Son dersin bittiğini haber veren zilin çalması ile öğretmen sınıftan çıkar çıkmaz kendisi de kalabalığın arasına karışıp diğerinin sınıfına ulaştı. Henüz sınıftan çıkmaya çalışan öğrencilere ters istikameti ile zorlansa da sınıfa girdiğinde diğerinin başka biri ile konuştuğunu görünce kaşları çatıldı. Kızaran esmer yanakları ve hafif eğik başı ile çekingen gülümsemesi şuan bir başkasına sergileniyordu. Elinde kitabı ağır ağır çantasına koyarken bir yandan da yanındaki kızın anlattıklarına gülümseyerek başını sallıyordu. Hızla onlara yaklaşıp kıza zoraki de olsa gülümsedi.
" Ne konuşuyorsunuz bilmiyorum ama bizim işimiz var. Müsaadenle o benimle geliyor."
Kız hayretle ona bakarken KyungSoo Jongin'in eşyalarını hızlıca bir o kadar da özenle çantasına atıp elinden tutarak kendilerini şaşkınlıkla izleyen kızın önünde onu sınıftan çıkardı.
" KyungSoo! Nereye?!"
KyungSoo sıkıca tuttuğu eli ile hırsla onu koridordan, merdivenlerden sürüklerken Jongin kısa ama hızlı adamlara kendi uzun adımlarına rağmen güçlükle ayak uydurmuştu. Okulun bahçesinden de çıktıklarında Jongin onu durdu.
" KyungSoo biraz yavaşlasak, ha! Nefesim kesildi."
KyungSoo diğerinin eli belinde kesik kesik soluklandığını görünce panikleyerek elini yanağına sardı.
" İyi misin?"
" Ben iyiyim de sen iyi misin?"
KyungSoo anında elini onun yanağından çekip yüzünü diğer tarafa çevirdi.
" Onunla konuşurken yüzün kızarıyordu."
Jongin şaşkınlıkla ne diyeceğini bilemezken KyungSoo bakışlarını yere indirip ayakkabısının ucu ile yerdeki küçük bir taşı sağa sola yuvarladı.
" Çilekli çikolata yanakların sadece benim olacaktı hani?!"
Jongin onun ayağından taşı alarak kendi önünde yuvarladı.
" Senin zaten."
KyungSoo omzu ile onun koluna vurarak iteledi, küçük taşı ayak ucuyla geri aldı.
" Ona da kızarıyordun."
Jongin, taşı iki ayağının arasında tutan KyungSoo'nun ayaklarının arasından güçlükle çıkardığı taşı ondan kaçırarak iki adım uzaklaştı. Elleri ceplerinde salınırken ona kaçamak bakışlar attı.
" Ama sadece sen öpebilirsin onları. Bir de annem."
KyungSoo tekrar ve daha fazla kızaran gence adımlayarak aralarındaki mesafeyi kapattı. Ayakkabılarının uçları birbirine değerken başını yana eğerek diğerinin utangaç bakışlarını yakaladı. Avuç içlerini öperek Jongin'in yanaklarına yaslayıp elleri ile onları yoğurur gibi sıktığında Jongin isyan etti.
" Ya !! Koparmaya mı çalışıyorsun?! Dursana! Auuyyy!! Çok acıyor!!"
KyungSoo içindeki sevinci bastırana kadar sıktığı yanaklardaki parmak izlerine gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Let Me Be Your Hero
FanfictionI can be your smile I can be your tears I can be lights for your darkness I can be a star for your nights I can be your most favorite colour I can be blue for your sky I can be shadow and i always follow you Just let me be yours end of my life I...