༺Shelter Touch༻

224 28 36
                                    

Umarım hayal gücünüzde film gibi akar sahneler <3 Beğenirsiniz. İyi okumalar! <3 :3


YB beklemek çok zor -_-

Haftanın bitmesine dakikalar kala sözünü tutmak için bölüm ekleyen yazarınız,
⚜Miss Mulgogi⚜  

  ➼♪♫♬♪♩♫♬♪♩♫➼  

''Neden kayıtı bugüne almıştın ki?'' diye sordum sıkıntıyla. Tek boş olan günümü de mikrofonlu camdan bir odada geçirmek zorunda kalıyordum.

Leeteuk elindeki sayfaları karıştırırken ''Benim suçum olduğunu mu sanıyorsun? Stüdyo ansızın kayıtlarını erkene aldı. Bize verilen günler tutulmuş.'' dedi.

Gözlerimi devirirken başımı camdan dışarı çevirdim. ''Peki ya...''-başımla solumu işaret ederek-''Onu neden süs köpeği gibi her yere taşıyoruz?'' dedim.

Eunhyuk elindeki tableti karıştırırken ''Paramı aldığım sürece benim için hava hoş.'' dedi.

''Materyalist maymun.''

''Diyene bak. Hadi gitmesene kayıt yapmaya, gitme de görelim.''

''Çok havlıyorsun.''

''Bir o kadar da cahilsiniz, maymunlar havlamaz.'' diyerek çocuk gibi dil çıkarıp tablete döndüğünde kendi kendime güldüm. Camdan dışarı bakarak mırıldandım. ''Sevimli maymun.''

➼♪♫♬♪♩♫♬♪♩♫➼

Arabadan indiğimde güneş gözlüklerimi takarken Leeteuk'a dönüp ''Bizi burada unutmayacağına emin olabilir miyiz?'' diye sordum.

Leeteuk ''Haha. Komik. Bir kere pasaportlarını yanında taşıması gereken yine de sensin. Kim sana benim çantama koy dedi, bay akıllı?'' diye yanıtladı.

Leeteuk yüzünden -teknik olarak benim ve dolaylı yoldan da Eunhyuk yüzünden- Japonya'da mahsur kalmamızın üzerinden bir hafta geçmiş olsa da hala Leeteuk'un başının etini yiyordum. Eunhyuk'un evinde kaldığımız gece evin terasında uyuyakaldığımı hatırlar gibiydim, tabi sabah yatakta uyandığımı göz önünde bulundurunca muhtemelen bir ara kendimi alt kata atabilmiştim. Zaten o günden sonra da Leeteuk tekrar Japonya'ya dönüp bizi alarak geri dönmüştü.

Büyük binanın içerisinde girdikten sonra epeyce büyük olan salonu incelemeye başladım. Leeteuk önden giderek yetkililerle konuşurken kendimi lobide bulunan koltuklardan birine bıraktım. Eunhyuk da elindeki tabletle ilgilenirken önümde duran koltuğa oturdu.

Sehpada duran dergilerden rastgele birini alıp sayfaları çevirdim. Her zamanki klasik şeyler vardı. Albüm bilgilendirmeleri, modayla ilgili şeyler, önerilen güzel kafeler ve... Siwon. Bir bar taburesine oturmuş, dirseklerini arkasındaki masaya dayadığı bir fotoğraf koyulmuştu ve röportaj gibi bir kısım ayırılmıştı. Bir şekilde karşıma çıkıyordu işte.

Dergiyi keyifsizce kapatıp sehpanın üzerine koydum. Biraz fazla hızlı koymuş olmalıydım ki karşımda oturan Eunhyuk başını tabletinden kaldırıp bana baktı. Umursamadım. Gözlerim salonun duvarındaki dev ekrana yönelirken çıkan grup tanıtımlarını, haberlerini izliyordum. Yeni çaylak gruplar epey profesyonel görünüyorlardı. Bir sonraki habere geçerken ekranda Siwon'un çeşitli performansları belirince kendi kendime küfür ettim. Sinir bozucu olmaya başlıyordu.

Ayağa kalkıp biraz uzakta olan içecek otomatına doğru ilerleyip içindekilere baktım. Kayıttan önce bir şeyler içmem belki kendimi daha iyi hissettirirdi. Elimi düğmelere uzatırken bir anda kolumun tutulmasıyla başımı çevirdim. Leeteuk etrafa bakıp ''Gidiyoruz.'' dedi.

Kolumu tutup beni sürüklerken ''Neden? Daha yeni geldik. Kayıt yapmayacak mıyız?'' diye sordum.

Leeteuk durmadan devam ederken ''Başka bir gün geliriz ya da başka bir yer buluruz, şu anda gidiyoruz.'' dedi.

TOUCHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin