Küçük Bir Aşk

161 9 4
                                    


Arkadaşlar bu sefer 2 adet şarkı ekledim daha etkili olması için lütfen müzik ile dinleyin, eğer daha daha etkili olmasını istiyorsanız önce multideki şarkı sonra yukardaki. İyi okumalar!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

13.Bölüm

Son bardağı da kafama diktim ve sertçe yere fırlattım, bardağın parçalara ayrılması ve etrafa saçılması saniyeler almıştı.

Aynı kalbim gibi...

Bok gibiydim etrafta içki şişeleri, sigaralar ve uyuşturucular vardı. 5 koca haftadır yoktu... Eve gidemiyordum, onun olmaması. Doğru hissettirmiyordu. Ayağa kalktım ve dolaptan yeni bir sigara almak için odaya gittim. Yerdeki cam kırıkları umurumda değildi, ayağıma batmış olsalar bile.

Acıtmıyordu artık hiçbir şey...

Başım dönüyordu, bayılacak gibiydim hiçbir şey yememiştim, dışarı adımımı bile atmamıştım Empire'da kalıyordum. Bulunmak istemiyordum, burada uyuşturucularım ve içkilerimle ölmek istiyordum. Fakat tam o sırada kapı çaldı. ''Justin benim aç şu kapıyı artık!'' Colin'in sesini duyduğumda sinir olmuş bir şekilde inledim. ''Git buradan!'' Ama ısrarla kapıya vurmaya devam etti. Sinirle elimdeki şişeyi duvara fırlattım ve ayağa kalkıp kapıya baktım. Colin elinde fotoğraflar ile karşımda duruyordu. Onu kapının girişinde bıraktım ve içeri doğru yürüdüm.

''Dostum! Bok gibi gözüküyorsun.'' Küllükteki sigaradan bir nefes çektim ve yüzüne üfledim. ''Hayat gibiyim işte ne güzel!'' Gülümsemeyi denedim ama olmadı, unutmuştum galiba. Colin içeri girdiğinde dehşete düştü. Uyuşturucuları gördüğünde ise arkasını dönüp bana bir yumruk attı. Fakat tek yaptığım geriye sendelemek oldu. ''Bunlar ne lan! Hani bırakmıştın?'' Colin elindeki uyuşturucuyu yüzüme doğru salladı ve içeri gidip tuvalete attı.

''Neyse konuya dönüyorum ama önce git bir yüzünü yıka gel çünkü durum çok ciddi ve şakaya gelmez. Ella bile bilmiyor daha.'' Colin asla şaka yapmazdı hızlıca tuvalete gittim ve yüzümü yıkadım zor olsa da kendime gelebilmiştim. Aynaya bakamıyordum, ben öldürmüştüm onu...

''Şimdi otur çünkü bayılmanı falan istemiyorum bir de seninle uğraşmayım.'' Dediği gibi karşısındaki koltuğa oturdum ve dinliyorum anlamında kafamı salladım. Elindeki fotoğrafları masaya dizdi ve gördüklerime inanamadım. ''Bu... Ama olamaz. Öldü o.'' April'in fotoğrafları vardı ve Hepsi çok yakın zamanlarda çekilmişlerdi, bazıları 2 hafta öncesi bazıları ise günler öncesiydi. Üzerinde kendine baya büyük olan bir siyah hırka vardı ve kafasını hırkanın şapkası ile kapatmış altında ise siyah eşofmanlarıyla markete giriyordu, bir diğerinde bardan çıkıyordu. ''Dalga geçme benimle!'' Fotoğrafları Colin'e doğru fırlattım ve ayağa kalktım. ''Şaka değil! Otur anlatacağım.'' Ellerimle saçımı çektim ve yerime oturdum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 13, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MurdererHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin