Hızlanan kalp atışları

126 18 32
                                    

O da kimdi?

Ben bir karıncayı dahi incitemeyen beceriksiz bir kızın tekiydim.Neyin bedelini ödeyebilirdim ki?

Arabamdan hızlıca bir hamle ile inip koşarak eve vardım.annemlere çaktırmadan odama koşup kapıyı kilitleyerek,bir nebzede olsa kendimi güvende hissetmek istedim.

- Kafayı yiyecektim.

Gün ağarıyordu...
Gözüme bir nebze uyku giremeden sabah olmuştu.
Neyse ki Pazar günündeydik.

Yatağıma uzandım ve tatlı uykunun beni esir almasına izin verdim.

- Uyandığımda saat öğleden sonra 3 civarlarındaydı.
Hemen aşağı indim.

- Annem: şaşırarak,Layla senin arkadaşında kaldığını sanıyordum dedi.

- Ah hayır anne dün gece eve geldim ve gece boyunca ödevlerimi yaptım sabah ancak uyuyabildim ve şimdide uyandım.

- Benim çalışkan kızım! Ona en güzel ve sıcak bir çay benden! Dedi.

- Gülümseyerek çayımı yudumlarken,bir yandan da babamın nerede olduğunu sordum.

- Bu sabah arkadaşlarıyla balık tutmak için erken çıktı tatlım dedi.

Çayımı bitirdikten sonra laptopumu açtım.

Ve Google'a

Özel numara nasıl engellenir?

Yazdım.

Büyük uğraşlar sonucunda numarayı engellemiştim.

Sıkıntıdan patlıyordum bir yandan da dün gece ki Berk'in o tatlı öpücüğünğ düşünüyordum.Ah ne tatlı çocuktu.

Bir aşk filmi açıp izlemeye başladım.
Bu Me before you filmiydi.
Doğrusu her sahnede boğazım kitleniyordu.Sonunda çok üzülmüştüm,Ağladım.Neden bir Mucize olmadı diye söylendim.

Sonra İngilizce ve Matematik ödevlerimi yaptım. Telefonuma bir mesaj gelmişti.

Çok korkmuştum acaba yine o özel numara mıydı?

ama mesaj Berktendi.
Bir an rahatladım ve mesajı okudum.

Hey tatlı kız bu akşam benimle Çin lokantasında bir Çin yemeğine ne dersin?
- Robert.

Mesaja delice sevinmiştim onun güzelliğini tekrar görecektim.

Tabi ki beyefendi akşam 20:00'da kapının önündeyim. Dedim.

Sevinçliydim.Sanırım artık mutlu olabiliyordum.Umarım bu kısa sürmezdi.

Aşağıdan bir tartışma sesleri geliyordu.

Hemen sert adımlarla aşağıya indim.

Annem ve Üvey Babam tartışıyorlardı.

Annem Ona buranın kendisinin mutfağı olduğunu ve balıklarını koyamayacığını söylüyordu.

Üvey babamsa bunda direniyor ve bağırıyordu.

Mutluluğum hep yarım kalıyordu neden?

Hızlı ve sert adımlarla yukarı çıktığımı belli ederek uzaklaştım.

Ardımdan sonra sesler kesilmişti. Ve ağlıyordum.Hıçkırıklarla ağlıyordum.

Kapıyı annem çalıyor ve Hey tatlım birşey konuşmalıyız diyordu.

Umursamadım ve saat 20:00 olana dek odadan çıkmamaya karar verdim.

Kırmızı bluzumu ve siyah kotumu giyip,Robert'ın beni almasını bekliyordum.

Aşağıdan korna sesleri geliyordu.Evet bu Robertdı

Aşağıya indim ve ben yemeğe gidiyorum diyerek çıktım.Hiç bu kadar kolay olmamıştı evden çıkmak çünkü umursamadan ve cevaplarını duymadan çıkmıştım.

Arabaya bindiğimde Robert'in o kahverengi saçları rüzgarda ahenkle dans ediyordu.

Arabada Ellie Goulding'in Love me like you do şarkısı çalıyordu.


Bu şarkıyı çok seviyordum.

Restorana varmıştık ve karides yemeye karar verdik.

Lavaboya gitmek için müsaade istedim.

Lavaboda saçlarımı düzeltirken cep telefonum titredi.

Baktığımda özel numaradan bir mesaj:

özel numara:
Her anında her adımında seni izliyorum.
Diyordu.Ama engellemiştim nasıl olurdu?

Korkuyordum ve titriyordum ne yapacaktım?

İçimde Ki Çığlık Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin