Bölüm 5

7 4 0
                                    

"Bulutlu çocuk mu? Bu da nereden geldi aklına şimdi?" dedi gülümseyerek. Hala ilerliyorduk ormanda. Elimi bir an bile bırakmamıştı.Sürekli eve varmamıza az kaldığını söylüyor, yorulup yorulmadığımı soruyordu.

" Bulutlar her daim özgür ve umutludur, sen bulutlu çocuksun benim gözümde çünkü etrafına sürekli umutla bakıyorsun."

Bunu söylememle kaşlarını çattı ve bir süre düşünceli bir ifadeyle yüzüme baktı. Sonra yavaşça kafasını yere eğdi ve gülümsemeye başladı.Başını  kaldırdı ve tekrar yürümeye başladık.yol boyunca hiç yorulmadan gülümsemişti. Benim ise tek yaptığım sürekli anlamsız bir yüz ifadesiyle onu incelemekti. Ne kadar garip değil mi? Onla ben çok farklıydık. Benim suratım hep asıktır, intihara meyilliyim ben o ise sürekli gülümseyen umut dolu bir adam.Acıtırım be adam ben seni, hissediyorum bu yolun sonunu, yine uçurumda buluşacağız, görüyorum. Zaman varken akıntıya kapılmadan kaç kurtar kendini bulutlu.

Nihayet eve varabilmiştik ve benim ağzım bir karış açık kalmıştı.

" Hey, sen resmen benimle dalga geçiyorsun?"

"Hangi konuda acaba?"

"Müsait bir kulübe ha, burası muhteşem, hayallerimi süsleyen ev resmen." dedim şaşkınlığımı jest ve mimiklerime de vererek.Burası gerçekten harikaydı.Işıkla donatılmış merdivenleri,duruşu, şıklığı. bir ağaç eve benziyordu. Ve ben ağaç evlere bayılırdım. Burası gerçekten harikaydı, bu orman, ağaçlar, çiçekler hepsi hayallerimdeki gibiydi. Sessiz sakin; huzur dolu. Ben şaşkın bakışlarla evi incelemeye devam ederken elimi çekiştirip beni kendime getirdi.

"Gel bir de içeriyi gör sen" dedi çocukça bir sevinçle.Hızlı adımlarla merdivenlerden çıktık. Anahtarlarını cebinden çıkardı ve kilide soktu.Kapı hafif bir gıcırtıyla açıldı ve muhteşem bir mimariyi gözler önüne serdi. Tıpkı dışarıdan görünümü gibi içerisi de çok  hoştu. Hele ki tam yatağın üzerine konulmuş gökyüzüne bakan pencere yok mu? Beni benden almıştı.

" O kadar şanslısın ki Bulutlu. Şu hayatta tek istediğim huzurdu, sadece biraz huzur. Ama bakıyorum da birilerine huzur konusunda biraz fazla kıyak geçilmiş." dedim pencereden manzarayı seyrederken.Kollarımı birbirine kavuşturdum ve derin bir nefes aldım. Hava kararmaya başlamıştı, yıldızlar yavaş yavaş kendilerini göstermekte karar kılmışlardı.

"Papatya."

Nefesini ensemde hissetmemle titredim ve fısıltı gibi çıkan sesimle" Ne?" dedim.

"Papatyalar koparıldıktan sonra kokarlar güzel kız, garip şey; bir ölüm bu kadar güzel kokabilir mi?"




Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 02, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kanıyor YüreğimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin