Kitaptan yedinci Bölüm

92.4K 2K 65
                                    


Akın beni evin önüne bıraktığında, ona teşekkür edip eve girdim. Anneme yakalanmamak için kendimi direk banyoya attığımda, annem bana seslenmiş ama yetişememişti. Kendimi sıcak suyun altına bıraktığımda, içimde yükselen ağlama isteğini bastırdım. Hala aklım almıyordu. Nasıl olurdu da çıkabilirdi karşıma? Bu imkansız bir şeydi. Bana karışma hakkını nasıl bulabilirdi. Kendi isteği ile gitmişti. Şimdi hiç bir şey olmamış gibi karşıma çıkıp bana vurabiliyordu. Asıl kendisinin dayak yemesi gerekiyordu. Belki haksızdım ama kendime göre haklıydım. Hiç bir baba kızına bu şekilde davranamazdı. Suyun içinde ne kadar süre kaldım bilmiyorum ama kendimi gerçekten iyi hissettiğimde, sudan çıkıp durulandım ve kenarda duran havlumu üzerime sardım. Islak olan saçlarım bir birbirine karışmıştı. Onları tarayıp kuruttum ve banyodan çıktım. Annem tedirgin bir şekilde bana bakıyordu.

'' Buse iyi misin kızım? Tam 1 saattir banyodasın. Dur bakayım ağladın mı sen? ''

Annem yüzümü avuçları içine aldığında, kendimi geri çektim.

'' İyiyim anne. Hayır ağlamadım. Sadece göz kalemini temizlerken gözüme sabun kaçtı '' iyi bir yalancı mıydım bilmiyorum ama bir şey söylemiştim bir kere. Annem inanmadığını belli ederek, kızgın gözlerle bana bakmaya devam etti.

'' Git giyin hadi. Teyzenlere gidicez '' başımı sallayıp odama geçtim üzerime normal eşofmanlarımı geçirdim. Akşamdı ve kıyafetle ilgilenmeyi sevmiyordum. Saçlarımı örüp tek omzuma aldım ve odadan çıkıp annemin yanına geçtim.

'' Anlat bakalım neler yaptınız? '' Annem yaptığı kurabiyeleri kaba koyarken, bende kendime meyve suyu koyup masaya oturdum. Sandalyeye değil masanın üzerine oturmuştum.

'' Kader olduğundan bahsetti anne. Beni gördüğünde aradığını bulmuş gibi hissetmiş. Her şeyin tesadüf olduğunu ve bunların Allah tarafından gönderildiğini falan söyledi. Beni kaderinde ki kişi olarak mı gördü orasını anlamadım '' annem güldüğünde, ne der gibi başımı salladım.

'' Ah benim şapşal kızım. Çocuk sana açılmış ama sen anlamamışsın. Seni öyle görmesi çok güzel ama bunu sadece Allah bilebilir kızım unutma '' başımı salladım ve bardağımda ki meyve suyunu bitirdim.

'' Yarın doğum günü olduğu için bu gün teyzemde vakit geçirmek istiyorum. Ama gidene kadar biraz ders çalışsam sorun olur mu? ''

'' 19 sene önce tam bu gece doğmuştun. O zamanda inatçıydın hala inatçısın kızım. Hadi git çalış ben seni çağırırım ''

Masandan inip anneme öpücük bıraktım ve odama koşup ödevlerimi yaptım. Tam 1 saatin sonunda bütün ödevlerim bitmiş ve bir kaç test bile çözmüştüm. Bu süre zarfında annem yanıma uğramamıştı. Masadan kalkıp ağrayan belimi gevşettim ve yatağın üzerinde duran telefonu elime aldım. Akın 4 tane mesaj atmış ve 1 kere de aramıştı. Aramasına geri döndüğümde hemen açmıştı.

'' Buse nasılsın? Seni çok merak ettim. Daha iyisin değil mi? ''

Yatağımın üzerine oturup bağdaş kurdum. Evet daha iyiydim..

'' Evet iyiyim teşekkür ederim. Ders çalışıyordum görmedim. Sen nasılsın? ''

'' Bende iyiyim. Annem ile beraber teyzeme geçtik. Ben sadece sesini duymak istemiştim. İyi olmana çok sevindim güzel kız ''

Her şey çok mu hızlı ilerliyordu? 4 gün olmuştu. Sadece 4 gün..

'' Tekrar teşekkür ederim. Benden şimdi teyzeme gideceğim. Sonra yine konuşuruz. Görüşmek üzere ''

'' Bak aynı saatte teyzelerimize gitmemiz bile bir tesadüf. Kendine iyi bak Güzel kız. Görüşmek üzere '' dediğinde o görebilecekmiş gibi başımı salladım. Sonra bunun ne kadar saçma bir şey olduğunu anımsadım ve bu halime güldüm.

'' Sende '' diyip telefonu kapattım. Gerçekten kader miydik? Tesadüf müydük peki.. Aklım karışmıştı. Derin bir nefes alıp kendimi yatağıma bıraktım. Tam bu sırada Bora odaya girmişti.

'' Yeni mi geldin sen? '' Bora çalışma masasına yaslanıp bana bakmaya başladı.

'' Hayır odamda ders çalışıyordum. Sen nasıl ygs ye gireceksen bende teoga gireceğim ablacım.''

Başımı salladım.

'' Hayırdır neden gelmedin konsere? '' ona babamın beni Çevirdiğini söyleyemezdim. Başka bir şey bulmalıydım.

'' Hiç keyfim yoktu ve başım ağrıyordu. Bu yüzden gelmedim. Sen gittin mi yoksa? '' Bora başını salladığında, sormaya korktuğum şeyi söyledi.

'' Babamla karşılaştık '' yattığım yerden kalkıp ayağa dikildim. Annemin duymaması gerekiyordu.

'' Sessiz ol! ne dedi bir şey dedi mi sanada? '' başını salladığında, yanına yaklaştım. Annemin hiç bir şekilde duymaması gerekiyordu.

'' Beni yanına almayı falan geveledi. Bir sürü şey söyledi ama dinlemedim. Adam nasıl onunla yaşayacağımı düşünür anlamıyorum '' Bora yüzünü buruştururken, sıkıntıyla nefesimi bıraktım.

'' Ona kulak asma. Öyle bir adamla aynı evde yaşamana izin vermem Bora. Bu konuyu annem bilmesin. Yoksa buradan gideriz '' tam bu sırada annem içeri girmiş ve bize bakmaya başlamıştı.

'' Siz fısır fısır ne konuşuyorsunuz? Ben gelince sustunuz hayırdır? '' Anneme belli etmemeye çalışarak güldüm.

'' Bora ile geçen günkü meseleyi hallettik ya, önemli bir şey yok yani. E hadi gitmiyor muyuz? ''

Annem yine inanmamıştı ama sesini çıkartmamıştı.

'' Hadi gidelim ödevleriniz bittiyse '' Bora kolunu omzuma atıp beni kendine çekerken, bu çocuğun boyunun neden bu kadar uzun olduğunu düşündüm. Benden uzundu ve gören onun ablası olduğumu değil de, onun benim abim olduğumu düşünürlerdi.

'' Hadi gidelim '' Bora'ya uyup odadan çıktığımızda, annemde arkamızdan çıkmıştı. Askılıktan üzerime hırkamı alıp ayağıma spor ayakkabılarımı geçirdim. Aynaya baktığımda, yanağımda beliren kızarıklığı gördüğümde panikle durdum. Biraz önce bir şey yoktu bu şimdi nereden çıkmıştı ki? Annem durup yüzüme baktığında, panikle ne yapacağımı şaşırdım.

'' Buse! senin yanağına ne oldu? Kim vurdu sana? '' Bora bir şeyleri anlamış gibi ağzında bir küfür gevelemişti.

'' Ya okulda bir kızla kavga ettik o annem. Yoksa önemli değil '' annem sinirli gözlerini gözlerimin içine diktiğinde, yutkundum. Çok fazla yalan söylemiştim ve annem bunları fark ediyordu.

'' Bana yalan söyleme! Ne oldu söyle hemen '' yutkundum. Eğer anneme söylersem beni gönderirdi. Ama ben gitmek istemiyordum. Hemde hiç..

'' Anne! Yok bir şey dedim. Hadi gidelim ''

onları beklemeden evden çıktığımda, Bora'da peşimden çıkmıştı.

'' Bu yüzden gelmedin konsere. O herifin yüzünü dağıtmak istiyorum! ''

Bora yine küfür ettiğinde koluna vurdum.

'' Konu kapandı demiştik Bora. Gitmek falan istemiyorum. Kapa o çeneni ''

Annem arkamızdan bize yetiştiğinde, cebimden telefonumu çıkardım ve Akın mesaj atmış mı diye baktım. Atmamıştı.. Buna sevinmem gerekiyordu ama ben üzülmüştüm. Niye mesaj atmadığını merak ederken, Annem koluma girmişti.

'' Bana yalan söyleme demiştim değil mi güzel kızım? '' ellerimi cebime sokup anneme döndüm.

'' Sana yalan söylemiyorum anne. '' annem güldüğünde ona baktım.

'' Yalan söylüyorsun '' dediğinde derin bir nefes aldım. Şu geceyi olaysız atlatabilecek miydim acaba?



Tek Gerçeğim 1 - Basılı EserHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin