*ÖZEL BÖLÜM*

32 13 5
                                    

GECE'NİN GÜNLÜĞÜ:
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Silik bir hayat, boktan bir geçmiş ve karanlık bir gelecek..
Aslında her şeyi tahmin etmek kolaydı, hayatımdaki her şey sıradan ve basitti, her şeyi olmadan önce tahmin edebiliyordum, onu hariç... GÜNEY TAŞGIN..

5.sınıfta onu ilk gördüğümden beri tutulmuştum, farklıydı, benim gibi, tüm kötülüklerden  soyutlamıştı kendini, hiçbir şeyi ciddiye almıyor, tek amacı huzur olan içten içe yaramaz bir çocuktu..
Cesaretimi toplayıp ilk kez 6.sınıfta konuşmuştum onunla, cam kenarında en arkada tek başına oturarak her zaman dışarıyı izliyordu.. Ne kadar sert görünse de her zaman pencerenin köşesine yuva yapmış küçük kuşla kurabiyesini paylaşacak kadar yufka yürekliydi, her gün aldığı kurabiyeleri kuşlara veriyor, sınıfta tek başına kaldığında onlarla dertleşiyordu..

***

Sessizce yanına giderek oturdum sıraya, gözlerini gökyüzünden ayırmadan "Merhaba." dedi.

Sesi göğüsümde sıkışmaya neden olurken gülümseyerek "Mavinin en sevdiğim tonu." dedim aynı şekilde gökyüzüne bakarak.

Kafasını hafifçe bana doğru döndürerek gülümsedi ve tekrar gökyüzüne bakmaya devam etti.
O kadar güzeldi ki, alıp sonsuza kadar saklayası geliyordu insanın..
Sınıfa giren hocanın sesiyle istemeyerek de olsa beni, ona çeken hislerime karşı gelerek Güney'in yanından kalktım ve kendi sırama geçtim..

***

8.sınıfa kadar güzel bir arkadaşlığımız vardı, ona göre canından öteydim, kardeşi gibiydim..
O ise bana göre çocukluk aşkımdı, ilk aşkımdı, sonsuzumdu..

8.sınıfta ona açılmak için bütün cesaretimi toplayarak sınıfa girmiştim, sınıfta yoktu..
Bir hafta boyunca hiç bir yerde bulamamıştım onu, bir hafta sonra, tam umudumu yitirecekken onu görmüştüm, ilk günkü gibi bir sızı bırakmıştı göğüsümde..
Farklıydı ama çok farklı, duvar kenarına en arka, en kuytu kısma geçerek oturuyordu, kulağındaki kulaklıkla şarkı dinleyerek sadece yere bakıyordu.. O kötülüklerden soyutlanmış çocuk kendini tamamen silmişti hayattan..

***

Yanına gidip oturdum ilk defa konuştuğum zaman ki gibi, kafasını bile çevirmemişti..
"Merhaba, seni çok özledim." dedim usulca..
O ise "Defol git." demekle yetinmişti..

***

Beden dersindeyken suyumu almak için sınıfa çıkmıştım, o da ceza aldığı için sınıftaydı..
Kapının önünde bekleyerek içeriden gelen sesleri dinledim, ağlıyordu..
İçeri girerek Güney'e baktım elleri kan içindeydi, dizlerinin üstüne çökmüş ağlıyordu..
Pencerenin kenarına yuva yapmış kuşu elinde sıkarak öldürmüştü, yüreğindeki sızı daha da büyüyordu.. Yavaşça yanına sokularak sarıldım Güney'e ..

Çok fazla geçmeden Güney'in neden böyle olduğunu öğrenmiştim, ona açılmayı düşündüğüm gün Güney annesinin babası yüzünden öldüğünü öğrenmişti ve yıkılmıştı.. Benimle beraber tüm okul da öğrenmişti bu gerçeği ve Güney ardı arkası kesilmeyen alaylara, dalga geçilmelere  maruz kalmıştı..
Sonunda bir kaç çocuğu dövdüğü için iki disiplin cezasıyla orta okulu bitirmişti Güney ve onu kaybetmiştim... O zamana kadar..

***

Rast gele elime geçirdiğim bir gazeteyi alarak odama geçtim, normalde gazete okumayı sevmezdim ama üvey annem ve babam elimden telefonumu ve bilgisayarımı aldıktan sonra kafamı dağıtmak için sadece bunu yapabiliyordum, bazen keşke geçmişe dönüp o yetimhane köşelerinde çürümeyi istiyordum..
Gazetenin sayfalarını karıştırırken gözüme çarpan fotoğrafa bakakaldım, bir okulun spor takımı ile ilgili bir haberdi, takımdaki herkesin bir arada fotoğrafı vardı, ama benim dikkatimi onlardan biri değil de arka tarafta yanlışlıkla fotoğrafta çıkmış merdivenlerde oturan çocuk dikkatimi çekmişti.. Güney!
Hızla okulun ismini elime yazarak evden çıktım, evimizin yakınında bir kütüphane vardı, koşturarak kütüphaneye girdim. Bilgisayarın başına oturup heyecandan terleyen avucumu açarak yarısı silinmiş okul ismini zor da olsa bilgisayarın arama kısmına yazarak okulun nerede olduğuna baktım.. Aynı şehirde değildik ama fazla da uzak değildik..

ŞEYTAN (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin