektim bir de parlatıcı sürdüm. Sonra dışarı çıktım. Burak hala kalkmaya çalışıyordu. Onu takmadım ve siyah sırt çantamı aldım. İçine telefon- cüzdan-biraz para-makyaj çantamı koydum ve sırtıma aldım. Beyaz converselerimi de ayağıma geçirdim. Burak beni izliyordu. Aptal. Neden olduğunu bilmiyorum ama böyle canım trip atmak istiyordu.
Sonradan mutlaka bir olay çıkacak nasıl olsa ben önceden hıncımı alayım dimi ama. Son olarak oda kartını da çantama attıktan sonra çıktım. Otelden uzaklastiktan sonra bir restorant gördüm ve oraya girdim.(burda bir bilgi vereceğim. İngilizce bilmiyorum translate den bildiğim kadarıyla ve biraz da okuldan öğrendiğim kadarıyla yazacağım 5 saniyenizi aldığım için özür dilerim hadi devam edelim)
Ordan cam kenarı bir masaya oturdum. "Excuse me. You can see here (afedersiniz. Buraya bakabilir misiniz)"
Bir garson yanıma yaklaştı.
"Welcome. What would you like
(hosgeldiniz.Ne istersiniz)"
"I want Turkish breakfast.
(Ben turk kahvaltisi istiyorum)" ingilizlerin kahvaltısı bit kadar oluyor sevmiyorum da. "Ok.anythink else. (Tamam. Başka bir isteğiniz)" "no thanks (hayır teşekkürler)" garson uzlaştı.
Ben de dışarıyı yani insanları izlemeye başladım.
Ne garip. İnsanlar içinde ne acılar yaşarken dışardan hep gulumsuyorlar. Ve bu zor olsa gerek yani bence zor işte her neyse.
~~~~~~~~~~~~~~~~~
Kahvaltım gelmişti.evet burayı araştırmistim. Türk kahvaltisi veriyorlar. Muhteşem. O anda bir erkek içeriye girdi can havliyle.
" please help me. Please help me (lütfen yardım edin. Lütfen yardım edin)" kalktım ve yanına gittim.
"What's going on (neler oluyor)" "help me(yardım et" "ok. You have to tell me whats going on for me to help you (Tamam. Sana yardim etmem için Neler oldugunu bana söylemelisin)"
"Darling role do (sevgilim rolü yap)" "I'm maried (Ben evliyim)" "I Will not be a bad think.we Just sit together at your desk. (Kötü birşey olmayacak sadece senin masanda beraber oturacağız)
"Ohh.ok (ohh tamam)" kalktık ve benim masama geçtik. İnşallah kötü birşey olmaz. Durduğum yerde başıma bela aldım ya. Burak.. aşkım ne olur gelme. "Selin Uygun" "what (ne)" "you are Best model (sen en iyi modelsin)"
"I know (Biliyorum)" "türkçe biliyorsun o zaman" "ahh sonunda tabiki de biliyorum türk modelim ben" "işimiz bitince selfie çekinelim" "tamam da neden böyle birşey istedin" "beni evlendirmek istiyorlar eğer bir sevgilim olduğunu öğrenirlerse peşimi bırakırlar" "ama ben evliyim ve şu an balayındayim. Eşim gelirse çok kötü olur" "merak etme ben açıklarım.. geliyorlar sevgilim gibi davran ve ingilizce konuş" "tamam" "I'm glad you are in my life. I love you (iyi ki hayatımdasın. Seni çok seviyorum) "me too (Ben de seni çok seviyorum)" "I divorced in the nearest time.
I'll get rid of it. (En yakın zamanda bosanacagim. Kurtulacağım ondan)" "my life Will be waiting for it. (Bunu bekliyor olacağım hayatım)"
"SELİN???"
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
BURAKIN AĞZINDAN
(Şarkıyı burda açın)

ZORAKİ EVLİLİK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin