Kolejliler Ve Liseliler

KVL-4 "kamp başkanı"

Rahel Tokgöz;

Sahilde valeybol oynayanları fark ettiğimde, yanlarına giderek oynamak istediğimi söyledim. Anlayışlı insanlar olduklarından beni takıma almışlardı. Filenin bir ucuna geçip, dizime aldırış etmeden servis atışı yaparak başladım. Hiçte Yaren'in abarttığı kadar acımıyordu. Sadece kurtarmalara yetişemiyordum, onun haricinde maşallahım vardı. "9-7 bu set bizim!" Yanımdaki kızın sevinçle alkış tuttuğunu gördüğümde, bizim taraftan servis kullanan çocuğun oyunu başlatmasıyla bir kaç sayı daha aldık. Oyunumuz akıcı bir şekilde ilerlerken, topun havada olmadığını gördüm. Oyuncular pozisyonlarını bozuklarında ise etrafıma bakınmaya başladım. Bir şey mi olmuştu? "Sıra bizde." Serra'nın kusulası sesini duyduğumda, kaşlarımın çatılmasına engel olamadım. Bu kız sürekli karşıma çıkmak zorunda mıydı?! "Oyunumuz bitmedi ama." Yanımdaki çocuğun topu almak istercesine öne çıkmasıyla, onları izlemeye devam ettim. "Biz geldik, oyun bitti." Baran'ın sesi miydi o? Nefret ettiklerim listesinde zirvedeydi beyefendi. Ardından da o yılan Serra geliyordu.

Bizim Serra ile tanışıklığımız ta dokuzuncu sınıfa kadar dayanıyordu. Baran ile ben sevgiliyken, Serra yakın arkadaşımdı. Aslında Baran'ın arkadaşıydı ama sonradan onu benimle tanıştırmıştı. Bilseydim Serra'nın Baran'dan hoşlandığını, hiç yüz vermezdim! Sonrası klasik. Kötü kız, çocuğu elde eder ve onu sevgilisinden ayırıp iki tarafı birbirine düşman eder. "Oyun bitmedi dedi sana!" Diyerek öne çıktım. Kimse kimseye kabadayılık taslayamazdı. Hepmizin ortakça kullanabileceği bir yerdeydik. Paylaşmak için beklemeleri gerekiyordu. "Duydum," deyip topu yere attı. "Alın topunuz sizin olsun, sizinle burada velet gibi kavga etmeyeğiz." Diyerek gözlerime uzun uzun baktı. "Edemezsiniz zaten, geldiğiniz gibi gidin!" Arkalarından bağırmıştım ve Baran sadece dönüp bakmakla yetinmişti. Serra ise geriye dönüp karşıma dikildi. "Rahel neden bu kadar agrasifsin?" Sanki tek sorun benim agrasif olmammış gibi davranıyordu. Çileden çıkmam için kasıtlı yaptığı bir şeydi! "Tek sorun agrasif olmam mı sence?" Yine o masum kız ayaklarını takındı. Şov yapıyordu, Baran'a ve etraftaki insanlara karşı. "Seninle sakince konuşmak istiyorum, olan her şeyi baştan sona kadar konuşmak ve aramızdaki buzları eritmek istiyorum." Kötü bir şey dememişti ama onaylayamazdım. Eğer onunla konuşursam, çıldıran taraf ben olurdum. Kabul etmemeliydim. İnsanlara karşı oynuyordu. "İstemiyorum. Serra sevgilimi elimden alan biriyle konuşmak, onun yüzünü dahi görmek istemiyorum! İstediğini elde ettin daha ne bokuma etrafımda dolaşıyorsun? Anladık, sevgilisiniz!" Baran'ın yüzündeki tepkisizlik beni rahatsız etmeye başlamıştı. Mazi gözümde canlandığında, burnumun acı bir şekilde yandığını hissettim. Hayır! Hayır! Hayır! Ağlayamazdım! Karşılarında bir çocuk gibi ağlayamazdım. Bunu kendime yapamazdım. "Rahel, sadece konuşmak istiyorum. Konuşmak için etrafındayım." Elini omzuma koyup, ovuşturmaya başladığında, gözlerimi bileğine çevirdim. Altın bilekliğinin üzerinde, B harfi vardı. Yüzüne baktığımda ise bıyık altından haince gülümsedi. "Bende konuşmamak için senden uzaktayım." Diyerek bileğini sıkıca kavradım. Çok sıkmış olmalıyımki, yüzünü acıyla buruşturmuştu. Bileğini omzumdan savurduğumda, diğerlerinin oynamaya başladıklarını anladım. "Rahel! Hadi devam ediyoruz." Nil'e bakarak, gülümsedim. "Ben devam etmeyeceğim, size bol şans!" Deyip el salladım. Serra'nın yüzüne bakmamla yüzümdeki gülümsemeyi soldurmam bir oldu. Yürümeye başladığımda, dibinden geçtim ve omzuna çarparak sarstım onu. Yanağımdan sıcak bir sıvının aktığını anladığımda, içimden küfürler savurmaya başladım. Eve doğru yol aldığımda, Gamze ile Deniz'in video çektiğini gördüm. Deniz'in kamerası tripotun üzerine konulmuş ve ikiside gölü arkalarına alarak kamerayla konuşuyorşardı. Onlara aldırış etmeden eve girdiğimde, kimsenin odada olmamasını diledim.

Hızla ayağımdaki sandaletleri çıkarttım. Salonda, kızlar televizyon izliyordu. Nur'un da aralarında olduğunu gördüğümde, elinde meyve tabağıyla Yaren'in salona girdiğini gördüm. Fark edilmemek için hızlı adımlarlar odaya çıktım. Kapıyı hırsla açtım. Kimse yoktu.